ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 8935
Yazar: Harun ŞAHİN
YOLCUNUN DUASI II

 

 Yolcu Hisleri

 Dostlarım acılarımdan habersiz,

 Hasmım gibi...

 Kabulsüz, gizli dualar mahzenim,

 Çöl eser dudaklarımdan,

 Yel gibi...

 Yol görünmez ufuklarımdan,

 Zindan şehirlerdeyim,

 Çölü, sıcağı ve mukaddesi arzular içim,

 Gül gibi…

 Göz pınarlarım,

 Çağlayanlar kurar yanaklarımdan,

 Sel gibi...

 Neredesin

 Yarama merhem sevgili,

 Durma uzaklarda öyle

 El gibi, El gibi...


 Yolcu Sevdası

 Yol sevdası sardı her yanı

 Vazgeçti birkaç kez,

 Çay demlenmişti bir kere,

 Bardak dolmuştu artık,

 Sevgiye gem vurulmazdı.

 …

 Yüreğinden kopan bir rüzgâr,

 Gün be gün büyüttüğü umut, 

 Vuramadı görünmez duvarlar dualarına sükût.

 Yürümek ister durmadan,

 Bir hayalin peşine takılacak kadar cesurdu yüreği.

 Kıyamet yaklaşıyor! küçük, büyük...

 Karanlık sözlerden aydınlık yüzlere,

 Yol olmak isterdi, yol açmak, yol bulmak…

 Haddi aşan hevesler saklıydı içinde,

 Vakit: Tövbe vaktiydi.


 Miralay

 Uzun gitti yolcu,

 Dağlar, ırmaklar, aştı.

 Kaf dağına yakın bir yerde,

 Sert iklimlerde Miralay ile karşılaştı.

 …

 Ne kadar da pervasız görünür,

 Demek uğramamıştı mezarlıklara yolu.

 Görmemişti, belki anlı şanlı yiğitlerin

 Toprak olup gittiğini.

 İlim sahibiydi faydalısından, cahil değildi şüphesiz;

 Ama, neden bu kadar cüretkardı?

 …

 Sıradan biri değildi belli,

 Dur durak bilmez halleri vardı,

 Sözler vardı ki kurşun gibi

 Delip canlar yakardı.

 İçindeki ıstırap

 Tarihin derinlikleri kadardı.

 Bir de sevdası vardı ki…

 Kandiller yakardı.

 Bunu görebilen

 Bir elin parmakları kadardı.

 Yolcu Ulu Hakan Huzurunda

       (Levvame)

 Hakanım,

 Serin serviler altında dinlenmeye değil,

 Modern çağın kirlerinden arınmak için gelmeliydim.

 Ak saçlı, ulu erenler yolundan böyle küstahça geçmemeliydim.

 Testim boş olmalıydı, huzuruna gelirken.

 Kurtulabilmeliydin kibrimden ve kirimden

 Sana gelen yolların tozunu yüzüme sürmeliydim.

 Yokluk yağmuruyla sırılsıklam

 Islatarak yollarını kırmızı, gri,  berrak.

 Sürüne sürüne diz vurup,  huzuruna,

 Gök kubbeden daha büyük ak  çadırına

 Sığınmak için.

 

 Amin Zamanı

 Dualarla yaşatılır umut.

 Kabulsuz olsa bile zafer gibidir dualar.

 Nefis sızmasındı içine,

 Aşk dolsundu her yanı,

 Sıcak bir samimiyet aksındı gözlerden,

 Umudu yaşatmak için.

 …

 Yolcu onca günahına bakmadan açtı ellerini,

 Dualar etti ulu bir huzurda:

 "Hakanım,

 Miralay’ı getirdim.

 Yanımda duruyor işte.

 Huzuruna geldi.

 Sana layık olmaya geldi.

 Miralay’ımı kabul eder misin?”

 Derken,

 Zambak kokuları kapladı her yanı.

 Güller, çiçekler, menekşeler, hüsnüyusuflar, yediverenler;

 Papatyalar, dağ laleleri,  şunca otlar…

 Gözyaşları içinde,

 Yolcunun duasına amin dedi.

 Sonra bir bahar dalı uzandı pencereden

 Huzur, sessizce gelip baş köşeye oturdu.

 

 Miralay’ın Hali

 Yüreğinden kopan bir rüzgâr,

 Gün be gün büyüyen sevda, 

 Karanlık sözler uğramaz kapısına,

 Duvarlara veda etti bir bir.

 Bir yolcunun peşine takılacak kadar cesur yüreği,

 Yürümek ister durmadan,

 Kıyamet yaklaşıyor! küçük, büyük...

 Karanlık sözlerden aydınlık yüzlere

 Yol olmak ister, köprü olmak Ümmed-i Mühammed’e.

 Mukaddes gayeler saklı heybesinde,

 Vakit: Hakikat vaktiydi.

 

 Miralay Sıla’ya Doğru

 Yıllar geçip dallar meyveye duranda,

 Meyveler olgunlaşanda,

 Manilerinden kurtulup toprağa düşende,

 Mezarlıkların terbiyesi gelende,

 Gözlerinde damla damla biriken bir şey vardı.

