ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : ŞÂİRLER ve ŞİİRLER / Yavuz Bülent BÂKİLER
Okunma Sayısı: 3816
Yazar: Yavuz Bülent Bakiler
TURAN

                                                            -Sadık Kemal Tural kardeşimize-

 

Ben Altay dağlarından koparak geldim

Yüreğimde Türkistan'dan binbir nakış var.

Çok şükür aslım da neslim de belli.

Türküm müslümanım o dağlar kadar.

 

Dokuz tuğ taşıdım ben, dokuz davula vurdum.

Dokuz evliya gücüyle yürüdüm geldim.

Büyüdü benimle mübarek yurdum.

Ebed-müddet bu devleti ben kurdum.

 

Nevruz toylarımızda ateşler tutuşturdum.

Orhun'dan, Seyhun'dan, Ceyhun'dan geçtim.

Yol gösterdi kükreyerek bana Bozkurt'um.

Atımla hep yanyana gözelerden su içtim.

Baykal'da da çimdim ben, Hazar Denizi'nde de

Toprağıma bağdaş kurup oturdum.

 

Ben ki Alper Tunga'ya gönül verenlerdenim.

Yurt uğruna dolu dizgin göğüs gerenlerdenim.

Sonra durgun sulara Bismillahlarla.

Kilim seccadesini serenlerdenim.

Yani hem Alplerdenim, hem Alperenlerdenim.

 

Ben Türkmen'im, Özbek'im, Kazak'ım, Kırgız'ım ben.

Azerbaycan Türkleriyle aynı kandanım.

Kıpçakları, Uygurları aşkla duyanlardanım

Ben ki Tatarlardan, Gagavuzlardan

Çuvaşlardan, Bozkurtlardan, Oğuzlardanım.

 

Kalem de tuttum çok şükür, kılıç da, gül de.

Güvercin bakışlı sıcak türküler de söyledim.

Anlayan anladı kim olduğumu.

Aman dileyeni sevdim, öfkemi yendim.

Övdü büyük peygamber İstanbul Başbuğumu

Kur'an'la da müjdelendim.

 

Sevsem gözbebeğim olur ne varsa

Öfkelensem öfkem dağları ezer.

Dilim bazan suların çağlamasına

Bazan da bülbüllerin şakımasına benzer.

 

İşte bilge Tonyukuk, Kültigin, Bilge Kağan

Hepsi birbirinden daha mübarek

Süzme asaletimin nurdan kefili

İşte Dede Korkut, kaftanı ipek

Soyumun-sopumun bin yıllık dili.

 

Ve Yusuf Hashacib, Mahdum Kulu, Fuzuli

Hepsi de peygamber soyunca asil

Sonra Kaşgarlı Mahmut; gönlüme düşen cemre

Ali Şir Nevai, Gaspıralı İsmail

Şiiri bir bakraç süt gibi Yunus Emre.

 

Cengiz Aytmatov ki, Cengiz Dağcı ki

Ayın ondördünden sağılan huzur

Sabir Rüstemhanlı... ruh kadar eski

Ve daha binlerce nur üstüne nur.

 

Servetim Buhari'nin, Yusuf Hamedanî'nin

Ahmet Yesevî'nin nur servetinden.

Güzelliğim, merhametim, şefkatim

Hep Şah-ı Nakşibend hazretlerinden.

 

Hunlardan, Göktürklerden alıp getirdim.

İpek ipliğimi altın tığımı

Mintanıma minyatürler işledim durdum

Selçuklu çinisine gönül mührümü vurdum.

Osmanlı ebrusuyla süsledim yastığımı.

...

Yazar: Yavuz Bülent Bakiler
02-02-10
E mail: Mail Adresi Yok
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
TURAN
Online Kişi: 21
Bu Gün: 291 || Bu Ay: 4.845 || Toplam Ziyaretçi: 2.212.783 || Toplam Tıklanma: 52.083.048