ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 2186
Yazar: İbrahim Tenekeci
TÜRKİYE, UMUDUN YURDU

TÜRKİYE, UMUDUN YURDUAmerika'nın başını çektiği batı dünyası, sürekli bir şeyleri bahane edip müslümanları öldürüyor. Yıllardır süren ve artık tahammül sınırlarını aşan bir durum bu. Nereye bakalım, hangi birini yazalım, şaşkın ve üzgünüz.

Bahane ne olursa olsun, sonuç hiç değişmiyor: Sayısız müslümanın hayatının elinden alınması. Daha fazlasının mağdur ve mazlum edilmesi. Geride büyük bir öfkenin bırakılması. Bu 'öfke'nin yeni bir gerekçe olarak tekrar ve tekrar kullanılması.

Kimyasal silahları bahane ederek Irak'ı adeta yerinden oynattılar. Bir memleketi başka bir şeye dönüştürdüler. Orada öyle bir yara açıldı ki, kanamaya ve büyümeye devam ediyor. Kayıpların ve yurdundan ayrılanların sayısı bile hesaplanamıyor. Hep tahmin, tahminen...

Taliban bahanesiyle Afganistan. Terörle mücadele gerekçesiyle Pakistan. Özel bir rapora göre; insansız hava araçları, Pakistan'da iki bin üç yüz yetmiş dokuz mümini öldürmüş. Bunlardan sadece seksen dördü 'militan' imiş.

Batı dünyası Suriye'deki katliamlara neden seyirci kalıyor, müdahale etmiyor diye konuşuluyor, soruluyor. Çünkü orada, kendileri gibi davranan, aynı işi yapan bir zihniyet var. Amerika'nın insansız hava araçlarıyla haneleri vurması ile Esed'in bir apartmana varil bombası atması arasında fark var mı? Elcevap: Yok.

Afrika'da neler oluyor, yaşanıyor, tam manasıyla çözemiyoruz. Bilmediğimiz birtakım örgütler öne sürülerek, müslüman nüfusa operasyon yapılıyor. Salgın hastalıkla mücadele etmek için, doktor değil, asker gönderiyorlar. O askerler, mikropları, bakterileri, silahla mı etkisiz hale getirecekler? Ne acı.

Amerika ve işbirlikçileri, bu kez, bazı Kürt gruplarını bahane ederek müslümanları katlediyor. Yetmiyor, silah yardımı da yapıyor. Çekiç Güç döneminde, Amerika'nın terör örgütüne yardım iddiaları vardı. Böylece, 'söylentiler' doğrulanmış oldu. Bir de 'ahlak'tan bahsediyorlar. Sadece kendi menfaatini düşünmek, ahlak değil, ahlaksızlıktır.

Şunu diyelim: İnsana düşman olarak bu zalimler yeter.

***

Meziyet ve şahsiyet sahibi büyüklerimizden biri olan Berat Demirci, son yazısında, 'dünya olayları üzerine konuşan, yazan birinin milliyeti anlaşılmıyorsa, fikri batıldır' diyor. (Kültür Gündemi, 18 Ekim)

Temel sıkıntılarımızdan biri de galiba bu. İslam dünyasındaki gelişmelerle ilgili yazı yazanların, fikir ileri sürenlerin ciddi bir kısmının milliyeti anlaşılmıyor. Bilmesek, başka bir şey düşüneceğiz. Örneği biraz daha yakına getirelim: Kur'an Kursları ve öğrenci yurtları kundaklanmış, mektepler yakılmış, ekmek tekneleri yağmalanmış, müminler infaz edilmiş. Ortada böyle bir manzara varken, o çok bilmiş edalarıyla, 'daha çok demokrasi'den bahsediyorlar.

İnsanların haklarını almalarına elbette evet. Fakat haksızlığa da hayır. Hak aramak, bir başkasına haksızlık etmeye dönüşmemeli. Hele zulme ve baskıya, hiç.

Peki, bütün bunların, yazımızın birinci bölümüyle ne ilgisi var? Sorunun, sorumuzun cevabını, Yaşar Taşkın Koç, dünkü yazısında vermiş. (Yeni Şafak, Kim Kimin Partneri Olmaya Çalışıyor?) İlaveye ihtiyaç yok diye düşünüyorum. Bu yazıyı okumamız yeterli. Yeri gelmişken, yaşananlar karşısında derinlikli tespitler yapan, sağlam bir duruş sergileyen isimlerden birinin de İbrahim Kiras olduğunu söylemeliyim. Son yazısından başlayarak geriye doğru okuma yapıldığında, çok şey görülecektir. (Star, Propaganda Makinesi Boşuna Çalışmıyor, 20 Ekim)

Devam edelim. Pek Kıymetli Erol Yılmaz, 'durduğunuz yerin doğruluğunu veya yanlışlığını anlamak istiyorsanız, yanınızdakilere ve karşınızdakilere bakınız' diye yazmıştı. Bugün, Türkiye'nin karşısında ve yanında kimler bulunuyor? Yanımızdakileri söyleyelim ki, karşımızdakilere gerek kalmasın: Filistin'in çileli halkı, Mısırlı mazlumlar, Suriye'de zulme uğrayanlar, Afrikalı garipler... Zaten her fırsatta, Türkiye için, 'garipler yurdu' demiyor muyuz? Bu listenin ve birçok olayın bana söylediği yalnız bir şey var: Türkiye, bir ülkeden çok daha fazlasıdır.

Sedye kirlenmesin diye çizmesini çıkarmaya çalışan yaralı madenci ile dükkânları yağmalayıp mektepleri yakanlar. Aziz milletimiz, elbette birincisidir.

Umut, işte burasıdır. Çare, buranın güçlenmesindedir.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: İbrahim Tenekeci
22-10-14
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
TÜRKİYE, UMUDUN YURDU
Online Kişi: 26
Bu Gün: 72 || Bu Ay: 5.967 || Toplam Ziyaretçi: 2.195.667 || Toplam Tıklanma: 51.878.594