ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 2285
Yazar: Cihangir İşbilir
BÂTIL VE BARBAR ZİHNİYETİN KODLARI

BÂTIL VE BARBAR ZİHNİYETİN KODLARIDün Bernard Lewis’in hatıralarından yola çıkarak kısa bir Mısır değerlendirmesi yapmış, konuya bugün de devam edeceğimi söylemiştim; tevâfuk olmuş, Murat Bardakçı da aynı gün köşesinde “Bernard Lewis’in hatıraları” başlıklı bir kaleme almış ve özellikle Lewis’in Ermeni iddiaları karşısındaki Türkiye yanlısı duruşunu överek kitabın okunmasını tavsiye etmiş. (26 Ocak, Habertürk)

Yüksek lisanstan hocam Prof. Dr. Hikmet Özdemir, “Eğer bu derslerin bir hukuku varsa size tavsiyem mutlaka hâtıra okuyun, kütüphanenizde hâtırât kısmı olsun” derdi. Ben de hocamın bu nasihatine uydum ve kendime zengin bir hâtırat kütüphanesi kurdum.

Lewis’in ‘göz açıcı’ hatıralarını da iki sene önce çıkar çıkmaz aldım, 2014 sonunda yayınlanan Türkçesini de temin edip hemen okudum. (Arkadaş Yay.)

Meğer Bernard Lewis’in Paris’teki hocalarından birisi Halide Edib’in kocası Adnan Bey imiş. Hâtıratında sitayişle bahsediyor ondan Lewis; Türkiye’ye dönünce soyadı almak zorunda kaldı ve soyadı, “onun bir adı var” anlamında “Adıvar” oldu diyor Adnan Bey için..  

Lewis önce 1955’te yayınlanan “Haçlılar Tarihi”ne “İsmailîler ve Haşhaşîler” diye bir bölüm yazmış sonra da 1967’de “Haşhaşiler: İslam’da radikal bir mezhep” kitabını yayınlamış. Kitabın Fransızca tercümesi “Haşhaşiler, Ortaçağ İslam’ında Terör ve Siyasete” başlığı ile çıkmış. Bunu okuyunca uğursuz Charlie Hebdo saldırısı sonrası Taha Akyol’un talihsiz “Ortaçağ Müslümanlığı” göndermesi aklıma geldi. Zihniyet benzerliğini göstermesi bakımından altı çizilmesi gereken bir ayrıntı...

Haşhaşilerle ilgili Lewis’in şu satırları da hayli ilginç: “Kurbanlarının büyük bir çoğunluğu Müslümanlardan oluşuyordu; çünkü saldırıları yabancı bir güce değil, hâkim seçkinlere ve İslâm’ın hâkim fikirlerine karşıydı. / Haşhaşilerden çıkarılabilecek tüm dersler içinde belki de en önemlisi nihaî ve topyekûn başarısızlıklarıdır.” “Haşhaşi ajanının, ebedî saadet beklentisiyle kendisini kurban edecek kadar davasına tamamen adanmış olması gerçekten de çarpıcıdır” diyen Lewis, Ortaçağ Haşhaşilerini “çağdaş muadilleri”nden daha onurlu görüyor. Bunu okurken bizdeki haşhaşiler aklımıza geliyor ama Lewis’in niyetinin İslam ile terörü etiketlemek olduğunu unutmayalım…

Dün yazdım, sıkı bir istihbarat eğitimi alan Lewis’i sıradan ama başarılı bir tarihçi görmek saflık olur. “Telefon konuşmalarının ne kadar savunmasız olduğunun farkında değillerdi” dediği Londra’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği’ni nasıl takip ettiklerini, “müttefik” Mısır Kralı Faruk’a yanlış askeri planlar vererek onu nasıl yönlendirdiklerini de anlatıyor Lewis hatırâlarında. “Telefonda önem arzeden bir şeyi konuşma konusunda son derece isteksizim” notunu da düşmeden edemiyor yaşlı kurt…

Bernard Lewis’in başta Bardakçı tarafından da alkışlanan ve Türk Bilimler Akademisi tarafından Atatürk Ödülü almasına vesile olan Ermeni iddialarına karşı istikametli duruşu aslında hakkaniyetten öte, biraz da bu iddiaların Nazi Almanyası’nın gerçekleştirdiği ‘soykırım’ı perdeleme korkusundan. Bunu söylerken sûizan yapıyorum ama Lewis’in 99 yıllık ‘başarılı’ kariyeri dikkate alındığında Türkiye’yi haklı çıkartacak bir teze samimiyetle imza atacağına inanmıyorum.

Lewis’in Arap Baharı ve Ortadoğu’da demokrasi konusundaki şu cümlesini okuyun da iş bize gelince ne kadar demokrat ve hakşinas olduklarına siz karar verin: “Tamamen özgür ve adil seçimlerde, Müslüman partilerin kazanma şansları çok yüksek. Daha iyi bir gidişat, demokrasinin, genel seçimler yoluyla değil de, sivil toplum vasıtasıyla ve yerel kurumların güçlendirilmesiyle tedrici gelişimi olacaktır.”

İşte Mısır’da, Tunus’ta, Yemen’de, Suriye’de ve Türkiye’de karşı devrim hareketlerini destekleyenler, vesayet rejimi ve darbelere arka çıkanlar ve demokrasiye helvadan bir put gibi tapıp yeri geldiğinde yiyenler hep bu zihniyete sahip…

Bu ‘bâtıl ve barbar zihniyet’in kodlarını çözmek adına Lewis’in hatırâları çok öğretici gerçekten…

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Cihangir İşbilir
27-01-15
E mail: gazetevahdet.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
BÂTIL VE BARBAR ZİHNİYETİN KODLARI
Online Kişi: 11
Bu Gün: 334 || Bu Ay: 8.938 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.371 || Toplam Tıklanma: 51.932.999