ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : SANAT / ŞEHİR ve MÎMÂRÎ
Okunma Sayısı: 3839
Yazar: Nidayi Sevim
BİR ÇEŞMENİN MÜTHİŞ HİKÂYESİ
Bir çeşmenin  müthiş hikayesi

IV. Mehmet’in eşi Rabia Gülnuş Valide Sultan, bir gün Azapkapı taraflarından geçerken, gözüne buradaki küçük bir çeşmenin önünde, iki gözü iki çeşme ağlamakta olan küçük bir kız çocuğu çarpar. Arabacısına arabayı durdurmasını rica eder ve çocuğun yanına varırlar. Valide Sultan, ağlamaktan etrafını bile göremeyecek hale gelen çocuğa kendisini bu kadar çok üzen şeyin ne olduğunu sorar. Çocuk: “Evimize en yakın çeşme bu çeşmedir. Benden başka da su ihtiyacımızı karşılayacak kimse yok. Testim kırıldı. Ben şemdi ne yaparım” der. Küçük kızı avutmak amacıyla eline biraz para sıkıştırarak: “Ben testinin parasını veriyorum” dese de, çocuk: "testinin kırıldığı için değil, evime su götüremediğim için ağlıyorum" der.

Saliha adındaki bu küçük kızın cevabından oldukça hoşlanan Sultan Hanım, kızcağızın ailesinin yanına gitmeye karar verir. Oldukça fakir bir aile olduğu her halinden belli olan ve kendi yağları ile kavrulmaya çalışan aileye bir teklifte bulunur. Ve şöyle der: “Eğer arzu ederseniz ve tabii izniniz olursa bu hanım kızımızı saraya almayı eğitimini yaptırmayı ve sizin de iaşenizi karşılamayı taahhüt ediyorum ne dersiniz?” Böyle bir teklife hazırlıksız yakalanan aile şaşırıp kalır ve ne yapacaklarına bir türlü karar veremezler. Bir yandan evlatlarından ayrı kalmanın acısı ve hasret kaygısı.  Diğer yanda kızlarının istikbali… Derken böyle bir fırsat elbette kaçırılmamalıydı. Hem teklifte bulunan öyle sıradan bilinmeyen bir aile de değil ki. Padişah’ın annesi, Hanım Sultan’dı…

Sultan, her türlü garantiyi verdikten sonra anlaşırlar. Kısa bir müddet hazırlıklar yapıldıktan sonra Saliha saraya alınır. Saray’da yıllarca özenle büyütülür, yetiştirilir ve her türlü eğitimi tamamlar. Yaşı gelince de Rabia Gülnuş Valide Sultan’ın tavsiyesi ile oğlu II. Mustafa ile evlendirilir. Saliha Sultan, dindar, iyi kalpli, zarif ve iyiliksever birisidir. Çocukluğunu geçirdiği bu fakir mahalleyi asla unutmamıştır. Seneler önce önünde testisinin kırıldığı o basit, küçük mahalle çeşmesinin yerine, mevkiine yaraşan büyük bir çeşme yapılmasını arzu eder.

Yıllar sonra oğlu 1. Mahmut tahta çıktığında, annesinin bu arzusunu yerine getirmek için harekete geçer. Kayserili Mustafa Ağa’ya, Lale Devri üslubuna uygun, her yanı nefis taş işçiliğiyle süslü bir çeşme yaptırır. Suyunu da Topuzlu Bendi’ne bağlı Taksim Suyu"ndan getirtir.

Saliha Sultan Sebili ve Çeşmesi, İstanbul’ un en turistik bölgelerinden biri olan Beyoğlu, Unkapanı Köprüsü ayağında, Sokullu Mehmet Paşa Camii arkasında yer almaktadır. Çeşme’nin restorasyonuna bir protokol çerçevesinde Vakıflar-Kuveyttürk tarafından Eylül 2005 tarihinde başlandı. 5 ay süren bir çalışma sonucunda özellikle çeşmenin altın varaklı çatısı ve kubbeleri aslına uygun olarak yenilendi ve Restorasyonu tamamlandı.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Nidayi Sevim
04-05-10
E mail: Haberkültür.net
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
BİR ÇEŞMENİN MÜTHİŞ HİKÂYESİ
Online Kişi: 22
Bu Gün: 10 || Bu Ay: 6.000 || Toplam Ziyaretçi: 2.214.863 || Toplam Tıklanma: 52.114.896