ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / AKTÜALİTE
Okunma Sayısı: 2041
Yazar: Kemal Öztürk
ÇOK ŞEHİT VERDİK AMA HALKI KAZANDIK

ÇOK ŞEHİT VERDİK AMA HALKI KAZANDIKBosna, Irak, Halep, Gazze'de savaşlar gördüm, gazetecilik yaptım. En çok Halep'ten etkilendim. Sur'u görünce hemen Halep aklıma geldi. Sur'u Halep'e benzetmek istiyorlar. Tüm taktikler, yöntemler, saldırılar Esad'ın ve Şii milislerin yöntemleriyle aynı.

Emniyet, asker, din adamı, sokakta vatandaş herkesle konuşmaya çalıştım. Çatışmaların en yoğun olan bölgelerine gittim. İşte izlenimlerim.

“Çok şehit verdik ama halkı kazandık”

Çatışmalarda yaralanan ama yeniden Sur'a gelen bir komiser yardımcısı ile dolaşıyorum. Kurşunlu Camisi civarında yaşadığı çatışmayı anlatıp, arkadaşlarının şehit düştüğü yerleri gösteriyor: “Kurşunlu Camisini karargaha çevirmişlerdi. Şu etraftaki binaların tepelerinde keskin nişancılar, sürekli ateş açıyordu. Biz de camiyi geri almak istiyoruz.

Avluda bomba tespit ettik. Arkadaşım Mustafa'yı, bombayı etkisiz hale getirirken şehit ettiler. Almak için atıldık, yaralandık. Bizi tahrik etmek ve şehidimizi almaya zorlamak için, sürekli Mustafa'nın cansız bedenine ateş ediyorlardı. Sonunda şehidimizi aldık ama kahrolduk. Bunun etkisinden uzun süre kurtulamadık.

Çok şehit verdik bu sokaklarda, bu camide ama halkı kazandık. 15 yıldır bu bölgedeyim, halkın bize desteğini hiç böyle görmedim. PKK'ya destek vermiyor kimse artık”

Sur'daki taktikler, Halep'teki Şii milislerinkiyle aynı

Sur'u kesinlikle Halep'e çevirmek için uğraşıyorlar. Suriye rejimi, Şii milisler ve Şebbihaların Halep'te uyguladıkları taktiklerin aynısını burada uyguluyor PKK.

Sokakları, evleri tahrip etmek, camileri, kiliseleri savaş aracına çevirmek, sonra da yakmak, hepsini Halep'te de gördüm. Her yere keskin nişancı yerleştirip hayatı durdurmak, insanları göçe zorlamak, İran ve Suriye rejim askerlerinin taktiğiydi.

Sur'da çatışan teröristler, kesinlikle İran ve Suriye rejimi tarafından eğitilmiş. Suriye'de bomba, tuzak, keskin nişancı eğitimleri almış, Kobani, Cezire'de sokak savaşına katılmışlar, güvenlik kuvvetleri de bunu söylüyor. Sur halkı bu militanları tanımıyor, 'bunlar Türkiyeli olmayan insanlar' diyor.

Güvenlik güçleri sokak çatışmasını öğreniyor

Asker ve polislerle çatışma alanlarında konuştuk. Sokak savaşı tecrübesi yok ikisinin de. Orada öğreniyorlar. Dünyanın en zor savaşı aslında. Bir Özel Harekatçı, “sivilleri kalkan yapıp, arkasından ateş ediyorlar. Buna müdahale etmemiz imkansız” diye, işlerinin daha da zor olduğunu anlatıyor.

Ancak hem polis, hem de asker her çatışmada yeni şeyler öğreniyor, not ediyor, tecrübe hanesine ekliyor. En zor saha Sur. Sokakların darlığı, evlerin düzensiz yapısı, alt yapı bozukluğu buradaki çatışmaları daha da zor duruma getiriyor.

Asker ve polisin uyum içindeki çalışması dikkat çekici. Operasyon timleri karma yapılıyor artık. Moralleri son derece yüksek. Yozgatlı bir askerin kumanyasını askerle paylaşması, bir polisin, askerin nöbet yerine çay getirmesi şahit olduğum günlük durumlardı.

Son günlerde neden çok şehit verildi?

