ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / TASAVVUF
Okunma Sayısı: 3673
Yazar: Muazzez İmreoğlu
BİLMEK SEVMEKTİR

Mahmut Erol Kılıç okumak bir ayrıcalıktır

Evvele Yolculuk, Sadık Yalsızuçanlar’ın Mahmut Erol Kılıç’la yaptığı nehir söyleşiden oluşuyor. Tasavvuf merkeze alınarak felsefe, sanat ve edebiyatın konuşulduğu kitapta Kılıç’ın bazı yazı ve söyleşilerinden eklemeler de yer alıyor.

Bir tasavvuf uzmanı ve aynı zamanda bir mutasavvıf olan Mahmut Erol Kılıç, Sadık Yalsızuçanlar’ın sorularına verdiği yanıtlarla okuyucusunu evvele, yani ‘asıl’a ve ‘esas’a yolculuk yapmaya davet ediyor. Bu davetin nedeniniyse şöyle açıklıyor: “Gerçek sevgi her daim ter ü taze solmayan bir çiçektir. Dönüşen, değişen, daha doğrusu oluşmaya çalışan şeyler aşkın nesnesi olamazlar (…) Ariflerin gözünde yeryüzü hayatındaki bütün arayışlar ve bu uğurda çekilen bütün çileler adı konmamış bir şekilde insanın özüne, kaynağına aslına yeniden geri dönüşün dile getirilmesinden ibarettir… ”

Kitapta birçok ilmî bilgi edinmenin yanında büyük irfan geleneğimizin kokusunu hissetmek de mümkün. Mahmut Erol Kılıç’ın Muhyiddin-i Arabî, hermetik düşünce ve sufî şiir üzerine yaptığı önemli araştırmalar, konuşmaların seyrine yön veren önemli bir unsur. Bilhassa Muhyiddin-i Arabî, kitabın başından sonuna kadar merkeze alınan bir isim. “Tasavvufun Yeryüzü Hayatı Hz. Adem’le Başlar” bölümündeyse hermetik düşüncenin doğuşu, gelişimi ve etkileri üzerinde detaylarıyla durulmuş.

Kitabın “Bilmek, Sevmektir” başlığını taşıyan ilk bölümünde aşk sözcüğünün kökeni ve sufilerin aşkın kaynağına ilişkin düşünceleri konuşuluyor.

Yazar, bu bölümde kullandığı Hakikat-i Muhammediye kavramına kitabın ilerleyen sayfalarında açıklık getiriyor. Kitap “Allah’ın İlk Yarattığı Şey Nurdur.”, “Tasavvuf Seyr u Süluktur” gibi bölümlerle devam ediyor. Burada bölümler arasına konulan metinlerin kitaba ayrı bir güzellik kattığını belirtelim.

Kitapta öne çıkan konulardan biri de tasavvuf - edebiyat ilişkisi. Osmanlı’da şairlerin büyük oranının sufî olduklarını belirten Kılıç, “Ben edebiyatın tasavvufu anladıkça gelişeceğine inanıyorum” diyor. Bunun yanında öz kültürümüz olan tasavvufun boşluğunun bugün nelerle doldurulduğunun da üzerinde duruluyor. Tasavvufa yönelik bazı önyargılar ve yanlış anlamalara cevaplar veren Kılıç, tasavvuf âlimi olmakla mutasavvıf olmanın aynı şey olmadığını da ısrarla vurguluyor.

Kitabı bitirdiğinizde, tasavvufa ilişkin birçok kavramla hemhâl olmuş oluyorsunuz. Anılan birçok önemli ismi ihmal edişimize de yazıklanmadan, “Bir tekkemiz kalaydı, ışıkları yanaydı” demeden edemiyorsunuz.

Bu vesileyle başta M. Erol Kılıç ve Sadık Yalsızuçanlar olmak üzere kitabın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.  

Yazar: Muazzez İmreoğlu
17-11-11
E mail: haberkultur.net
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
BİLMEK SEVMEKTİR
Online Kişi: 23
Bu Gün: 581 || Bu Ay: 5.971 || Toplam Ziyaretçi: 2.214.829 || Toplam Tıklanma: 52.114.563