ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MÜLÂKÂT
Okunma Sayısı: 4821
Yazar: Hüsniye Gülsev'in Ahmet Türkben'le mülâkâtı
GENÇLERE NASIL SESLENMELİ?
Diriliş nesli şart!

Gençlere nasıl seslenmeli?
Ahmet Türkben hocamızın gençlik ve gençlik çalışmaları ile ilgili haberi sitemizde çok ilgi görünce kendisiyle bu bir söyleşi gerçekleştirdik.
06 Şubat 2010 Cumartesi 14:02

Dernek ve vakıflar gençlere yönelik ne tür çalışmalar yapmalılar?

Bu soruya cevap vermek benim haddime midir, bilemem; ama ortak derdimiz olması hasebiyle İMH çatısı altında faaliyet yürüten eğitimci arkadaşlarımızla yaptığımız müzakerelerin bir hasılası olarak sizinle bu konudaki birikimi paylaşabilirim.  

İlk önce gençlerin önemi kavranmalı

Gençlere yönelik neler yapabileceğimiz konusunu konuşmadan önce kendimize “Neden Gençlik?”  sorusunu sormalı ve bunun cevabını vermeliyiz. 

Genç insan; düşünen, üreten, merak eden, sorgulayan ve hayal kuran yönüyle zihinsel; heyecan, coşku, cesaret yönüyle duygusal; dinçlik, canlılık, kuvvetlilik yönüyle de bedensel dinamizmin merkezinde olan insandır. 

İnsanlık tarihi boyunca siyasi ve sosyal projesi olan tüm hareketler gençlerin omuzlarında pratiğe aktarılabilmiştir. Bunun temel gerekçesi; gençlerin yukarıda zikrettiğimiz zihinsel, duygusal ve bedensel açıdan hazır oluşlarının yanı sıra, toplumun diğer katmanlarından farklı olarak yerleşik ve monoton bir hayat tarzına sahip olmayışları, ekonomik kaygıdan uzak oluşları ve geleceğe dönük umutlarının olmasıdır. Gençlik çalışmaları önemini gençliğin sosyolojik değerinden almaktadır.

Gençlik, toplumsal hareketlerin adeta can damarı gibidir; dahası hareketlerin lokomotif gücü gençlerdir. Gençlerini kuşatamayan her camia sönmeye mahkumdur. Bu nedenle hareketlerin sürekliliği, gençlik çalışmalarına bağlıdır. Boşalan her pozisyona yeni birilerinin kazandırılabilmesiyle süreklilik sağlanabilir, birbirine eklenen zincirin halkaları gibi.  Bir zincirin mukavemeti de en zayıf halkasının gücüyle orantılıdır. Bu noktadan hareket ederek en zayıf halkamızı bile nasıl güçlendireceğimizi düşünmeli ve bu konu ile ilgili özel çalışmalar yapmalıyız. 

11517
(+)

Gençlik çalışmalarıyla ilgili temel yaklaşımlar neler olmalıdır?

Öncelikle İslami camianın gençlik çalışmalarını yeni bir yaklaşım ve bakış açısıyla ele alması gerektiğini düşünüyorum. Temel ilkelerden vazgeçmeden zaman ve şartların değişimine paralel olarak tarz ve modeller de değişebilmelidir.  

Beliren ihtiyaçlar göz ardı edilmemeli

Örneğin köklü bir geleneğe sahip olan Kur'an Kurslarımızı ele alalım. 28 Şubat'tan sonra çocukların ergenlik yaşında kurslara yönlendirilmesi Kur'an eğitimini ve hafızlığı zorlaştırmıştır. Bir yanda SBS ile bağlantılı dökülmeler diğer yanda hâlâ eski usulde sürdürülmeye çalışılan eğitim metotları. Bu tezat durumda var olan sistemi devam ettirmek önümüzde duran gerçeğe yüz çevirmektir. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak yeni atılımların yapılması gerekir.

