ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 3262
Yazar: Bekir Fuat
HAKÎKATE SADÂKAT

HAKÎKATE SADÂKATEn son söyleyeceğimizi en başta söyleyelim, gâvurun ekmeğini yiyen gâvurun kılıcını sallar. Bu garip ve yalnız ülke, uzun yıllar gâvurun kılıcını sallayanlarla dolup taştı. Bir ölçüde hala öyle. Onlar her fırsatta aynı Amerikan şarkısının farklı remikslerini söylediler.

Şimdi bu durum bir ölçüde kırıldı ve söz sahibi olan yeni aydınlarımız var artık. Üstelik İslamcı. Milletin içinden çıkınca bu aydınlar, biz de bir şeylerin değişmesini bekledik doğal olarak. Ama onlar da “evrensellik” dediler başka da bir şey demediler.

İslâm’ın evrensel mesajı bulunduğu kesin, dolayısıyla Müslümanların sadece lokal bir alanda türkü söylemeleri mümkün değil. İslamcılarımızın evrensel mesajlarının olması doğal. Ancak bu evrensel destanı bir Hintli, bir İngiliz veya bir Arap gibi mi söyleyecek yoksa kendini besleyen tarihin renklerini bu destana katarak mı söyleyecek? İslamcıların ayaklarını bastıkları topraktan güç almaları gerekmez miydi?

Oysa onlar da evrensellik adına Türkiye’nin milli rengini hiç dikkate almayan bir yapıyı topluma dayatmaya çalıştılar.

Türkiye’de sol-sağ, İslamcı fark etmiyor, aydınlar biraz da bürokrasi içerisinden çıkmıştır. Dolayısıyla devletle organik bağ içerisindedir. Aydınların kendilerine bağımsız bir alan oluşturabilmeleri için milletle ciddi bir organik ilişkisi olmalı, bu ilişkiden devşirdiği güçle kendisine bir kale inşa edebilmeli ve bu kalesini koruyacak güçleri bulunmalıdır.

Söyleyecek sözü olanlar için fetret devri en önemli devirlerden biridir. Şimdi Türkiye’de bu anlamda aydınların iktidara yakın olmakla öğünmesi bir şey ifade etmez. Aydın,  milletten aldığı güçle, değerle, birikimle, ortaya koyduğu düşüncelerle kendisi bizatihi iktidar olabilmelidir.

Bugün bu anlamda toplumun bütününe seslenen aydınlar kalmamış, televizyon tartışmacıları vardır. Televizyonlar, gazeteler insana hikmeti öğretemez. Hakikati gazete ve televizyonlarda bulmak mümkün olmadığı için insanlar belli bir doyum noktasına ulaşınca medyanın sunduğu suya sabuna dokunmaz köpüklerin geçici olduğunu görecek ve kendisine bir anlam arayacaktır. Anlam aramayan insanların insan olduğunu iddia etmek de mümkün değil. Çünkü insanın anlam arayışı tükenmez. Çünkü insan tükenmez.

Gerçek dava adamlarını ve kahramanları doğurabilmek için bazen çileli ve yenilgili mücadeleler gerekir.

Biz eskiden istikametimizi tayin etmek için minareye bakardık, minareyi gören hedefini belirlerdi. Bugün Türkiye’de bu anlamda minare olacak, minareden millet adına seslenecek insanlara ihtiyaç var. Türkiye’nin minareye çıkıp işçilerin, mağdurların, yoksulların ezanını okuyacak bir müezzine ihtiyacı var; beyaz camda şaklabanlık yapan naylon, sahte, sentetik kurtarıcılara değil.

Cemil Meriç, “millet namusunu emanet edeceği kahramanlar arar” diyor. Kahramanlar sadece savaşta ileri atılıp şehit olanlar değildir; milletin büyük güç olma iradesini gerçekleştirecek şahsiyetli politikaları üreten ve  uygulayanlar da kahramandır. Bizim bu kahramanlara ihtiyacımız var, fakat ne yazık ki Türkiye medyanın ürettiği naylon kahramanlarla oyalanmakta. Kahraman olması gerekenler de küçük hesaplarla birbirlerini azaltıp durmaktalar.

Peki Türkiye’nin türküsünü kim söyleyecek?

Denizler üstten dalgalanır ama ırmaklar yatağındaki engebelerden dolayı alttan dalgalanır. Türkiye’nin türküsünü milletin gerçek dertleriyle dertlenen, zihninde ve yüreğinde daha iyi bir gelecek üretmenin yükünü taşıyan ve bu ülkenin gayri resmi tarihini yazan kitleler söyleyecek.
Türkiye sevgisi imandandır diyecek insanlar bir farzı kifayeyi yerine getiren insanlardır.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Bekir Fuat
15-07-14
E mail: milatgazetesi.com
 
 
Yorumlar: 1
Cihat Erdem
Şukur
Tarih : 17-07-14

Çok şükür iyi bir yazı okuduk.

 
HAKÎKATE SADÂKAT
Online Kişi: 23
Bu Gün: 567 || Bu Ay: 9.171 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.717 || Toplam Tıklanma: 51.938.880