ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 1970
Yazar: Mücahit Öztürk
ÇOCUKLAR NE KADAR ÖZGÜR OLMALI?

ÇOCUKLAR NE KADAR ÖZGÜR OLMALI?Günümüz ebeveynleri çocukların sınırları konusunda hayli cömertler. Daha bebekliğin ilk dönemlerinden başlayarak bilinçli bir serbestlik tanıyorlar çocuklarına. Aman müdahale etmeyelim, engel olmayalım, düşe kalka kendi öğrensin hayatı, kendi keşfetsin çevresini diye. Elbette çocuklarımız özgüvenleri tam, cesur, atılgan, mücadeleci, tuttuğunu koparan bireyler olarak yetişsinler isteriz. Bu amaca yönelik çocuğa tanınan özgürlük ve çocuğun özeline saygıya bir noktaya kadar da itirazımız olamaz.

Çocuğun bir birey olarak tanınmadığı, aşırı baskıcı ve müdahaleci yaklaşıma reaksiyon olarak gelişen bu modern yaklaşımın açmazı ise 'çocuğu nasıl disipline edeceğiz?' sorusuna cevap verememesidir. Çünkü her çocuk ve gencin erişkinliğe geçinceye kadar olan bu süreçte, kendilerine doğru rol modeller olan, yanlışa gitmelerini engelleyen anne babalara ihtiyacı vardır.

Ebeveynin en önemli sorumluluğu, çocuğun ahlak eğitimi ve onun maddi-manevi dış tehlikelere karşı korunmasıdır. Çocukların özgürlük sınırı belirlenmez ise onları tehlikelerden korumamız mümkün olamaz. Her çocuk kendi yaş ve gelişim düzeyine göre sınıra ihtiyaç duyar.

Diğer taraftan mahremiyete saygı, sınırsız özgürlük demek değildir. Çocuğun odasına kapıyı çalmadan girmememiz, izinsiz eşyasını almamamız gerekir, bu onun mahremiyetine saygının bir göstergesidir. Ancak anne baba olarak riskin olduğu her durumda özgürlük ve kişisel mahremiyetin ortadan kalkması gerekir. Çocuğumuzun kimlerle arkadaşlık kurduğunu, nerelere gittiğini, nasıl vakit geçirdiğini, parasını nerelere harcadığını bilmemiz en doğal hakkımızdır ve bunun için atacağımız her adım meşrudur. Onun özel hayatıdır diyerek riskleri görmezden gelmek, bizi felakete sürükleyebilir.

Çocuğun davranış ve huyundaki değişiklikler, sizinle iletişiminizin bozulması, yalnız kalmayı tercih etmesi, yalan söylemeye başlaması, güveninizi zedelemesi, sözünde durmaması ve ders başarısında düşme, bir şeylerin ters gittiğinin göstergesidir ve sizi alarma geçirmelidir.

En ufak bir risk şüphemiz var ise, sadece kontrol amaçlı olarak dahi, çocukların mesajları ve yazışmaları kontrol edilebilir. Kişinin en mahremidir günlüğü. Riskin olduğu her durumda gizlice çocukların günlükleri de okunabilir. Önemli olan bunu sadece merak adına değil, onu koruma adına yaptığımız fikridir. Yazışmalar ve günlükte yazılanlar çocuk için sorun oluşturacak boyutta ise duruma erken müdahale şansı yakalamış oluruz Bu da çözüm üretmemizi kolaylaştırır.

Önemli olan öğrendiğimiz bilgilerin çözüm üretimine katkı sağlayacak biçimde kullanılmasıdır. Örneğin, çocuğumuzun yazışmalarında onu yanlış davranışlara yöneltmeye çalışan bir arkadaşını fark ettiğimizde, bu arkadaşı ile olan ilişkisini önleyecek tedbirler almak, gittiği mekânlarda madde kullanım riski var ise o mekânlardan uzak tutmak gibi.

Modern anne babalık, çocukların sınırsız özgürlükleri ve evde çocuk hegemonyası açısından sorgulanması gereken bir kavramdır. Çocuğun belirleyici ve kural koyucu olduğu evlerde sağlıklı çocuk yetiştirmek mümkün değildir. Terazinin bir tarafında çocuğu dış tehlikelerden koruma ve doğruya yöneltme, diğer tarafında ise çocuğa özgüven kazandırma ve özeline saygı vardır. İyi anne babalık bu dengeyi sağlamaktan geçer.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mücahit Öztürk
26-10-14
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ÇOCUKLAR NE KADAR ÖZGÜR OLMALI?
Online Kişi: 20
Bu Gün: 391 || Bu Ay: 8.995 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.446 || Toplam Tıklanma: 51.933.642