ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 2419
Yazar: Doğruluş
AÇIŞ- İLK YAZI



"Dil, bizim evimiz." diyor bir filozof.

Bir millet demek, bir dil demek. Dilini kaybetmiş bir millet, aslında yok olmuş demektir. Türk milleti, tarihin en eski milletlerinden biri. Binlerce yıldan beri bir dili var; yani bir millet... Hâlâ var; hâlâ bir millet olarak mevcut... Ama yaklaşık yüz yıldan beri bu millet kendini millet yapan bütün değerleriyle birlikte ve hâssaten diliyle çok hırpalandı... Binlerce yıllık tarihi içinden süzülüp gelmiş kelime hazinesi bir çırpıda çöpe atılıp adeta yeni bir dil sayılabilecek kadar yabancı kelimeler yığınıyla konuşmaya, yazmaya zorlandı. Oysa bütün kültür unsurları gibi dil de süreklilik ister. Aksi takdirde dil, bir milleti kaynaştırma, birbiriyle doğru ve sağlam kelam ettirme, anlaştırma; nesiller arasında köprü olma; bütün kültür müesseselerine harç olma ve sonsuza akıp giden zaman içinde millet varlığını sırtında taşıma vazifesini yerine getiremez. Dili bu vazifeleri yerine getiremez olan insan topluluğu şaşkınlaşır, darmadağın olur; ne maddî ne mânevî huzuru kalır; silinmeye yaklaşır.

Türkçe kendi vatanında itilip kakılan, ikinci plâna düşmüş, en zeki çocuklarının bile yabancı dil eğitimli okulları tercih ederek kendisinden kaçtığı bir dil olmuştur. Türkçe neredeyse yabancı dil öğrenme nimetinden mahrum kalmış bir kır ve çoban dili olmaya yüz tut-turul-muştur. Medeniyet dili olma hususiyetinden hızla uzaklaştırılmaktadır. Bir an evvel tedbir alınması artık bir hayat-memât meselesi hâline gelmiştir. Her alanda olduğu gibi bu hususta da Türk milletinin has evlatları elbette seyirci kalmayacak ve üzerine düşen vazifeyi gayretle, şuurla yerine getirecektir.

Dilimizle bu kadar uğraşılması elbette sebepsiz değildir. Dilin millet varlığı için ehemmiyetini sadece biz bilmiyoruz. Hatta bir milletin nasıl yok edilebileceği üzerinde ciddi ciddi çalışan birileri mutlaka vardır ve onlar dilin millet varlığı ile alâkasını bizden daha iyi biliyorlardır. Ve bütün bu olup bitenler belki de böylece olup bitmektedir.

Bu köşede, ifade etmeye çalıştığımız istikamette dilimizin meseleleriyle alâkalı bilgilendirici, uyandırıcı yazılar bulacaksınız.

Ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Yazar: Doğruluş
08-07-09
E mail: Mail Adresi Yok
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
AÇIŞ- İLK YAZI
Online Kişi: 16
Bu Gün: 146 || Bu Ay: 6.136 || Toplam Ziyaretçi: 2.215.062 || Toplam Tıklanma: 52.116.107