“Arık oda oda savaş veriliyor”

Sur'un çatışma alanlarını gezerken çok şükür şehit görmedik. Ancak son 4 günde 17 şehit verildi. Neden bu kadar arttı sayı diye soruyorum yetkililere: “Artık son iki mahalleye sıkıştılar. Alanları daraldı, ev ev çatışmıyoruz, oda oda savaşıyoruz artık. Çatışma mesafesi bazen 15-20 metreye iniyor. En çok keskin nişancı ve bombalı tuzaklamalardan şehit verildi. Son çırpınışları, bu yüzden ne kadar zarar vereceklerse o kadar uğraşıyorlar.”

İki mahalle hariç şehirde hayat normal

Hemen hemen tüm şehri dolaştım. Yeni yollar, kavşaklar, caddeler yapmış hükümet. Yeni alışveriş merkezleri, toplu konutlar dikkat çekici.

Şehirdeki sakinlik çok şaşırttı beni. Sur'daki çatışma alanları haricinde gündüz genellikle sükunet hakim. Gece Bağlar mahallesinde birkaç genç Molotof atıp kaçıyor. Bunun haricinde Diyarbakır'da hayat normal seyrinde.

HDP'li belediyenin kesmediği su hikayesi

Sur'da teröristlerin yolu havaya uçurması sonucu büyük bir su borusu patlıyor. Sokakları, evleri ve camiyi su basıyor. Güvenlik kuvvetleri suyun çamurun içinde operasyon yapıp, nöbet tutuyor. Kaymakamlık, valilik Sur Belediyesine hemen haber veriyor, resmi yazılar yazıyor, 'suyu kaynağından kes' diye. Ancak kesmiyorlar ve 40 gündür bu sokaktan su hala akmaya devam ediyor.

HDP'li belediyeler aktif olarak terörün parçası haline gelmişler. Büyük Şehir Belediyesi'nin önünde Sur'daki teröristlerle dayanışma için oturma eylemi yapılıyor sürekli. Belediye'nin zabıta arabalarından propaganda anonsları yapılıyor. Sur'da evlerini terk eden insanlara, megafonlardan 'terk etmeyin' deyince, sonunda halk patladı, “getirin sizin çocuklarınız kalsın burada” diye tepki gösterdiler.

Sur sakinlerini şoka hazırlamak gerek

Sur'un eski halini biliyorum. O güzelim tarihi mekan perişan halde. El Yapımı Bombalar, roketler yolları, evleri perişan etmiş. PKK girdiği her evi harabeye çeviriyor. Orada tutunamayınca evi yakarak başka eve geçiyor. Güvenlik kuvvetlerinin müdahalesiyle birlikte Sur tam olarak harabeye dönmüş durumda.

Evlerini terk edenler geri döndüklerine büyük bir şok yaşayacaklar. Onları bu şok hazırlamak, kayıplarının giderileceğine ikna etmek ve bundan sonraki yeni hayatları için acil bir sosyal şok ve uyum planı yapılmalı. Yoksa 25 Bin insan geri döndüğünde büyük bir kriz yaşanabilir.

Terörle mücadele yeni kanuni düzenleme şart

Güvenlik kuvvetlerinin en çok dert yandığı şeyin başında, kanuni düzenlemelerin ve mevzuatın ellerini, kollarını bağlaması geliyor. Sanırım yeni yapılan düzenlemeler de yeterli gelmemiş. Özellikle göz altı sürelerinin terör söz konusu olduğunda farklı olmasını istiyorlar, tıpkı Avrupa'daki gibi.

Teröristlerin çoğun 17 yaş altı. Bu nedenle çocuklar için geçerli yasalara tabiler. Ancak ellerinde keleş, insan öldürüyorlar. Bazı gösterilerde yakalanan çocuklara işlem yapmak çok zorlaşıyor.

Valilikler ve Büyükşehir arasındaki yetki ayrımı, terörle mücadele eden yerlerde büyük dezavantaj. Çatışma bölgesinde kullanılacak iş makinesi ve personel bulmakta çok zorlanılıyor. Mevzuat sıkıntısı yüzünden bazı hizmetlerin alınması günler sürüyor.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Kemal Öztürk
06-02-16
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 1
Uğurlu
Mesuliyet ve İdrâk
Tarih : 06-02-16

Samimi gayretler inşaallah müsbet neticeler verir.Kendimize, Ümmeti Muhammede hakikâten dua edebiliyor muyuz? Mesuliyetimizi ne derece idrâk edebiliyoruz ve gereğini yapabiliyoruz?

 
ÇOK ŞEHİT VERDİK AMA HALKI KAZANDIK
Online Kişi: 32
Bu Gün: 361 || Bu Ay: 7.715 || Toplam Ziyaretçi: 2.218.331 || Toplam Tıklanma: 52.147.582