ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / TASAVVUF
Okunma Sayısı: 4246
Yazar: Ömer Lekesiz
SÛFÎLİK VE METAFİZİK

SÛFÎLİK VE METAFİZİKBu bahiste, felsefenin kendisiyken, Aristoteles'ten itibaren felsefenin bir dalı haline gelen metafiziğin, Müslüman düşünürleri de etkileyişine mahsus bir yığın malumatı gözardı ederek, Şehristânî'nin (ö. 1153) vahiy ve akıl kaynaklı inançları, mezheplerine ve tarikatlarına kadar titizlikle incelediği el-Milel ve'n-nihal'ine göre (Çev.: Mustafa Öz, Litera Yay., İst., 2008) bir fikir yürütmenin daha isabetli olacağını sanıyorum.

Şundan ki, Şehristânî'nin eseri, felsefeye karşı el-Gazzâli ile birlikte doruğa tırmanan reddiyenin, adeta ansiklopedik bir temelini oluşturmuş, ve onu izleyen Sünni sufilerin kayıtlarında felsefe ile sufi düşünce arasında, felsefeden müstağni olma anlamında, kesin bir ayrımın gözetilmesi veya önemli ayrımların kalın hatlarla belirtilmesi, (örneğin İmam Sühreverdî'nin (ö. 1234) Avarifü”l- Meârif'inde, İbn Arabi'nin (ö. 1240) Fütûhât-ı Mekkiyye'sinde olduğu gibi) temaül haline gelmiştir.

Nitekim, bizim zamanımızdan merhum Selçuk Eraydın da, aynı yolu izleyerek, “Başka Din ve Felsefelerde Tasavvuf (Mistisizm)” konusunda, ilahi olan ve olmayan dinlerdeki ilgili benzerlikleri, önceki bir dinin sonraki bir dine tesiri olarak değerlendirmenin yanlış olduğunu söyleyerek, söz konusu bilgi ve davranışların, “kendi inançlarının istikametinde” geliştiğini belirtmiştir (Tasavvuf ve Tarikatlar, İFAV Yay., İst., 2008).

Henry Corbin'in, düşünür olmaları bakımından Kelamcıları bile felsefeci ilan edişine (bkz.: İslam Felsefesi Tarihi) ve kimi İlahiyatçılarımızın bir sufinin görüşlerini ancak bir Batılınınkiyle eşleştirerek öne çıkarma komplekslerinin yoğunluğuna bakarak, el-Milel ve'n-nihal'i esas alıp, Eraydın'ın bu yaklaşımından da hareketle mezkur konuda şu yeni neticeye ulaşabileceğimizi sanıyorum:

Sufilikle ilgili Kur'an ve sünnette karşılığı olan bir bilginin, başka bir inançta da yer alması, onu ne daha sahih ne de daha makbul kılar. Diğer bir söyleyişle, sufilikle ilgili bir bilgi, başka bir inançtaki benzeşeni nedeniyle değil, salt Kur'an ve sünnette yer alışıyla değer kazanır.

Biz meseleyi nakillere başvurarak uzatmamak için, doğrudan kavramların kendisinden bakalım:

Metafiziğin Arapça'daki karşılığı İlm-i ilâhî'dir.

Ekrem Demirli'nin (belirli çekinceler dahilinde ve zorunlu bir durum nedeniyle) “metafizik” olarak çevirdiği İlm-i ilâhî'nin konusu ise Konevi'ye göre şudur:

“İlm-i ilâhî, mevzusu –ki mevzusu Hak'tır- her şeyi ihata ettiği gibi her ilmi kuşatır. Bu itibarla ilm-ilâhî'nin bir mevzusu, ilkeleri ve meseleleri vardır. Her ilmin mevzusu ilm-i ilâhî'nin mevzusunun fer'i iken başka ilmin ilkeleri ve meseleleri ilm-i ilâhî'nin mevzusu ve ilkelerinin fer'idir. İlm-i ilahî'nin mevzusu Hakk'ın varlığı iken ilkeleri O'nun varlığının lazımı olan ana hakikatlerdir. 'Zat isimleri' diye isimlendirilen bu hakikatlerin bir kısmı alemde hükmü ortaya çıkan ve Hakk'ın kendileriyle bilindiği isimlerdir” (Miftâhu'l-Gayb / Tasavvuf Metafiziği, TÜYEK Yay., İst., 2014)

Sufiliğin kelimesine gelince.

