ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / SANAT
Okunma Sayısı: 2397
Yazar: Yalçın Çetinkaya
Ulus devletin müziği: Tek tip kimlik-tek tip müzik

Ziya Gökalp'in 'Türkçülüğün Esasları' isimli kitabında, 'Millî Mûsikî' başlığı altında önerdiği ve Âşık Veysel'e ya da Neşet Ertaş'a Bach peruğu takmak, ellerindeki bağlamayı alıp orgun başına oturtmak olarak da anlaşılabilecek olan yeni müzik biçimini şöyle izah eder: 'Halk mûsikîsi ezgilerini toplar ve bunları garp mûsikîsi usulünce (armonize ) edersek hem millî ve hem de Avrupâî bir mûsikîye mâlik oluruz'. Gökalp, meseleyi bu kadar basite indirgemiş. Osmanlı/Türk müziğinin ayrılmaz bir parçası ve 'halk versiyonu' olan Anadolu ezgilerinin sahici ve içeriden olmak gibi bir gücü de var. Osmanlı kimliği, samimiyet, sahicilik, kendine has olmak gibi erdemleri de içermektedir, halbuki batının armoni teknikleriyle çoksesli hâle getirilmiş halk ezgilerimizin, kimliğimizin bir parçası olan bu sahiciliği, samimiliği ve kendine haslığı yansıtmakta yetersiz olduğunu ifade etmeliyiz. Osmanlı'nın köklü, zengin ve muazzam bir çeşitlilik içeren müziğinin, cumhuriyetin ilk yıllarında batılılaşma amacıyla gerçekleştirilen dayanaksız bir müzik devrimi ile 'millîlik' vasfı kaybettirilmeye çalışılmıştır. Halbuki bu müzik, yerine ikâme edilmeye çalışılan batı müziğinden hiç şüphesiz daha yerli ve bu coğrafyanın gelenek, görenek, yaşama biçimi, duygu ve düşüncelerinin ürettiği bir müzik idi. Türkiye, cumhuriyet dönemi müzik devrimleriyle bu kimliği değiştirmeye kalkmış, Avrupa'nın kendi geçmişi, tarihi, kültürü, hayat tarzı, inanç değerleri gibi unsurların, yüzyıllardan beri süzülegelen tecrübesinin oluşturduğu müziği, yeni, modern, çağdaş ve batılılaşmacı Türkiye'nin müziği olarak kabul ve ilân etmiştir. Böyle bir durum, insan doğasına, toplumların varolma ve gelişme seyirlerine aykırıdır. Türkiye'nin de tarihsel süreç içinde oluşmuş ve kendini tanımlayan, kendi toplumsal kimliklerine uygun müzikleri vardır.

Osmanlı'dan bugüne, İstanbul ve Anadolu'nun her köşesindeki müzikler, ortak bir kimliği yansıtmakta ve bu kimliğe uygunluk arzetmektedir. Müziğin bu zenginliği ve çeşitliliği, Osmanlı kimliğinin zenginlik ve çeşitliliğinin göstergesidir. Osmanlı'da birarada yaşamayı başaran bütün etnik, dînî ve kültürel topluluklar bu zengin kimliğin bir parçasıdır ve müzik de bu zengin kimliğin zengin müziğidir. Zengin ve çok çeşitlilik arzeden Osmanlı müziğini tek tip insan gibi tek tip müzik hâline indirgemek ve batının müziği gibi tek tip bir müzik olarak düşünmek yanlış olacaktır. Dolayısıyla kültürel olarak batılılaşma ve batı müziğini zorunlu hâle getirerek bu kültürün ve esas kimliğin müziklerini yasaklamak, zengin kimliği de tek tip bir kimlik hâline indirgemek anlamına gelmektedir. Cumhuriyetin müzik devrimi ile birlikte yokedilen zenginlik, cumhuriyetle birlikte inşâ edilen, sadece tek ulusun egemenliğine indirgenmiş şekliyle 'ulus-devlet'e pek uygunluk arzetmektedir. O halde cumhuriyetin müzik devrimlerinin, yok edilmek istenen kimliğin ve müziğinin yerine, 'ulus-devletin müziği'ni ikâme ettiğini söylemek mümkündür. Osmanlı medeniyetinin teksesli kabul edilen ama aslında müthiş bir zenginlik ve çeşitlilik arzeden, ayrıca derin bir anlam ihtivâ eden müziği, bu medeniyeti meydana getiren insanın iç zenginliğini ifade ediyorken, batının çoksesli ama aslında 'tek tip' müziği de önce kilise ve daha sonra Aydınlanma tarafından belirlenen ve indirgenen 'tek tip insan'a uygunluk arzetmektedir. Cumhuriyet sadece ulus devleti değil, ulus devlete paralel 'ulus müziği' de meydana getirmiştir. Osmanlı ve geleneksel müziğimiz, etnik, dînî ve kültürel zenginliğimizin müziğiydi, cumhuriyet bu zenginliği tek tip ve bir ulusun müziğine indirgedi.

Platon'un sözünü unutmamak gerekiyor: 'Müziğini değiştirirseniz, sitenin duvarları yıkılır.'

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Yalçın Çetinkaya
20-04-14
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
Ulus devletin müziği: Tek tip kimlik-tek tip müzik
Online Kişi: 17
Bu Gün: 370 || Bu Ay: 4.924 || Toplam Ziyaretçi: 2.212.929 || Toplam Tıklanma: 52.085.570