ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ŞUUR YAZILARI
Okunma Sayısı: 3243
Yazar: Ömer Lekesiz
ANCAK ZÂLİMLER AĞLAMAZ

Ağlamak ki, 'su burcu'ndan olmaktır.

Ağlamak ki, kırılmış incecik fidanlar gibi toprağa düşenlerin ah'ına katılmaktır.

Ağlamak ki, mücahit bir babanın şehid kızına vedasında söyleyemediklerini duymaktır.

Ağlamak ki, gelmeyen habere, erişmeyen sevince, söylenmeyen kelimeye olan özlemi solumaktır.

Ağlamak ki, dilin dilsizleştiği anda sabrın diline yaslanmaktır.

Ağlamak ki, zalimleri zulümleriyle şımartan şeytanı kendi kahkahasında boğmaktır.

Ağlamak ki, kula kul olmayan için aczin en büyük güç olduğunu anlatmaktır.

Ağlamak ki, özlem sözcüğünden oluşmuş tek kelimelik bir lugattır.

Ağlamak ki, berrak sular gibi ışıldayan bir bıçakla kurban olmaya hazırlanmaktır.

Ağlamak ki, gönül şişesindeki mektupları gümrah bir ırmağa salmaktır.

Ağlamak ki, sırrı dökülmüş gönül aynasına gözyaşından sır çalmaktır.

Ağlamak ki, hüzn dergâhında ezelden lem-yezel eylenmiş bir ayine katılmaktır.

Ağlamak ki, canı, kalbi ve gönlü hayatın aynasında görünür kılmaktır.

Ağlamak ki, yağmurun ipleriyle gökyüzüne tutunmaktır.

Ağlamak ki, Hacer'in sa'yına ortak olmaktır.

Ağlamak ki, bebek İsmaillerin rahmet talebine Gayretullah'tan gelecek imdadı tez ummaktır.

Ağlamak ki, su sermayesinden başka her şeyini fenaya savurmaktır.

Ağlamak ki, sudaki gizli ateşin sırrına vakıf olmaktır.

Ağlamak ki, dağlanmanın hem öznesi hem nesnesi olmaktır.

Ağlamak ki, hayat yangınında közlerin üstünde yürümektir.

Ağlamak ki, Adem'in düşüşündeki ilk duraktır.

Ağlamak ki, mümince bir tevekkülü surete aktarmaktır.

Ağlamak ki, 'lahavlevelakuvveteillabillah' hükmünü müdrik olmaktır.

Ağlamak ki, tek umutları Allah olanların umutlarına tutunmaktır.

Ağlamak ki, ağlamaktan ve gülmekten müstağni olanın emrine teslim olmaktır.

Ağlamak ki, kulluğunda pür samimiyete mazhar olmaktır.

Ağlamak ki, vicdanının sesiyle alemi kuşatmaktır.

Ağlamak ki, Rahman ve Rahim olanın iki eli arasında bulunmaktır.

Ağlamak ki, 'sabır-sızlanmak'; sabrında sızlanışın, sızlanışında sabrın menzilinde durmaktır.

Ağlamak ki, Mute'de şehid düşmüş babasına ağlayan küçük kızın gözyaşlarına 'Bu sevenin sevgilisini özleyişidir' diyerek kutlu gözyaşlarıyla eşlik eden Büyük Doğrucu'dan tüm sevenlere bir emanettir.

*

Kimler ağlar?

İnsan olanlar, ana olanlar, baba olanlar, kardeş olanlar, sevenler, sevilenler, layık görüldükleri nimetten sorumlu bulunanlar, Hakk, halk ve adalet için dünyanın yükünü omuzlamış olanlar ağlar.

'...Kalbinde merhamet adlı bir çınar' olanlar ağlar.

Dünyanın mazlumlarını kendi kardeşleri, kendi halkı olarak bilenler ağlar.

Zulüm gören yüreklerdeki titreşimlere, gördüğü zulmün bilinciyle vakıf olanlar ağlar.

Ağlayanın merhamet esaslı asaletine ortak olmak isteyenler ağlar.

'Asra yemin olsun / Gerçekten insanoğlu ziyandadır / Ancak iman edip salih ameller yapanlar ve birbirlerine hakkı ve sabrı öğütleyenler müstesna' diyebilenler ağlar.

'Allahım! Yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım dileriz / Bizi doğru yola ilet' ilahi hükmü, kimin diline bir esenlik ve bir niyaz olarak erişmişse ancak onlar ağlar.

*

Kimler ağlamaz?

Allah'a, insana saygısı ve sevgisi olmayanlar ağlamaz.

Mazluma karşı kör, sağır ve dilsiz olanlar ağlamaz.

Vicdandan nasipsiz olanlar ağlamaz.

Kalp niyetine merhametten perdelenmiş bir et parçasını taşıyanlar ağlamaz.

Paryalığı, lejyonerliği, kula kulluğu maharet bilenler ağlamaz.

Muhtaç olana muhtaçlıkta hadsizleşenler ağlamaz.

Babil'i, Sodom ve Gomore'yi, ikiye bölünen Kızıldenizi hatırlamayanlar ağlamaz.

Nil'de an be an bir bebek Musa'nın Asiye'nin ellerine ulaşmakta olduğunu göremeyenler ağlamaz.

Kalpleri katılaşmış, dilleri küfürde kilitli kalmış olanlar ağlamaz.

Aklını fitnede, fiilini eşkıyalıkta, halini çapulculukta sabit kılmış olanlar ağlamaz.

Ancak diktatörler, zalimler, despotlar, tiranlar ve onların uşakları ağlamaz.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ömer Lekesiz
24-08-13
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 2
Vahabzade
Y-O-R-U-M-S-U-Z
Tarih : 24-08-13

Diyecek bir şey yok, fevkalade güzel bir yazı...

 
AHMET
GÖZYAŞINA MEDHİYE!
Tarih : 24-08-13

Ağlamanın güzelliği ve ulviyeti ile alâkalı bu kadar güzel yazı çok değildir. Lekesiz'e bu lekesiz yazısı için teşekkür ediyorum. Akıl, gönül, el, kalem... Bu yazıyı vücuda getiren her varlığa selam!

 
ANCAK ZÂLİMLER AĞLAMAZ
Online Kişi: 13
Bu Gün: 517 || Bu Ay: 8.330 || Toplam Ziyaretçi: 2.219.408 || Toplam Tıklanma: 52.154.965