Yüzlerce tanımı olan sufiliğin en güzel tanımlarından biri, Cüneyd'in “Tasavvuf nedir? diye soran şahsa verdiği şu cevaptadır:

“Halka uyma kirinden arınmak (Hakk'a tabi olmak), tabiî (ve süflî) huylardan ayrılmak, beşer, (ve aşağı) sıfatları söndürmek, nefsânî davranışlardan uzaklaşmak, ruhânî vasıflar kazanmaya gayret etmek, hakiki ilimlere sarılmak, daima en uygun olana göre hareket etmek, herkese nasihatta bulunmak,Allah'a verilen ahid üzerinde samimiyetle durmak, Resulullah'a (sav) ve şeriatına uymak.” (Kelâbâzî, Ta'arruf / Doğuş Devrinde Tasavvuf, Haz.: Süleyman Uludağ, Dergah Yay., İst., 1992)

Bunlardan baktığımızda, zikrettiğimiz içeriği meşkuk bir hale getirse (ve dolayısıyla içimize sinmese) de “Metafizik” kavramını, Batılı olması nedeniyle değil, salt kavramsal düzeyde ihtiyacımızın karşılanmasına uygun (ve maruf) bir alet olması nedeniyle kullanabiliriz.

Dolayısıyla, bu bilinçli tercih sayesinde, sufiliğin ontoloji esaslı oluşunu da, felsefeye değil, doğrudan Şari'nin açık emrine bağlayarak, kendi delil zinciri, özgünlüğü, biricikliği içinde değerlendirebiliriz. Nitekim, birçok ayette “hiç tefekkür etmez misiniz?”, “akıl erdirmiyor musunuz?”, “akletmezler mi?” “idrak etmezler mi?”, “idrâk etmez misiniz?”, “düşünmez misiniz?” şeklindeki tamlamalarda işlenen emir bizi doğrudan buna götürür.

Burada şu ayrıma dikkat etmemiz gerekir: Varlık bilgisine mahsus fikir yürütmelerin belirttiğimiz bağlamda aklî (kalbî) şeriat'la yapılacak olması, ideolojik manasıyla akılcılığa çıkmaz. Çünkü, söz konusu emre göre aklî şeriat, ilâhî şeriat'a dayanmakta, diğer bir söyleyişle aklî şeriatı kullanmamız bizzat ilâhî şeriat tarafından zorunlu kılınmaktadır.

Sonuç olarak, sufiliğin (şu ya da bu etkiyle veya içsel bir ihtiyaç olarak) İslam'a mahsus ontoloji arayışından doğmuş olması, geçmişte felsefeyle aralarında bir ilişki kurulmuş olsa bile, onun felsefe dahil şimdilerde “ezeli din”, “ezeli hikmet”, “evrensel anlayış”, “kadim bilgiyle bütünleşme”, “aşk mektebi” vb. cazibeli ama sorunlu söyleyişlere bitiştirilmesini hiç gerektirmediği gibi, onun hal dili (kalbî şeriat) bakımından da büyük çoğunluğu absürt olan kozmolojik ve mitik söylencelere (menkıbelere) bitiştirilmesini hiç gerektirmiyor.

Bilakis, onun aklî (kalbî) şeriatla ilahî şeriat dairesindeki varlığını sürdürebilmesi için, tüm kompleksli (ve mülhit) yaklaşımlardan uzakta tutularak, yeniden Kur'an'ın ve sünnetin içine çekilmesi, belirttiğimiz yolla (metafizikle ilişkilendirilerek) mümkün görünüyor.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ömer Lekesiz
23-08-15
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
SÛFÎLİK VE METAFİZİK
Online Kişi: 28
Bu Gün: 285 || Bu Ay: 6.275 || Toplam Ziyaretçi: 2.215.306 || Toplam Tıklanma: 52.118.018