ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 2082
Yazar: Mustafa Özcan
KADINLAR FITRATLARINI KAYBETTİ, ACIMASIZLAŞTI

KADINLAR FITRATLARINI KAYBETTİ, ACIMASIZLAŞTIBir milyon kişi ölseydi de değerdi.

Ahir zamanda kadınlar fıtratlarını kaybetti. Bunu nereden anlıyoruz? Cins-i latif olarak anılan ve bilinen kadınlar haşin hale geldi.  Özellikle siyaset dünyasına atılanlar hiç acımıyorlar.  Acıma hislerini yitirdiler. Merhum Muhammed Gazali Saka gibi çağdaş alimler Peygamberimizin ‘kadınları başa geçiren kavim felah bulmaz’ hadisine itiraz ediyorlar. İnsi şeytanın erkeği olduğu gibi dişisi de bulunur. Özellikle günümüzde kadınlar hem sosyal dünyada hem de siyasi dünyada agresifler, negatif rol oynuyorlar. Annelik onlara fazladan şefkat yüklemiş ama annelikten kaçtıkça cebbar ve azgın hale geliyorlar.   Erkekleşerek fıtratlarının dışına çıkıyorlar.  Lakin erkekleşerek fıtratlarının dışına çıkmaları fıtratları içinde kalan erkekler gibi onları dengeli yapmıyor. Bilakis dengesiz hale geliyorlar. Kadınlaşan erkekler de aynı derecede dengelerini kaybediyorlar. Bunun nedeni kadının fıtri melekelerinin ve görevlerinin dışına çıkmasıdır. Fıtratının dışına çıkarak; hayat alanı ve tarzını kaybederek fıtri olarak manevi olarak intihar etmektedirler. Kendilerine ve çevrelerine yabancılaştıkça dünyada yalnızlaşıyorlar.  Asrımızın en büyük felaketi insanın insana, insanın tabiata ve insanın yaratıcına yabancılaşmasıdır. Feminizm üzerinden kadının da erkeğe yabancılaşmasıdır.  Fıtratının dışına çıkması belki çekici veya cazibedar geliyor ama sonuçta kadının kimyasını bozuyor, mutantlaştırıyor. Şefkatini ve güzel melekelerini öldürüyor. Bugün siyaset aleminde mutantlaşan kadına bir bakalım.

Obama döneminde kadın erkek ilişkilerinde dikkat çekici bir kayma yaşandı. Hem homoseksüeller öne çıktı hem de kadınlar belirleyici ve hassas noktalara getirildi.  Başkanın kadınlarından birisi olan Neocon yazar ve teorisyen Robert Kagan’ın eşi Victoria Jane Nuland Ukrayna konusunda sağa sola küfürler yağdırıyor ve Irak konusunda Bush’un Savunma Bakanı  Donald Rumsfeld’İ hatırlatırcasına Avrupa’ya yükleniyordu. Halbuki Putin karşısında asıl pısırık siyaseti Obama’nın izlediği aşikar. Nuland, hem Obama’nın kanatları altında çalışıyor hem de Obama ile simetrik politikalar izleyenlere verip veriştiriyor.  Bir de erkekçe küfürler savuruyor! Kadınların siyaset ve içtimaiyat aleminde fıtratlarına ters düştüklerini söylemiştik. Bundan daha tipik örnek bulunabilir mi?  Son dönemlerde ABD’nin dışişleri bakanlığını yürüten bayanlar erkeklerden daha vahşi çıktılar. Condoleezza Rice’ın ‘yaratıcı kaos’ deyimini ve bölgeye yönelik mühendislik hesaplarını kim unutabilir? Bu mühendislik cinayetlerinden birisini seleflerinden Yahudi asıllı Madeleine Albright irtikap etmişti. Clinton’ın çıfıt Dışişleri Bakanı Albright’ın Irak’ta uyguladıkları ambargo nedeniyle ölen yarım milyon çocuğa şefkat damarları kabarmamıştı. Hatta tepkisiyle tüy dikmişti. Yarım milyon Iraklı çocuğun ambargo nedeniyle ölmesini şöyle değerlendirmişti: Sonuçlarına değer bir bedel! Bugün Obama siyasi kariyerini kurtarmak için Suriyeli çocukların ölmesini bekliyor.

Mısır bugünlerde ağırından bir 28 Şubat süreci geçiriyor.  İnşallah atlatıyor diyelim.  Sonuçlarıyla ilgili sadece Sisi’yi suçlamak beyhude.  Sisi’nin gerisinde bir amazonlar ordusu var. Onlardan birisiyle ekranda karşılaştım.  Yaban ve yaman birisiydi. Kazara karşılaşsanız dinlemeye tahammül edemezsiniz. Batı basını bazen reyting uğruna veya İslamcılardan nefret uğruna onlara çanak ve mikrofon tutuyor. Aynı atmosferi paylaşıyorsanız Allah sabırlar versin demekten başka bir şey elden gelmez. Bu nedenle Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarla Sisi’den kaçınmasını yerden göğe kadar haklı buluyorum. Erkeğiyle dişisiyle bu adamlar kabil-i hitap değil. Baltacılar ordusu. Monte Carlo radyosundan aradılar Sisi ile Erdoğan arasındaki münasebete değinecekleri bir program yapıyorlarmış görüşlerimi almak istediler. Karşımda insan suretinde bir Mısırlı vardı. Alimallah kendini alamadı ‘Mısır’dan girer Türkiye’den çıkarız’ dedi.  Türkiye’nin Libya’da terör faaliyetlerinden bahsetti! Ben de istihbarat ağzıyla konuştuğunu söyledim. Spiker araya girdi ve hakem olarak beni itidale davet etti. Bunun üzerine telefonu kapattım. Yeniden birkaç kez daha aradılar. Yeniden hatta dahil olduk ama sabredene aşk olsun.  Ardından aynı gece France24’e konuk olduk. Tevfik Mecid’in hazırlayıp sunduğu Nikaş/Tartışma programında payımıza bu defa da Sisici amazon gazeteci Fabula Bedevi düştü.  Üslubunu görseniz Ebula Be-devi dersiniz. Serapa hem ebula hem bedevi!  Tartışma sırasında hançere farkıyla hepimize galebe çaldı.  Laiklik adına galebe ve dışlamaya iman etmiş bulunuyor. Tartışma sırasında her türlü kitle imha ifadelerini kullandı ve yasak gözetmedi. Madeleine Albright gibiydi ve mesele Sisi’nin katliamlarına ve hapishanelere attığı insanlara gelince kendini tutamadı ve şöyle dedi: Bir milyon kişi ölseydi de değerdi. Sonrasında stüdyodaki ikinci tartışmacı Beşir el Abidi bu ifade üzerinde durunca geri adım atmadı ve sözünün arkasında durdu! Tüy dikti. Ona göre, Sisi bir milyon kişi de ölse gam değil. Mısır onun çiftliği. Bu katliamlar bile onu zorba veya müstebit yapmaz. Zira Sisi ile ilgili benim en hafif yollu müstebit ifademe  bile karşı çıktı.  Programı seyredin, seviyeyi görün (http://www.france24.com/ar/ 20150302/2/3/2015, 21 00: 22 00 )!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mustafa Özcan
05-03-15
E mail: gazetevahdet.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
KADINLAR FITRATLARINI KAYBETTİ, ACIMASIZLAŞTI
Online Kişi: 20
Bu Gün: 410 || Bu Ay: 9.014 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.472 || Toplam Tıklanma: 51.934.379