ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ÎMAN VE İSLÂM
Okunma Sayısı: 3235
Yazar: Ebubekir Sifil
Seferîlik Kıstası ve Kadının Mahremsiz Yolculuğu - 2

Seferîlik Kıstası ve Kadının Mahremsiz Yolculuğu - 2Kaynaklara göre seferîlik meselesinde esas alınması gerekenin, “sefer süresi” değil, “gidilecek mesafe” olduğunu söylemiştik. Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinin hükmü böyledir. Bu mezheplere göre seferî sayılmak için belirlenen süre 2 gün veya 2 gece yahut 1 gün ve gecedir.

Delilleri, “Ey Mekkeliler! Mekke’den Usfân’a gidişte dört berid’den aşağısında namazlarınızı kısaltmayın” hadisi ile Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbâs (r.anhuma) gibi sahabîlerin söz ve fiilleridir.

Bu üç mezhebe göre bir kimse, bu mesafeyi belirtilen zamandan daha önce kat etmiş olsa bile yine seferî sayılır.

Mâlikî mezhebinin görüşünü allame ed-Düsûkî şöyle ifade eder: “Yolculuğu, uçarak veya başka bir şekilde bir lahzada yapmış bile olsa yine de namazını kısaltır.”
Şâfi’î mezhebinin görüşünü İmam en-Nevevî şöyle nakleder: “Yolcu, sefer mesafesini bir saatte (kısa bir sürede) kat etmiş olsa bile namazını kısaltır.”

Bu ifadeyi eş-Şerbînî şöyle açıklar: “Geminin şiddetli rüzgâr gibi bir sebeple hızlı yol alması gibi…”

Hanbelîlerin görüşü de şöyle ifade edilmiştir: “Yolcu, 4 rekâtlık namazları icma ile 2 rekât olarak kılar; isterse sefer mesafesini bir saatte almış olsun.”

Hanefî mezhebinin hükmüne gelince; kaynaklar, çoğunluğu teşkil eden fukahanın, seferde “süre”nin (gün) değil, “mesafe”nin (fersah/mil…) esas alınması gerektiği görüşünü benimsediğini nakletmektedir.

Bu görüş doğrultusunda sefer mesafesinin üç günden daha az bir sürede kat edilmesi halinde bile sefer hükümleri geçerli olacaktır ki, bu durum Hanefî mezhebinin de bu meselede diğer mezheplerle aynı görüşte olduğunu gösterir.

Nitekim biri üç günlük, diğeri daha kısa süre alan iki yolu olan bir yere uzun yoldan giden seferî sayılacak, diğeri sayılmayacaktır. Yahut deniz seferinde rüzgâr hızlı estiği takdirde normal şartlar altında 3 günde alınacak mesafe iki gün veya daha az sürece kat edilecek olsa, yine de sefer hükümleri uygulanacaktır. Fetva da buna göre verilmiştir.

Bütün bu söylediklerimizin bugüne bakan yanı şudur: Günümüzde çok uzun mesafeler çok kısa sürelerde kat edilir hale gelmiştir. Aralarında binlerce kilometre bulunan ülkeler arasındaki yolculuklar bile artık birkaç saat içinde gerçekleşebilmektedir. Bu durumda fukahanın yukarıda özetle zikrettiğimi hükümlerini esas alarak namazları kısaltarak (dört rekâtlı farzları iki rekât olarak) kılmak dert mezhebe göre de meşrudur, caizdir; hatta esas alınan görüşün bu olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Devam edecek.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ebubekir Sifil
28-02-15
E mail: gazetevahdet.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
Seferîlik Kıstası ve Kadının Mahremsiz Yolculuğu - 2
Online Kişi: 32
Bu Gün: 505 || Bu Ay: 5.895 || Toplam Ziyaretçi: 2.214.669 || Toplam Tıklanma: 52.113.316