 Yol uzaktı, zaman dardı.

 Gezilip görülecek çok yer vardı.

 Nefis vardı, şeytan vardı, zevk ü sefa vardı.

 Ona ne idi Bombay’dan Agra’dan…

 Onu çağıran bir yer vardı,

 Pencap vardı, Serhend vardı.

 Bir Azeri türküsü gibi yükselen,

 İçinde bir çığlık vardı.

 Aşk vardı, yar yardı

 Yılardır bekleyen sır vardı.

 Okunası şiirler vardı:

  “Aşkın bağrında açan güllere bülbül olan,

 İslam’ın hasret ile beklediği kahraman,

 Mâşukun aşkında yanıp yanıp kül olan,

 Ağlasa yeri vardır seni görmeyen zaman”

 …

Miralay'ın Duası ya da Duaların Kabul Zamanı

 Bir ulu türbede, ak kubbe altında

 Dua eder Miralay,

 Sevdikleri doldurdu avuçlarını,

 Bahtiyar ki Yolcu da vardı.

 …

 Bir ışık pınarı fışkırmaya başladı birden

 Gönüller aydınlandı.

 Bir Hint destanından fırlamış gibiydi lotüsler, nergisler, leylaklar, Hint defneleri

 Karacaahmet’in zambakları, servileri…

 Güzel kokuları Arabistan’ın,

 Kızıldeniz’in sedefleri,

 Sur'un ergüvanları,

 Kaç aşığın gözyaşı,

 Gelip her yanı sardı.

 Hakikat ile kucaklaştı.

 Bir huzur tuttu ufukları;

 Derken,

 Garip Yolcunun kandilleri yandı.

 …

 Vakit:  Şükür vaktiydi.

 

Yazar: Harun ŞAHİN
09-08-14
E mail:
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 11
Uğurlu
Şâd olmak
Tarih : 20-08-14

Tövbeye düşmek, Hâkikat ile buluşmak ve Şükür ile vuslata erebilmek; şâd olup, şâd edebilen ehl-i gönlün işi değil mi? Bayramı müjdeyi hak edenlerden olmak dileğiyle, tebrik ederim.

 
AHMET
TÖVBE, HAKİKAT, ŞÜKÜR...
Tarih : 15-08-14

Tövbe, hakikat ve şükür... Manevî yolculuğun menzilleri. Allah şükredilen nimeti artırır. Harun kardeşin hem mânevî yolculukta hem şiir yolculuğunda nasibinin artmasını Cenâb-ı Hak'tan niyaz ederiz. Zengin tedâîli bir şiir. Herkes ondan kendince bir ev kurabilir.

 
NECATİ ŞAHİN
tebrikler
Tarih : 12-08-14

Kaleminize,dilinize sağlık olsun

 
Hüseyin Pazarlıklı
tebrik
Tarih : 12-08-14

Allah muvaffak etsin.

 
Şener ŞEN
DİL SUKÛT EDER
Tarih : 12-08-14

Dil sukût eder, gönül cûş olur. Kelamlar mecalsiz olur. Zaman ötesinde bir pencere açılır ufka ufuk nihayetsiz olur. Karasevdadır bu suyu aşk olur. Öyle ya çölde lale,sümbül, leylak yahut nilüfer olur. Haddimi aşmışsam affola. Değerli Harun hocam her okuyuşta gönle ayrı iklimler sunan güzel şiirini bir kaç defa heyecanla okudum. Her okuyuşta beni ayrı ayrı dünyaları gezdirdi. Kelimelere ruh vermek bu olsa gerek...

 
erdal erdoğan
...
Tarih : 12-08-14

Sıcak,içten,etkileyici.öteler denen yerde hissettim kendimi.

 
murat Uçak
slm
Tarih : 11-08-14

Tebrik ederim. Her ne kadar derin anlamları anlamasam da dostum yüreğine sağlık. ..

 
Hüseyin Kaplan
çok hoş şiirler
Tarih : 11-08-14

Çok güzel abi, yüreğine sağlık.

 
HASAN GÜÇLÜ
Mükemmel
Tarih : 11-08-14

Allah razı olsun Harun Hocam arada bizleri böyle derinlere daldırıyorsunuz çok güzel.

 
elif yörük
gönul dili
Tarih : 11-08-14

kaleminize yüregınıze sağlık. tebrik ederim . Yeni şiirlerinizi de okuyabilmek dileğiyle.. Van'dan selamlar.

 
EMRE SENER
YOLCULUĞA ÇIKARAN ...
Tarih : 10-08-14

Abi gercekten guzel olmus. Tebrik ederim. Resmen okuyucuyu alıp uzaklara götüren bir yazı olmus.Tebrikler :)

 
YOLCUNUN DUASI II
Online Kişi: 20
Bu Gün: 431 || Bu Ay: 9.035 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.500 || Toplam Tıklanma: 51.934.892