ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MEKTEP (Talebe Yazıları)
Okunma Sayısı: 3092
Yazar: Feyza Karakoyun
SON ZAMAN MASALLARI

Bu  kayıb bir  masalın bulunuş  hikayesidir. Bu  sonunu  büyüklerin  yazdığı  gündüz masallarının, gece uykularını kaçırış hikayesidir. Bu  hikaye değil aslında  bir masaldır. Bütün büyüklere  çocukların bir armağanıdır.

Bir  varmış bir  yokmuş, Emine   tarlada çalışmaktan yorgun düşmüş  evine  dönerken, Mehmet küçücük ve soğuktan titreyen elleriyle tuttuğu mendilleri arabaların camlarından uzatırken, Muhammed her gece masal  yerine bomba  seslerini  dinlerken, Ali okuldan sonra  boyadığı ayakkabılara hayalindeki kahramanı çizerken ve masallar  unutulmaya  yüz tutmuşken, ormanlardan birinde bir  telaş başlamış. Ormanın Kralı aslan,   hemen kahramanları  toplayıp  bir konuşma  yapmış. "Ormanımın  değerli kahramanları! Leylek kardeşlerimizin verdiği habere  göre, çocuklar  bizi unutmaya  başlamış. Onlara  bizi anlatan kitaplar yasaklanmış. Çocuklar  artık  çok mutsuzmuş. Kralınız olarak  sizden  masallarınızı  oturup çocuklar  için tekrar  yazmanızı istiyorum. Eğer  bizi unuturlarsa  artık  bu ormanda kalamayız ve  hepimiz sonsuza  kadar donarız. Postacı güvercin kardeş! Sen de  bizim yazdıklarımızı, bütün dünyayı dolaşıp çocuklara  dağıtacaksın. Yıldızlar kaybolmadan  tekrar  burada  buluşalım.’’demiş. Kahramanlar  birleşip masallarını yazmaya  başlamışlar. Kurbağa  prensesi, karga  tilkiyi, Kırmızı Başlıklı Kız büyükannesini, aslan fareyi, kurt  kuzuyu, cüceler  cadıyı bulup  masallarını yazmaya  başlamışlar. Ama  ortada  bir  problem varmış. İçlerinden kirpi bir  köşede  sessizce  ağlıyormuş. Onun yazılacak hiçbir  masalı yokmuş. Üstelik kimse de  bunu fark etmiyormuş. Kendi  kendine  düşünmüş:

"Neden benim   masalım yok? Yoksa  beni çirkin  buldukları için mi hala kahraman olamadım? Oysa  ben çocukları çok seviyorum.’’ demiş.

Sonunda  çocuklardan yardım istemek için  civardaki köylere  gitmeye  karar vermiş. Az  gitmiş, uz  gitmiş, dere tepe  düz gitmiş,  sonunda  köylerden birinde  bir  evin önüne  gelmiş. Evin  odalarından birinin ışığı yanıyormuş. Hemen pencereden içeriye  atlamış. Bir baba çocuğuna  bir kitaptan masallar  anlatıyormuş. Bakmış ki, kitaptaki masalların  hiçbiri ormandaki arkadaşlarından bahsetmiyor. Hemen çocuğun yanına  gitmiş ve demiş ki:

‘’Merhaba  güzel çocuk. Ne  olur babana  benim kahramanı olduğum bir masal anlatmasını söyle.’’

Çocuk şaşırmış ve  demiş ki:

"Sen de  kimsin? Buradan hemen gitmelisin. Eğer babam  görürse çok kızar."

Kirpi cevap vermiş:

"Ben bir  kirpiyim. Benim hiç kendi masalım yok ve  yaşayabilmem için bir  masalımın olması lazım. Lütfen bana yardım et."

Çocuk babasından korktuğu için ona  yine gitmesini söylemiş. Kirpi ümidini kesmeden, bütün evleri dolaşıp çocuklardan yardım istemiş. Sonunda  bir  çocuk babasından  kirpi masalını anlatmasını istemiş. Babası gülmüş:

"O  çirkin şeyi sen bilmezsin. Üstelik ben hiç kirpi masalı duymadım." demiş. Çocuk yalvarmış:

"Babacım lütfen anlat. Bilmiyorsan uydur. Yeter ki bana onu anlat." demiş. Babası çocuğun bu isteğine  kızmış. "Anlattığım masallar  neyine  yetmiyor? Hem ben öyle uyduramam." deyip odadan çıkmış. Çocuk bu duruma  çok üzülmüş. Kirpiye  dönerek:

Ben seni çok sevdim. İnşallah başka çocuklar sana yardım eder de masalını bulursun." demiş. Kirpi yıldızlar  kaybolmadan ormanda  olmasını gerektiğini söyleyerek çocuğun yanından ayrılmış. Yıldızlar  kaybolmak üzereyken ormana yetişmiş. Bakmış ki herkes  masalını güvercine  veriyor. Sabah olmadan bütün çocuklar  gerçek masallarına  kavuşacaklarmış. Sıra  kirpiye  gelmiş. Kirpi ağlayarak bir masal bulamadığını söylemiş. Kahramanlar  çok üzülerek:

"Eyvah! Şimdi ne  yapacağız? Sonsuza kadar  donacağız." demişler. Birdenbire yıldızlar kaybolmuş gökyüzünden ve kahramanlar  sonsuza  kadar  donmuşlar.

Aradan yıllar  geçmiş. Bir  baba ve  kızı  bir oyuncak mağazasına  girmişler. Çocuk heyecanla oyuncakların arasına koşmuş. Babası ise dalgın bir şekilde  oyuncakların arasında  geziyormuş. Birden gözü bir  oyuncağa  takılmış. Yıllar önce tanıştığı o tatlı kirpiymiş gördüğü. "Demek hiç masalına  kavuşamamış, sonunda onu buraya hapsetmişler." diye  düşünmüş. Babanın gözleri dolmuş birden. Kızını çağırmış yanına:

"Bak kızımı bu bir kirpi! Sana  bunun masalını anlatmamı ister misin?"

Çocuk, "Evet!"  diyerek babasının boynuna  atlamış. Bizim kirpi göz kırpmış  eski dostuna. Babası sesi titreyerek anlatmaya  başlamış:

"Bir  varmış, bir  yokmuş..."

 

Yazar: Feyza Karakoyun
05-05-11
E mail: feyza_012@hotmail.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
SON ZAMAN MASALLARI
Online Kişi: 32
Bu Gün: 566 || Bu Ay: 5.956 || Toplam Ziyaretçi: 2.214.811 || Toplam Tıklanma: 52.114.476