En basitinden spor salonu olmayan mekânlarda bu yaştaki çocukların enerjileri nasıl atılacak ve nasıl disipline edilecektir? Teknoloji kullanımının da bu ortamlarda kontrollü şekilde olması gerekir. Kurslarda bir kütüphanenin olmaması ne kadar da vahimdir. Kitap okumaya alışamamış bir öğrencinin hafız ya da imam olması durumunda onda pek çok şeyin eksik kalacağı aşikârdır.  Yurt ve kursların yeniden bu anlayışla imar edilmesi, bu şekilde kompleksler olması gerektiği kanaatindeyim. Eğer bu eğitimi ciddiye alıyorsak bu çağa özgü ve bu neslin ihtiyaçlarına cevap verecek mekânlar oluşturmalıyız. Tabii olay sadece mekân değişimi değildir.

Bu, temelde bir zihniyet meselesidir, sonra da bir mefkûreye sahip olmayı ilzam eder. 

Dernek denilince müstakil ve belirli bir camiaya has kurumlar akla gelmemeli. Cami derneklerimiz de var bizim. Bu dernekler de yeniden yapılandırılmalıdır. Bünyesinde kütüphanesi, etüt salonu, masa tenisi gibi bir sportif etkinliğin yapıldığı küçük de olsa bir spor alanı, seminer salonu vb. faaliyet alanları ile camilere gerçek fonksiyonunu kazandırmak belki de en öncelikli meselemizdir.

Toplumun önderi konumunda olan imamlar ve öğretmenlerin ortak hareket edecekleri ve insan yetiştirme sorumluluğunu birlikte iş üreterek yerine getirecekleri günler inşallah gelecektir. Müstakil kurumlarımıza gelince; dernek ve vakıflar örgün ve yaygın eğitim alanında görev yapan eğitimcilerden, din eğitimi hizmetini yürüten kişi, kurum ve kuruluşlardan azami derecede faydalanmalıdır. Bu amaçla imamlar ve öğretmenlerle sık sık iletişim toplantıları düzenlenmelidir. Yetişmiş insanımıza gerçek misyonlarını icra edebilecekleri alanlar oluşturulmalıdır. 

Evet, ümmete ait tüm kurumlar, gençlik konusunda yeni adımlar atmak durumundadır. Bu, hem mevcut potansiyeli en verimli ve başarılı bir şekilde harekete geçirmek hem de yeni bakış açılarıyla kendimize bu konuda yeni kazanımlar oluşturmak açısından önemlidir.

11518
(+)

Gençliği önemsemek ve onlara yatırım yapmak geleceğimiz açısından çok önemli olsa gerek?

Hem de çok önemli. Hizmet ve faaliyetleri, gelecek nesillere miras olarak devredecek olmanın sorumluluğu ile gençleri önemsemek ve onların yolunu açmak gerekir. Anın gereği önemlidir; ama gençlik dediğimizde daha çok geleceğe dönük bir bakış açısına, bir tasavvura ihtiyaç vardır. Hz. İbrahim (a.s)'ın duasındaki ufuk ve süreklilik vurgusu bize yol göstermelidir. Peygamber Efendimiz: “ Ben İbrahim'in duası, İsa'nın müjdesiyim.” buyurmuş. Bu toprakların Müslümanları olarak bizler de, merhum Üstad Ali Ulvi Kurucu'nun ifade ettiği gibi, önceki neslin kabul olmuş duaları, gerçekleşen rüyalarıyız. İşte gençlik çalışmalarının bu iman ve perspektifle yürütülmesi gerekir. Bu amaçla geleceğin liderlerini yetiştirmek zorundayız. Bu da mevcut öncü kadroların gençlerin önünü açmaları ve onlara güvenip sorumluluk vermeleriyle mümkündür. 

Bu aynı zamanda bir planlamayı da gerekli kılıyor herhalde?

 Elbette, gençlik çalışması bir bütünün önemli bir parçası olarak planlanmalı. Gençlikle alâkalı tüm çalışmalar, gelecek tasavvurumuzla ilişkili bir gençlik hedefine göre yapılmalı ve yapılandırılmalıdır. Gençlerin yalnızca gençlik dönemlerini değil, özellikle sonrasını da hedeflemek gerekir. Gençlik çalışmaları; gençliğin doğası dikkate alarak planlanmalı. Yanı sıra çalışmaları, iman zemininde gelişen bir ahlak; bu toprakların köklerinden beslenen bir sorumluluk; günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek ve geleceğe hazırlayacak bir donanım, üretkenlik ve aidiyet gibi kavramlar etrafında örgütlemek ve atılacak adımları bu yaklaşımlar çerçevesinde atmak önemlidir.  
 
