ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ŞUUR YAZILARI
Okunma Sayısı: 4885
Yazar:
ESMA'YA BABASINDAN VEDA MEKTUBU

İhvan liderlerinden Muhammed El Biltaci ordunun darbe karşıtı göstericilere ateş açması sonucu şehit edilen 17 yaşındaki kızı Esma için duygu dolu bir mektup kaleme aldı.

Mısır'da İhvan (Müslüman Kardeşler) liderlerinden Muhammed El Biltaci, ordunun darbe karşıtı göstericilere ateş açması sonucu hayatını kaybedenler arasında bulunan 17 yaşındaki kızı Esma'ya duygu dolu bir mektup yazdı.

İhvan lideri El Biltaci'nin sosyal medya üzerinden paylaştığı mektup "Sevgili kızım ve değerli öğretmenim" sözleriyle başlıyor.

Mektubunda kızı ile Rabiatul Adeviyye'de son kez bir araya geldikleri anı hatırlatan Biltaci, "Sen bizimle olduğunda bile bizden ayrısın" diyerek Esma'nın kendisine sitem ettiğini ve kendisine "Bu hayat birbirimize doyacak kadar geniş değil. Birbirimize doyalım diye Allah'tan cennetinde bize bu sohbeti vermesini temenni ediyorum" cevabı verdiğini kaydetti.

Kızı Esma'yı şehit olamadan iki gün önce rüyasında gördüğünü aktaran El Biltaci, "Sen şehit olmadan iki gün önce seni rüyamda gelinlikler içinde gördüm. Bu dünyada eşi benzeri olmayan bir güzellikteydin. Yanıma sessizce oturduğunda sana, "Bu gece senin düğün gecen mi" diye sordum. Sen de "Düğünüm akşam vakitlerinde değil öğlen olacak" demiştin. Çarşamba günü öğlen vakti şehit olduğun haberi bana ulaştığında, senin rüyamda bana ne demek istediğini anlamış oldum" dedi.

İşte El Biltaci'nin Adeviyye Meydanı'nda keskin nişancının kurşununa hedef olan 17 yaşındaki kızı Esma için yazdığı o mektup:

Sevgili kızım ve değerli öğretmenim...

Sana elveda demiyorum bilakis yarın görüşmek üzere. Başı dik tuğyana isyan ederek yaşadın. Tüm engelleri redderek hürriyete sınırsızca aşık oldun. Bu ümmet, uygarlıkta hak ettiği yeri alabilsin diye onu yeniden diriltmek ve inşa etmek için sessizce yeni ufuklar arıyordun. Akranlarının uğraştığı işlerle meşgul olmadın. Her zaman derslerinde birinci olmana rağmen öğrenmeye olan açlığın dinmedi.

Bu kısa hayatta sohbetine doyamadım. Vaktim mutlu olacak ve eğlenecek kadar geniş değildi. Rabiatul Adeviyye'de son kez bir araya geldiğimizde, "Sen bizimle olduğunda bile bizden ayrısın" diyerek bana olan sitemini dile getirmiştin. Ben de sana, "Bu hayat birbirimize doyacak kadar geniş değil. Birbirimize doyalım diye Allah'tan cennetinde bize bu sohbeti vernesini temenni ediyorum" demiştim.

Sen şehit olmadan iki gün önce seni rüyamda gelinlikler içinde gördüm. Bu dünyada eşi benzeri olmayan bir güzellikteydin. Yanıma sessizce oturduğunda sana, "Bu gece senin düğün gecen mi?" diye sordum. Sen de "Düğünüm akşam vakitlerinde değil öğlen olacak" demiştin. Çarşamba günü öğlen vakti şehit olduğun haberi bana ulaştığında, senin rüyamda bana ne demek istediğini anlamış oldum. Allah'tan seni şehit olarak kabul etmesini niyaz ettim. Ve şehadetin, bizim haklı olduğumuzu ve düşmanımızın batılın ta kendisi olduğu inancımızı pekiştirdi.

Son vedanda yanında olamamam, son bir kez seni görememem, alnına son bir öpücük konduramamam ve senin cemaze namazını kıldırma şerefine nail olamamam beni derinden üzdü. Beni bunları yapmaktan alıkoyan, ölümden veya karanlık hücerelerden korku değil, uğruna canını verdiğin davayı (devrimin hedeflerine ulaşması) sürdürebilmekti.

Zalimlere karşı başın dik (göğsünü gere gere) direnirken gaddar kurşunlar göğsüne saplandı ve ruhun yüceldi. Ne kadar güzel bir azmin ve terbiye edilmiş bir nefsin vardı. İnanıyorum ki, sen Allah'a verdiğin söze sadakat gösterdin, Allah da sana verdiği söze... Öyle ki, şehadet şerefini bize değil de sana bahşetti.

Son olarak, Sevgili kızım ve değerli öğretmenim...

Sana elveda demiyorum bilakis görüşmek üzere.. Buluşmamız, yakında peygamber ve ashabıyla birlikte Havz-ı Kevser'de olacak. Sonsuz kudret ve hükümranlık sahibi Allah'a yakın, O'nun nezdinde değerli ve şerefli bir konumda. Ayrılmamak üzere, birbirimize doyma temennilerimizin gerçekleşeceği bir buluşma...

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar:
20-08-13
E mail: timeturk.com.tr
 
 
Yorumlar: 4
FAZİLET ÇATAL
ŞEHADET ŞEREFİ
Tarih : 20-08-13

Buluşmamız, yakında peygamber ve ashabıyla birlikte Havz-ı Kevser'de olacak.

 
Ahmet Çelen
DAYANILACAK GİBİ DEĞİL!
Tarih : 20-08-13

Allah rahmet etsin masum kardeşim!Şehitlik de bir rahmet değil midir? Sen şehit olmakla nereye gittiğini apaçık gösterdin. Bize de şefaat edersin inşaallah. İnan ki sen bu masum gülüşünle şehitliği daha çok sevdirdin. Bu sabahki Yasin'imi sana gönderdim.

 
hasan hüseyin
Allah razı olsun
Tarih : 20-08-13

Allaha ne kadar inanmışlar, nasıl terbiye almışlar, bunu çocuklarımız ve gençlerimiz ile paylaşmamız gerekiyor. Allah mekanını cennet etsin

 
i TUNCER
DUA
Tarih : 20-08-13

ALLAH HERKESE BÖYLE BABA BÖYLE EVLAT NASİP ETSİN.

 
ESMA'YA BABASINDAN VEDA MEKTUBU
Online Kişi: 25
Bu Gün: 561 || Bu Ay: 9.784 || Toplam Ziyaretçi: 2.201.588 || Toplam Tıklanma: 51.945.926