ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 3465
Yazar: Abdullah Sırış
İĞDİŞ EDİLMİŞ KAVRAMLAR

İletişim ‘’anlamlandırma’’ mekanizması içinde çalışır.. Anlamlandırma ise kendisini var eden ideoloji, anlam, dil , temsil, iktidar vs gibi kavramları içine alarak varlığını sürdürebilir. Dil düşünceyi, düşünce de dili mümkün kılar..Anlam da dil içinde ve dille inşa edilir. Bizler nesnel, saf halde dış dünya da duran toplumsal bir anlamdan söz edebilir miyiz ?

Tabiî ki hayır..

Anlam bulunduğu bağlama bağlı olarak değerlendirilir.

Örneğin ‘’demokrasi’’ ve ‘’şeriat’’ kavramlarını ele alalım.. Ve bunları toplumlara soralım?

Her bir toplumdan farklı bir ses çıktığını göreceksiniz..

Yani sizin demokrasiniz ile başkasının demokrasisi ya da sizin şeriatınızla başkasınız şeriatının bir olmadığını.. Bu bağlamda anlamlar sabit ve verili değil aksine oluşturulan bir şeydir. Yaşarlar.. Zamana Allah’ın dairesi içerisinde kim hakim olursa o kavram onun olacaktır.

Burada Müslümanlar olarak bize yutturulan şeyi fark edemiyoruz.. Uyanamıyoruz..

Dikkat edin : demokrasi denildiğinde peygamberin oyu ile kendisinin oyunun eşitlendiğini fark edemeyen bir şuur, demokrasi şehidi olabileceğini zannediyor..

Müslüman’ın Şeriatını iran rejiminin adı, bol kafa kesmeyi meşru gören bir sistem ya da sadece örümcek kafalıların dillerinde ki tekerleme olarak görüyor?

Bu nasıl olabilir? Bir Müslüman’ın bunu kabul edebilmesi mümkün müdür?!

Şehidliği İslami bir tasavvurun dışına çıkardığınızda sadece ceset olursunuz?

Bizden olanın içinin boşaltılıp bize tekrar ruhsuz bir şekilde  satılmasının adıdır bu?!

Hangi gözün gösterdiği argümanı kullanmaktayız? Ve kimin dilini?

Müslüman!

Sen hakim olamadığın bir medyaya mahkumsun.. Onlar sana silah kötüdür der ve sen de aynı ağızla kötülüğünü savunursun.. Halbuki kötüyle savaşmamak kötü değil midir? Peygamberimiz hiç mi kılıç kuşanmamıştır?

Kardeşim uyan artık..Aç gözünü..

Anlamları kuşatan örnekliği (peygamberleri-velileri) yaşamadığın vakit, zamanın getirdiği-getireceği ve kuşattığı anlamı senin zannedecek şuura bürünür ve  uyuz ilacıyla tedavi olmaya mahkum olursun..

İletişim anlamlandırma mekanizması içerisinde çalışır dedik.. Bizler iletişim kuramıyoruz..

Kuramadığımız iletişimle ve iğdiş edilmiş beyinlerimizle Müslümanlık iddiasında bulunuyoruz..

Kavramlara verilen mana kendi zamanını ve yaşayan örnekliğini bulmak zorunda..

Bakın bir örnek daha vererek sonlandırayım..

Şimdi doğu coğrafyasına demokrasiyi! tanklarıyla getiren güç odaklarının her yaptığı hamleyi meşru gören Müslümanlar, fasıklardan bir haber geldiğinde nasıl hareket etmeliler sorusunun içini dolduramıyor..

Halbuki Allah bize şöyle seslenmiyor mu?

-‘’Ey o bütün iman edenler! Eğer size bir fasık bir haberle gelirse onu tahkik edin ki cehaletle bir kavme sataşırsınız da yaptığınıza pişman olursunuz.. ‘’

Yaşamadığımız kavramların anlaşılabilmesi mümkün değildir.

Vurduğunda tenekeye hep aynı ses çıkıyor..

Ve duyar gibiyim..

Bunların hepsi israil’in oyunu..Gaza gelmeyelim..

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Abdullah Sırış
28-08-15
E mail: fikirsefinesi.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
İĞDİŞ EDİLMİŞ KAVRAMLAR
Online Kişi: 18
Bu Gün: 163 || Bu Ay: 6.675 || Toplam Ziyaretçi: 2.216.281 || Toplam Tıklanma: 52.125.267