 
Her şey çok güzel de, tüm bu idealler gençlere nerede ve nasıl kazandırılacak? 

Çalışmalar için her mekân, bir imkan olarak değerlendirilmelidir. Vakıf ve dernek binaları, öğrenci evleri, yurtlar, kültür merkezleri, Kur'an Kursları, camiler, spor ve izcilik kulüpleri vs. Ancak şunu da ifade etmekte yarar var. Kurumsal olarak, gençlerin benimseyebileceği, kendilerini rahat hissettikleri ve ifade edebildikleri kurumlar yani müstakil 'Gençlik Merkezleri' de açılmalıdır. Bu merkezler hem fiziki açıdan hem de gençlerin ihtiyacına cevap verecek bir donanımla dizayn edilmelidir. Bunun da olması ekonomik desteğe bağlı. İmkânı olan ve gençliği dert edinen varlıklı insanların bu yönde hiçbir dünyevi karşılık beklemeden yatırım yapmaları gerekir. Böyle kurumlar yoksa ya da açılamıyorsa her dernek ya da vakıfta gençlik çalışmalarını organize edecek liyakatli, güçlü bir “ Gençlik Yönetim Ekibi“ oluşturulmalıdır.  

Kurumlarda gençlere yönelik rehberlik hizmeti verilmeli. Öncü gençlik ekibinin belirlenip etkinlikler bu ekip üzerinden yapılmalı. Arge birimi (kaynak oluşturma, istatistik…) oluşturulmalı. Özellikle sosyal bilimler alanında proje birimi oluşturulmalı.  

11519
(+)

Temel bir mevzu ve kitabın tamamını okumak anlamına gelecek belki ama kurumsallık bize çok şey kazandırdığı gibi bir taraftan da bir şeyleri alıp götürüyor sanki, ne dersiniz? 

Çalışmalarımızı profesyonelliğe kurban etmemeliyiz. Dernek ve vakıflarda gönüllülüğün esas olmasının gerekliliği göz ardı edilmemelidir. Rutin çalışmalar, komisyonlar, birimler, görevler, etkinlikler; samimiyet, ciddiyet ve gayret hamuruyla yoğrulmadan, yani gönül verilmeden, ihlâsla yapılmadan bereket olmaz. Elbette kurumsallık önemlidir; ancak her hizmetin meta haline dönüştüğü ve karşılık beklenerek üretildiği bu kapitalist çağda o ruhu, yani ihlâsı kaybetmemek çok ama çok önemli!  

Peki, genele dönük çalışmalar yeterli mi sizce, biraz daha özele mi inmek lazım acaba?

Yeterlidir denemez. Gençlik çalışmalarında nicelik ve nitelik dengesi gözden kaçırılmamalı. Genele yönelik çalışmalar yanında özel olarak ilgilenilmesi gerekenler de göz önünde tutulmalı ve gençler kategorize edilerek bazı alanlara özel yatırım yapılmalıdır. Her gencin ilgisi ve yeteneği çerçevesinde sanat ve sosyal bilimler gibi en az bir alanda gelişmesine yönelik imkânlar hazırlanmalıdır. Gençler yetenekleri doğrultusunda üretkenliklerini geliştirmeye teşvik edilmelidir. Bizim ikinci bir Ömer Karaoğlu'muz neden olmasın? Müzik alanında zeminler hazırlanmalı ki yetenekli gençler bir eğitimden geçirilerek yetiştirilebilsin. Tabii bu noktada ortamları kurumlarımızın hazırlaması gerekir. Kurumlarımız, kabiliyetleri keşfedip yönlendirme ve geliştirmede maalesef başarısız. Birileri kendi çabalarıyla bir noktaya geliyor sonra da kurumlar onları sahiplenmeye çalışıyor; meyvenin peşine düşen çok da kökte emek kimin, ona bakmak lazım.    

Gençlerin ihtiyaçlarını iyi tespit etmek gerek

     

Gençlik çalışmalarında gençler ne yapmak istiyorsunuz?” Size hangi konularda, nasıl yardımcı olabiliriz? “ yaklaşımı esas alınmalıdır. Gençleri anlayan, sahiplenen ve gençlerin yanında olunduğu hissettirilen bir yaklaşımla hareket edilmelidir.  

