BAŞARI YÖRÜNGESİ

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)

Okunma Sayısı: 1726

Yazar: Mahmut Çiftçi

BAŞARI YÖRÜNGESİ

İbretli bir kıssa anlatarak söze başlamak istiyorum.

Bir gemi uzun sürecek bir sefere çıkar. Bir hayli yol aldıktan sonra yolculardan birisi kaptan köşküne çıkarak kaptanla görüşmek istediğini söyler. Yolcuyu kaptanla görüştürürler.

Kaptan:

-Buyurun, ne istemiştiniz?

-Efendim ben dümene geçip bir miktar gemiyi kullanmak, idare etmek istiyorum.

Kaptan:

-Bu mümkün değil, gemiyi idare edebilmek için bu işi tamamen bilmen gerekir, izin veremem, der.

Yolcu o kadar istekli ve meraklıdır ki:

-Ben bu gemiyi kullanabilecek her türlü bilgiye sahibim, yapabilirim, ne olur bana güvenin, az bir müddet kullanmama izin verin, hem siz çok yorgun görünüyorsunuz, biraz dinlenmiş olursunuz, der.

Nihayet kaptanı ikna ederek dümene geçer. Kaptan adamı biraz seyreder, gayet iyi götürüyor diye dinlenmeye çekilir ve bir köşede uykuya dalar.

Bir müddet sonra korkunç bir gürültü ve çatırtıyla uyanır. Gemi karaya oturmuştur.

-Ne yaptın be adam, yapacağın buydu, yapamayacağın işin başına niye geçtin? diye bağırır, küplere biner, çıldırır; ama iş işten geçmiştir.

Adam ne dese beğenirsiniz?

-Vallahi benim hiçbir suçum yok. Her şey gayet iyi gidiyordu. Ne yazık ki deniz bitti!..

Biz kaptanın gemiyi niye acemi birine teslim ettiğinin münakaşasına girmeyeceğiz.

Bizi ilgilendiren kısmı gemiyi kullanan yolcunun durumu.

Başarı için bilgi,

Bilgi için öğrenme,

Öğrenme için çalışma.

Çalışmak için yol, yöntem (Çalışmanızı nasıl yapacağınızı) bilmek gerekir. Değilse verim alamayız, sonuca ulaşamayız. Gemiyi yüzdüremeyiz, karaya toslarız. İşi öğrenmek de, bilinçli yapmak da, hedefe ulaşmak da tamamen sizin elinizde.

Sevgili Gençler:

Aklın yolu birdir. Akıllı insan aklını iyi kullanan aklını kullanmada sınır tanımayan insandır. Sekiz dil bilen bir insan köyde yaşayan bir insandan daha akıllı değildir. Fiziki şartlar, imkânlar, eğitim seviyesi, yaşanan ortam, çevre gibi faktörler aklı kullanabilme şartlarından bazılarıdır.

Önce kendi durumumuzu bir değerlendirelim. Biz aklımızı kullanmada neredeyiz? Aklımızı kullanmamızı engelleyen faktörler var mı, hangi imkânlara sahibiz?

Tüm bunları düşündükten sonra hazır olup olmadığımıza bakalım. Ben şu anda neredeyim, neyim? Kendi varlığımızı ve hayattaki beklentilerimizi karşılaştıralım. Şu soruları lütfen kendimize soralım:

1.Kaç yaşındayım?

2.Muhtemelen kaç yıl daha yaşayabilirim?

3.Geri kalan hayatımda beklentilerim nelerdir?

HEDEF BELİRLEYİN

Gaye olmadan kişi niçin ders çalışması gerektiğini açıklayamaz. Hedefinizi belirlerken ‘’Niçin ders çalışıyorum ya da niçin ders çalışmalıyım?’’ sorusuna cevap arayınız. Bu soruya cevap ararken biraz düşünün ve hayata yüklediğiniz manayla (değerlerinizle) paralel ve tutarlı bir cevap bulmaya çalışın.

Niçin çalışmanız gerektiği sorusuna bulacağınız cevap sizin gayenizi tespit eder. Amacınızı tanımlamanız çalışma isteğinizi arttıracağı gibi iç motivasyon kazanmanızı da sağlar. Bu iç motivasyon beraberinde iç disiplin geliştirir.

1453 yılında Hz. Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul’u fethettiğinde 21 yaşındaydı. Onun net bir hedefi vardı: ‘’İstanbul’u fethetmek’’. Ama amacı Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimizin “Konstantiniyye elbet bir gün fethedilecektir. Onu fetheden asker ne güzel asker, onun kumandanı ne büyük kumandan!” hadis-i şerifindeki kutlu müjdeye nail olmaktı. Seçilen hedefler varlık sebebimiz ideallerimize hizmet edecek şekilde seçilmelidir. Her öğrencinin hedefi bütün derslerinden en yüksek notu almak, sınıfının en iyisi olmaktır. Ama bunu, sahip olduğu değerlere bağlı bir insanın neler yapabileceğini göstermek gayesiyle istemelidir, kuru benlik için değil.

Önce hedef belirleyin dedik. Gayemiz, elde edeceğimiz kazanımlarımız, tüm hayatımızı etkileyecektir. Seçtiğimiz hedef ideallerimize hizmet içindir.

Bir ÖSS öğrencisinin en yüksek hedefi istediği en yüksek üniversiteyi kazanmak, bu üniversiteyi bitirdikten sonra hayatına yön verecek maddi-manevi bütün güzel hasletleri kazanmaktır.

Dolayısıyla hedeflerimiz bizi muvaffakiyete götürecek teşvik kaynaklarımız ve ideallerimize hizmet etmemizi sağlayacak imkânlarımızdır.