ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 3698
Yazar: Mustafa Durdu
Ak Parti İçindeki Tarikatlar ve Parti'ye Sızmaya Çalışanlar

Ak Parti İçindeki Tarikatlar ve Parti'ye Sızmaya ÇalışanlarAk Parti tabanında ciddi rahatsızlıklar var.

Ak Partili seçmenler ve bazı taşra yöneticileri partinin son zamanlarda eski fikriyatından sapma eğilimi içerisine girdiğini, bu durumun kendilerini rahatsız ettiğini söylüyorlar.

Ak Parti her ne kadar kitle partisi görünümüne gelse de onu besleyen ve bu hareketi genişleten temel prensip, yerli bir fikir üzerine bina edilmesi gerçekliğidir.

Parti oy olarak doyuma ulaşmıştır. Dolayısıyla bundan sonraki hedef mevcut oy potansiyelini asgari ölçüde muhafaza etmekten ve partinin asıl sahipleri olan çekirdek seçmeni küstürmemekten öte bir şey olmamalıdır.

Lakin kitle partisi olma heyecanı o kadar sıcak bir dalga hâlinde benlikleri sarmıştır ki bu durum fikirlerin ikinci plana atıldığı izlenimini vermektedir. Fazlasıyla açılan yelpazeyi daha da genişletme ütopyası, beraberinde önemli bir problemi de getirmiştir.

Ak Parti de son zamanlarda ortaya çıkan bu problem partiye ve partinin partnerleri konumunda olan kurumlara parti zihniyetine ters düşüncelerin sirayet etmesine zemin hazırlamıştır.

Ak Partili pek çok yöneticinin dediğini aynen nakledersek durum şu ki partiye sızmalar haddinden fazladır. Bu durum, partiyi bağrından çıkaran yerlileri küstürme noktasına getirmiştir.

Ak Parti, paralel yapı ile mücadele esasını uygularken koyduğu terazinin malum kefesini fazla geniş tutmuş olmalı ki parti ile fikirdaş olan diğer cemiyet ve cemaatler de, özellikle parti içine sızanlar tarafından, bu kefeye konulmak istenmektedir.

Parti içine sızanlardan bahsediliyor. Evet, Ak Parti'nin içine sızan ve bizden olmayan yani yerli olmayan bir zihniyet, paralel yapı konusundan istifade ederek partinin tabanını oluşturan pek çok cemaat ve cemiyeti düşman ilan etmiştir. Maalesef bu sızmayı yapanlar yöneticileri de etkileyebilmektedir.

Parti içindeki cemaatler, cemiyetler, tarikatlar diyorum. Evet, doğrudur. Bunlar toplumun birer sosyolojik gerçekliği olduğuna göre siyasî hareketlerin bunlarla beraber hareket etmesi veya bunların partiyi beslemeleri son derece doğaldır.

Ak Parti uzun zamandır kendisine darbe girişiminde bulunmaya çalışan ve partiyi ele geçirmeye gayret eden Mürciîleri partiden temizlemeye çalışıyor. Bunda bayağı mesafe kat etti. Fakat temizlenen yerlere maalesef Rasyonalist, Rafizî ve Mutezilî cemiyetlerin adamları sızmaya başlamıştır. Bunlar sızdıkları yerlerde önemli noktalara gelmeye çalışıyorlar. Bazı il ve ilçe yönetimlerine yerleşmeye başladılar.

Parti içine sızan takımlardan sadece bir grubu olan bu Rasyonalist, Pozitivist ve Mutezilî daîler, üstatlarının emirleri doğrultusunda partinin ana mihverini oluşturan fikir ile aynı çizgide irşat ve tebliğ faaliyetleri yapan tarikat ve cemaat mensuplarına savaş ilan etmiş vaziyettedir. Sapkın fikirlerini parti içine yerleştirmek için Türkiye'de ana damarı temsil eden cemaatlere av başlatan bu zümre maalesef partiyi etkilemektedir.

Açık konuşalım ve kimseyi zan altında bırakmayalım.

Öncelikle Türkiye'deki tarikatlara ve cemaatlere bir göz atalım ve bunların parti ile olan ilişkilerini irdeleyelim.

Esad Coşan Hoca zamanında Hak-yol ve İrfan-der gibi çeşitli sivil toplum kuruluşları ile sosyal hayatta bayağı etkili olan ve müntesiplerini daha çok bürokrasi sahasına gönderen İskenderpaşa cemaati, Coşan Hoca'nın vefatından sonra yerine gelen veliahtın postnişinliği konusunda anlaşmazlık yaşamış ve cemaat birkaç bölüğe ayrılmıştı.

Bunların özellikle bürokrasideki mensupları parti içinde kalırken bir kısmı farklı pozisyonlar almıştı. Şu an İskenderpaşa cemaatinin Ak Parti içinde fazla etkili olmadığı da bir gerçektir. Eski müntesipleri yerlerini bağımsız olarak muhafaza etmektedir. Hayırlı hizmetleri olmuştur.