Gençliğin ilgisi ve sorun alanı olarak ifade edebileceğimiz SBS ve ÖSS de dikkate alınmalı.

Sanat, edebiyat ve düşünce önemsenmeli. Sanatsal becerilerden el becerilerine, yazarlıktan hitabete, yabancı dilden sportif etkinliklere kadar gençlerin nitelikli olması yönünde gerekli her tür girişimde bulunulmalıdır.  

Gençler için sportif alanlarda faaliyet imkânı oluşturulmalı, her gencimizin bir spor dalıyla uğraşması, yetenekli olanların üst başarılara doğru taşınması esas alınmalıdır. 

Yurt içi ve yurt dışındaki farklı gençlik organizasyonları takip edilerek tecrübelerden faydalanılmalıdır. Bu konuda başta yakın çevremiz; Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu masaları oluşturulmalı. Sonra tüm İslam Coğrafyası masası ve… Gençlik çalışmalarının artık ulusal sınırlarda kalamayacağı görülmeli, mutlaka uluslararası boyutları da içeren bir perspektifle hareket edilmeli. Bu yönde Bab-ı Alem, Sader, İDSB ve Hüdayi Vakfı gibi kuruluşların iman coğrafyamızın sınırlarını kuşatan çalışmaları takdire şayandır. Küreselleşmenin olumsuz etkilerine karşı, sağladığı imkânlar kullanılabilmeli. Uluslararası tecrübeden istifade edilmeli. ”En İyi Nasıl? “ modellemeleri gözden ırak tutulmamalı. 

Farklı zeminlerde yapılan gençlik çalışmaları arasında iletişim ve koordinasyonun sağlanması da önemli. Bu amaçla platformlar oluşturulmalı. Senede bir veya iki defa oturumlar düzenlenmeli, paylaşım konusunda cömert davranılmalıdır. Rekabete değil hayırda yarışa odaklanılmalıdır. Gençler her şeyde olduğu gibi birlik ve dayanışmada da lokomotif olabilirler, yeter ki sığ anlayışların ve dar kalıpların vesayetinden kurtulabilsinler.

Okuyan gençlik için bazı okullara özel önem verilebilir. (İmam Hatip Liseleri, Fen Liseleri, Öğretmen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri) 

Üniversite gençliği, orta öğretim ve ilköğretim gençliği ile koordineli hale getirilmelidir; ancak onların kendi zeminlerindeki faaliyetleri de güçlendirilmelidir. Üniversite döneminin verimliliği dikkate alınmalı ve oradaki aksiyoner yapı korunmalıdır.

Orta öğretime ve üniversiteye yönelik yurtlar açılmalı. Zaten bu amaçla açılmış pek çok yurt vardır, denilebilir; ancak buraların sadece barınma ihtiyacını karşılayan yerler olarak kalmaması, gençlerin zihin ve yürek dünyalarını doyuran kültürel faaliyetlerin planlanıp uygulandığı mekânlar olması gerekir. 

Hiç kimse sahipsiz değildir, hiç kimse de hiç bir şeye sahipsiz değildir

Gençlere aidiyet hissi kazandıracak gruplar oluşturularak grup psikolojisinin imkânlarından yararlanılmalı ve gruplara has programlar düzenlenmelidir.   

Gençliğin günümüzde belki de eksikliğini en çok hissettiği “cemaat havası“ ihmal edilmemeli. Özellikle ilköğretim ve orta öğretime yönelik “ öncü ağabey ve abla modeli “ oluşturulmalıdır. 

Radyo, TV ve basın konusunda yeni anlayışlar geliştirilmeli ve gençlere hitap eden, onların katılımını esas alan seviyeli programlar üretilmelidir.   

Gençlik sadece “Okuyan gençlik“ ten ibaret görülmemelidir. Okuyan gençlik üzerindeki çalışmalarda üniversiteli olmanın hedeflenmesi, buna rağmen üniversiteyi kazanamayanların çalışan gençlik zeminlerine yönlendirilmesi sağlanmalıdır. 

Son olarak şöyle biraz daha somutlaştırırsak, mevcut dernek ve vakıflarda çalışma olarak neler yapılabilir?

