ANKARA'NIN 'KORİDOR' GOLÜ

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / AKTÜALİTE

Okunma Sayısı: 1983

Yazar: Emin Pazarcı

ANKARA'NIN 'KORİDOR' GOLÜ

ANKARA'NIN 'KORİDOR' GOLÜ Hatırlarsınız, Salih Müslim nasıl da feryat ediyordu? Ankara, Kobani’ye bir koridor açmazsa katliamların kapıda olduğunu söylüyordu.

Ankara da “Al sana koridor!” dedi. Peşmerge ve ÖSO elemanlarının Kobani’ye geçişine yardımcı olmak için gereken adımları attı.

Salih Müslim şimdi kıvırıyor. Yardımına gidecek Peşmerge ve ÖSO elemanlarının sayılarını kısıtlamaya çalışıyor. “Gelmeseler de olurdu” türünden açıklamalar yapıyor:

-Bize savaşçı değil, silah lazım.

Niye? Çünkü istediği olmadı! O, koridor derken Kandil ve PKK’lı unsurları kastetti. Bölgedeki hakimiyetini iyice pekiştirmek istedi. Ankara da bu oyunu görüp karşı hamlesini yaptı. PKK’nın önünü kapatıp Peşmerge kartını masaya sürerek, “Mesele Kürtlerin korunmasıysa, işte size Kürt destek” dedi. PYD ve PKK’ya önemli bir gol attı. Hamle üstünlüğünü ele geçirdi.

Bugün, PYD’nin başı Salih Müslim, KCK ve Kandil’den yapılan “Türkiye IŞİD’e destek veriyor” açıklamalarının altında atılan bu gol var.

Farkında mıdır, değil midir bilemem. Ancak, CHP de izlediği politika ile bu yapıya destek veriyor.

* * *

Kobani’de artık sivil halktan kimse kalmadı. Türkiye, kaçıp canını kurtarmak isteyen 200 bin insana kapılarını açtı. Bugün şehirde savaşanların dışında insandan başka canlı olduğu bile şüpheli.

Buna rağmen, başta PKK’nın uzantısı PYD olmak üzere Kandil, KCK ve HDP feryat edip duruyor. Kobani dedikleri Ayn el Arap ile yatıp, Ayn el Arap ile kalkıyorlar. “Neden acaba?” derseniz…

Çünkü, Ayn el Arap stratejik olarak önemli. Binalar yakılıp yıkılsa da, harabe haline gelse de ellerinden kaçırmak niyetinde değiller. O alanda bir oldu-bitti ile ele geçirdikleri yapıyı ayakta tutmak istiyorlar.

İyi güzel de, ABD uçakları neden o bölgeye sorti üzerine sorti yapıyorlar? Niçin bu kadar önemsiyorlar? Hangi gerekçe ile neredeyse bütün Irak’a attıkları bomba kadarını oradaki IŞİD mevzilerine yağdırıyorlar?

Bölgenin ABD açısından stratejik bir önemi yok. Ayrıca ticari bir değere de sahip değil. Sadece “insani sebepler” deniyorsa, orada sivil de kalmadı. Kaldı ki, ABD’nin insani konularda ne kadar duyarlı olduğu ciddi tartışma konusu.

Demek ki ortada “siyasi” bir durum var!

Üstelik, Amerikalılara bu sorular Türkiye tarafından defalarca soruldu…

“Kem küm” ettiler, cevap vermediler. Sonunda “IŞİD orayı ele geçirirse psikolojik üstünlük sağlar” türünden laflar ürettiler.
* * *
Önceki gün, Suriye Hükümet Sözcüsü (Katil Esad rejiminin adamı) bir açıklama yaptı:

-Biz de PYD’ye silah ve mühimmat gönderdik.

Sizce bu açıklama garip değil mi?

PYD’ye hem Suriye rejimi, hem de “Esad en büyük düşmanımızdır” diyen ABD silah gönderiyor. Bir başka gariplik ise varlığı Esad’ı devirmeye dayanan ÖSO da PYD’ye yardım için Ayn El Arap’a gitmeye hazırlanıyor.

Gelişmelere bakılırsa bölgede büyük bir satranç oynanıyor. Ana oyuncular ABD, Rusya, Türkiye, Irak ve Suriye.

BM ve AB şimdilik seyirci konumları ile yetiniyor.

Elinde silah tutan PKK, PYD, Peşmerge, ÖSO, IŞİD ve bölgedeki aşiretler de piyon konumunda.

İttifaklar sürekli değişiyor. Taraflarca hamle üzerine hamle yapılıyor.
* * *
“Büyük bir tehlike” olarak gösterilen IŞİD, bölgede kalıcı bir unsur değil. Öyle ya da böyle gidecek, gönderilecek.

Ayn el Arap’daki mücadele ondan sonrasına yönelik. Aksi takdirde böyle garip ittifaklar ortaya çıkmaz, böylesine feryat edilmezdi. Şehirde ayakta kalan birkaç bina için böyle büyük bir mücadele verilmezdi.

Bölücü terör örgütü kendisini meşrulaştırıp, IŞİD bahanesi ile o bölgedeki hakimiyetini tescil ettirmeye çalışıyor. Kürtlerin acıları üzerinden yeni bir oyun sergiliyor. Türkiye de buna izin vermeyeceğini ortaya koyuyor.

İşin özü budur!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.