Adıyaman Menzil cemaatinin öteden beri Refah  Partisi çizgisini benimsediğini herkes bilir. Dolayısıyla bugün bu cemaat de Ak Partiyi desteklemektedir. Parti içinde bakan düzeyinde mensupları vardır. Güçlü bir medyaya ve sivil toplum kuruluşlarına sahiptir.

Semerkand bir marka olmuştur. Aynı şekilde bürokrasi alanında Menzil cemaati atağa geçmiştir. Günah batağındaki gençleri irşatta Menzil cemaatinin hayırlı hizmetleri vardır.

Erenköy cemaati ise bugün itibari ile Ak Parti'de en fazla nüfuza sahip cemaattir. Özellikle pek çok büyükşehirde belediye başkan adaylarının kim olacağı konusunda onların fikirleri ön planda tutulur. Yerli bir cemaat olup öteden beri Refah Partisi çizgisini benimsemişlerdir. Hayırlı hizmetleri vardır.

Furkan Vakfı olarak faaliyetler yürüten ve son yıllarda adından sıkça söz ettiren Alparslan Kuytul Hoca cemaati partiler üstü bir görünüme sahip olmakla birlikte müntesiplerinin ezici çoğunluğu Ak Partilidir. Oy verme konusunda bir direktifte bulunmasalar da Ak Parti'ye oy vermektedirler.

Alparslan Kuytul Hoca Türkiye genelinde konferanslar tertip ediyor. Salonlar dolup taşıyor. Bu durum Ak Parti'ya sızan malum grubu ürkütmüş olmalı ki ilan edilen toplantılara izin verilmiyor. Alınan izinler iptal ediliyor. Bu malum grubu en son açıklayacağım.

Türkiye'de siyasî arenada olmaktan en fazla imtina eden, mesaisini sadece tebliğe ve irşada ayıran İsmailağa cemaati de aynı grubun taarruzu altındadır. Mahmud Hocaefendi cemaati olarak da bilinen İsmailağa cemaati, her ne kadar siyasete ve parti işlerine karışmasalar da yerli bir cemaat olarak Refah çizgisinde olup Ak Parti'yi desteklemektedir.

Bununla birlikte partide bir yer edinme düşüncelerini haiz değildir. İşte yukarıda bahsettiğim malum grup İsmailağa cemaatini de hedef almış ve özellikle Cübbeli Ahmed Hocaefendi'ye olan şahsî kinlerinden dolayı programlarını iptal ettirme gayreti içine girmişlerdir.

Gelelim Ak Parti içine sızan dolayısıyla yerli olmayan fraksiyona!

Son yıllarda Ak Parti içine sızan iki ayrı gruptan bahsedebiliriz. Bunlardan biri laikçi, Kemalist tayfadır ki bunları tanımak kolay olduğundan tepe yöneticilerinin bunları kullandığı hüsnüzannına sahibiz. Bununla birlikte partinin malum tayfanın desiselerine dikkât etmesi gerekir.

Parti içine sızan diğer bir grup var ki asıl tehlike bunlardır. Diğer cemaatleri partide istemeyen, sadece kendilerinin olması gerektiğini düşünen ve temelde yanlış fikirlerini genç dimağlara yerleştirmek için son yıllarda müthiş bir kadrolaşmaya ve kurumsallaşmaya giren bu yapı M. İslamoğlu grubudur.

Bilerek ya da bilmeyerek Rasyonalist, yer yer Mutezilî hatta pozitivist bir zihniyetle Kur'an'ı tahrif etmek ve sünneti bertaraf etmek için var gücüyle uğraşan bu şahıs daîlerini Ak Parti içinde kadrolaşmaya sevk etmiş pek çok bürokratik yapıyı denetim altına almaya yeltenmektedir.

Özellikle eski İrancıların da aktif olduğu bu grupta Rafizî temayüller haddinden fazladır. Ak Parti, bu konuda temkinli olmalı kendi ayağına kurşun sıkmamalıdır. Mürciîleri partiden temizlerken onlar kadar tehlikeli Rasyonalist, tahrifçi ve sünnet-i seniyye düşmanı olan bu grubun temizlenen yerlere yerleşmelerine müsaade etmemelidir. Türkiye'deki bütün yerli cemaatler gerekirse bu gruba karşı ortak tavır almalıdırlar.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mustafa Durdu
26-11-14
E mail: habervaktim.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
Ak Parti İçindeki Tarikatlar ve Parti'ye Sızmaya Çalışanlar
Online Kişi: 30
Bu Gün: 469 || Bu Ay: 5.859 || Toplam Ziyaretçi: 2.214.591 || Toplam Tıklanma: 52.112.605