Bu sorunuza önceden hazırladığım notlardan cevap vermek isterim:

· Seminerler ve dersler yoluyla yürütülebilecek eğitim öğretim faaliyetleri

· Din eğitimi, sosyal bilimler, tarih, düşünce, İslam coğrafyası, iletişim, görgü ve adab-ı  muaşeret alanında 

· Atölye çalışmaları

Yazı ve şiir, düşünce, tarih, sinema, yabancı dil (İng. Arapça) 

· Okuma grupları

Nesil okumaları (Asım'ın Nesli, Diriliş Nesli, Büyük Doğu Nesli)

Yazar okumaları (Nurettin Topçu, Rasim Özdenören, Cemil Meriç, İsmet Özel, Atasoy Müftüoğlu…)  (Bu yazarların hepsi mutlaka okutulacak diye bir şey yok. Metnin bütünlüğünü bozmamak için dokunmadık. "Doğruluş")

· Düşünce platformları ve paneller

Katılımcılar gençler olmalı 

· Kültürel  faaliyetler

Tiyatro, sinema, konser, yarışmalar, kültürel geziler… 

· Sanatsal  faaliyetler  

Geleneksel sanatlarımız( hat, ney…) müzik, resim…  

· Yaz  çalışmaları

Yaz  Kur'an Kursları, yaz  okulları, yaz kampları ve izcilik                

· Beceri geliştirme faaliyetleri

Diksiyon ve hitabet çalışmaları, organizasyon ve liderlik; özellikle de genç kızlar için çocuk bakımı, evliliğe ve hayata hazırlık… 

· Sportif faaliyetler

Sporun sadece futboldan ibaret olmadığını idrak eden bir yaklaşımla ortaya konabilecek spor etkinlikleri organize eden kulüp faaliyetleri 

· Yayın çalışmaları

Dergi, Web sitesi, gazete (Gençliğe ait müstakil bir gazetemiz olmalı) 

11520
(+)

Bunların hayata taşınması eğitimli, nitelikli kadrolarla mümkün herhalde? 

Bu bir sevda işidir, demiştim. Derdi ve sevdası olanların taşın altına elini koyması lazım. Diğer taraftan; gençlik, sadece gençlere bırakılamayacak kadar önemlidir, düşüncesinden hareketle elbette özellikle eğitimcilere büyük görev düşüyor; ancak takdir edersiniz ki bunlar masa başında üretilip de gençliğe servis edilecek teoriler değildir. Sahada olanların pratikleri daha önemlidir.

Bu noktada, gençlerin üretkenliğini önemseyen, onların fikirlerine değer veren ve onlara sorumluluk yükleyen ancak bu süreçte onlara rehberlik yapmaya çalışan bir anlayışla hareket edilmeli. Evet, nitelikli kadrolar elbette çok önemli. Neticede bir eğitimden bahsediyoruz. Hazırlanacak alternatif eğitim programlarından tutun, okunacak kitap listelerine varıncaya kadar eğitimin tüm basamakları planlanmalıdır. Buna yönelik de ihtisas kurumları açılmalıdır.   

Dernek ve vakıflar, örgün ve yaygın eğitim alanında görev yapan eğitimcilerden, din eğitimi hizmetini yürüten kişi, kurum ve kuruluşlardan azami derecede faydalanmalıdır. Bu amaçla imamlar ve öğretmenlerle sık sık iletişim toplantıları düzenlenmelidir. Yetişmiş insanımıza gerçek misyonlarını icra edebilecekleri alanlar oluşturulmalıdır. Özellikle gençliğin duygu dünyasına hitap edebilecek ve onlara sığınak limanları oluşturacak yerlere ve kişilere olan ihtiyaç göz ardı edilmeden projeler oluşturulmalıdır. 

Efendim, bu engin tecrübelerinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkür ediyoruz. 

 

Hüsniye Gülsev sordu

DünyaBizim

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Hüsniye Gülsev'in Ahmet Türkben'le mülâkâtı
06-02-10
E mail: Mail Adresi Yok
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
GENÇLERE NASIL SESLENMELİ?
Online Kişi: 20
Bu Gün: 586 || Bu Ay: 9.809 || Toplam Ziyaretçi: 2.201.630 || Toplam Tıklanma: 51.946.466