ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ÎMAN VE İSLÂM
Okunma Sayısı: 1982
Yazar: Mustafa Çelik
HAK DÂVÂDA BÂTIL YOLLAR KULLANILMAZ

HAK DÂVÂDA BÂTIL YOLLAR KULLANILMAZİslâm toplumunun oluşum sürecindeki muhtemel batıl araçları, yöntemleri, usûl ve üslupları reddetmek, egemen münkir ve müşrik otoritelere “Lâ” demek kadar önemlidir. Putlara tazimde bulunma ameli, Allah’ın dinini hayata hâkim kılma niyetine şahidlik edemez.

Hak bir hedefe götüren vesileler de hak olmalıdır. Aksi halde meşru maksadın zıddıyla tokat yenilir.

Kulu Hakk’a vâsıl edecek vesîleler hak değilse, bâtılın köleleri çoğalıyor demektir. Rabbimiz uyarıyor:

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve O’na yaklaşmaya vesile arayın. Ve O’nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.” (Maide Sûresi/ 35)

Hak’a giden yollar, mahlûkatın nefesleri adedince çoktur. Mühim olan, Cenâb-ı Hakk’ın rızasına ulaştıracak bu vesilelerin farkına varıp, onlardan layıkıyla istifade edebilecek, uyanık bir gönle sahip olmaktır.

Hak dâvâda bâtıl yolları kullanmak, ehl-i bâtıla katılmaktır. Bâtıl yolla hakkı savunmak, necis suyla abdest almaktan farksızdır.

Bilerek ve inanarak Allah’ın hükmüne ve hâkimiyetine muhalif olan vesileleri edinmek, “İman-ı Billah”ın belirlediği hududu ihlal etmektir.

Hakk’ın batıla ihtiyacı yoktur. Şayet ehl-i hak batıl vesilelere ihtiyaç hissediyorsa; bu, ehl-i hakk’ın hakkı bilmediğindendir. Hak ve hakikatten gafil yaşamak, batıla sevdalanmanın garantisidir. Şunu bilelim ki; Allah dostlarının hayat ölçüsü, bir nefes bile Hak’tan gafil kalmama hassasiyetidir. Çünkü Hak’tan gafil olmak, günahların asli sebebidir. Günah, ruhun yüküdür. Ruhlarına günah yükünü yükletenler, gayr-i meşru yolların hamallığına başlayanlardır.

Meşru bir hedefe varmak için Hak-batıl ayrımı yapmaksızın her yolu meşru görmek, ortak cahiliye kültüründendir. Bu kültürün günümüzdeki ismi “Demokratik Kültür”dür.

Demokratik kültür, çok ilahlı olma kültürüdür. Demokratik kültürün Müslümanlarla alakası yoktur. Demokratik kültür, acıkınca putlarını yiyenlerin kültürüdür. Dolayısıyla Demokratik kültürün önümüze koyduğu yöntemlerle Allah’ın dinine hizmet etmeye kalkışmak, abdestsiz namaz kılmak gibi olup abesle iştigaldir.

Bâtıl vesîle, insanı Allah’a kulluk etmekten uzaklaştırır. Bâtıl vesîle, bâtıla bağlılığın garantisidir.

Hakkı ikame etmenin ibadet olduğunu bilenler, Hak vesilelerden başka vesile edinmezler. Müslüman bir insan bir hakka ulaşmak istiyorsa o hakka ulaşmak istikametinde kullanacağı vasıtanın/vesilenin üzerinde mutlaka  şer’an/dinen  “caizdir” veya “meşrudur” mührünü taşıması lazımdır. Meşkuk/şüpheli bir maslahat için peşinen bir haram işlenemez. Şayet işlenirse tuğyan olur. Meselâ günümüzde İslâm’a hizmet yolunda Müslümanların güçlenmek isteyen basın kuruluşlarının faiz reklamlarını yapmaları, tamamen tuğyan cümlesindendir. Tuğyan, akan su selinin üzerindeki köpük gibidir. Tuğyanın sönmesi an meselesidir. Tuğyan atmosferinde kalan oluşumların isimleri İslâmî de olsa, İslâmî sayılmaz ve de istikballeri olmaz.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

tuğyan: 1. Taşma, coşma, su baskını. (...) 3. eski. Haddini aşma, azgınlık, serkeşlik: Ehl-i tuğyan: Azgın kimseler, isyankârlar.”

Yazar: Mustafa Çelik
24-04-15
E mail: yeniakit.com.tr
 
 
Yorumlar: 1
HASAN DURNA
10 NUMARA
Tarih : 25-04-15

TEŞEKKÜRLER KARDEŞ

 
HAK DÂVÂDA BÂTIL YOLLAR KULLANILMAZ
Online Kişi: 21
Bu Gün: 566 || Bu Ay: 9.789 || Toplam Ziyaretçi: 2.201.595 || Toplam Tıklanma: 51.945.988