Kategori : / ÎMAN VE İSLÂM | Okunma Sayısı: 3747 |
"Allah'a isyan olan yerde (kula) itaat yoktur. İtaat ancak meşru olanda gerekir."
Hazret-i Sa’d bin Ebî Vakkas radıyallahü anh, İslâmiyet’i kabul edince annesi Hemme bint-i Ebî Süfyan bunu işitmiş:
“Ey Sa’d, senin İslâmiyet’i kabul ettiğini haber aldım. Vallahi sen Muhammed’i inkâr edinceye kadar ben daima güneş altında duracağım, hiçbir evin gölgesinde bulunmayacağım ve yemek içmek de bana haram olsun.” demiş ve üç gün yemeksizin, içmeksizin güneşin sıcağı altında durmuştu.
Hazret-i Sa’d ise ona itaat etmeyip, ‘yüz canın olsa da hepsini birer birer çıkaracak olsan ben yine sana itaat edip Muhammed aleyhisselâmı inkâr etmem’ dedi. Annesi oğlunun kendi sözünü dinlemeyeceğini anlayınca inadından vazgeçti. Hazret-i Sa’d ise Peygamberimizin huzuruna gelerek annesinin o halinden şikâyette bulunmuş, bunun üzerine:
“Hem insana anne babası hakkında güzellik tavsiye ettik. Maamafih sana, hakkında sence hiçbir ilim bulunmayan bir şeyi bana şirk koşasın diye uğraşırlarsa o vakit onları dinleme. Dönüşünüz banadır. Ben o vakit size yaptıklarınızı haber veririm” meâlindeki Ankebut sûresinin 8. âyeti kerimesi nazil olmuştur.
Bir kimseye anası, babası ne kadar ısrar etseler de meşru olmayan bir hususta onlara itaat edilmesi câiz değildir. Böyle bir itaat, insanı intihara, ebedî helâk gerektiren dinden dönmeye sevk etmek demektir. Artık meşru olmadığı bilinen, deliller ile sabit bir husus hakkında anne babaya hiçbir şekilde itaat edilmesi câiz olmazsa böyle bir hususta başka bir kimseye nasıl itaat edilebilir?
Kaynağa ulaşmak için tıklayınız.
Meraklısına: "Allah'a isyan olan yerde (kula) itaat yoktur. İtaat ancak meşru olanda gerekir." (Buhârî, âhâd 1; Müslim, imâre 39-40; Ebû Davud, cihad 87; Nesaî, bey'at 34; ibn Mace, cihad 40; Ahmed b. Hanbel, 1, 94, 400, IV, 426, 427, 432, 436; V, 66, 67, 70, 325, 329.)
Yazar: |
22-04-15 |
||
E mail: fazilettakvimi.com | Tweet | ||