ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / ÂKİF EMRE
Okunma Sayısı: 1665
Yazar: Akif Emre
OBAMA TARZI İSLÂMOFOBİ

'MÜSLÜMAN KALVİNİZM'DEN MEDENİYETÇİ KAPİTALİZMEHatırlayacaksınız Obama ilk siyahi Amerikalı olarak devlet başkanı seçildiğinde farklı kesimlerden okumuş-yazmışlarımız ne kadar iyimser yorumlar yapmıştı. Beyaz elit iktidarına rağmen siyahi birinin (aslında melez olmasına rağmen neden siyah sayılıyor o da ayrı konu) dünyanın rakipsiz en büyük devletinin başına gelebilmesi demokrasinin faziletine, Amerika'nın yeni dünya vizyonuna bağlanıyordu.

Bush yönetiminin, neo-conların terörle küresel savaş adına uyguladığı hegemonik politikaların başarısızlıkla sonlandığı var sayılıyordu. Afganistan, Irak işgal edilmiş ama ne demokrasi gelmiş ne de Amerikan ordusu mutlak zafer kazanabilmişti. Üstelik neo-conların İslamofobik söylem üzerinde inşa ettikleri terörle savaş söylemi 'medeniyetler çatışması'nı temel alan tam anlamıyla İslam'la savaşa dönüşmüştü. Amerika'nın İslam'la savaşmadığını savunanlar bunun İslamcı terörle mücadele olduğu savunmasını yapacaklardı.

Tam bu süreçte iktidara gelen Obama'nın ünlü Kahire konuşmasında neo-con söylemin aksine daha uzlaşmacı, daha barışçıl bir muhtevaya sahip olduğu yorumu yapanlar çoğunluktaydı. Medeniyetler çatışması tezini bir kenara koyan Doğu-Batı arasındaki ortak noktalara vurgu yapan hatta dini -daha doğrusu Hristiyani- bir dil kullanarak “hepimiz aynı Tanrının çocuklarıyız” derken Kuran'ı da istiskal ediyordu, yeni bir Amerika vadediyordu

Buradan bakılınca neo-con islamofobinin sonu geldiğini düşünenler pek sevinmişti. Ancak neo-con tarzı İslamofobinin yerine neyin ikame edileceğini düşünmeyenler, tek bir iktidar değişimi ile Amerikan stratejilerinin radikal biçimde değişeceğini varsayan stratejik miyoplukla malul analizlere itibar edeceklerdi...

Oysa Obama yönetimindeki Amerika, neo-conlardan kalma hegemonik stratejiyi farklı yöntemlerle sürdürürken daha liberal argümanlara başvuracaktı. Bunun neden böyle olduğunu anlamanın yolu Amerikan imparatorluğunun yapısal olarak askeri özelliğini ve küresel stratejiklerini bütün olarak okumaktan geçer.

Afganistan'dan çekilme sözüne rağmen hala asker bulunduran ve hatta takviye eden Obama, savaşa Pakistan'ı da dahil ederken Ortadoğu dahil pek çok bölgede adeta Bush dönemi stratejilerine geri döndü. Bir farkla; Amerika askerinin uzun vadeli angajmanla gireceği pahalı ve riskli işgaller yerine yerel müttefikler bularak havadan destekli operasyonlarla sonuç almaya yöneldi. Açıklanan ulusal güvenlik belgelerine göz atarak bile nelerin değişip nelerin değişmediğini rahatça görebilir.

Bir yanda muhtemel rakiplerine karşı caydırıcı askeri önlemler alırken diğer tarafta çok yönlü uluslararası yapılar içinde bu rakip güçleri absorbe etmek gibi sofistike yöntemlere yönelecekti. Bu durumun tipik örneği, geleneksel müttefiki Pakistan'a rağmen Hindistan'ı yanına çekip Çin'e karşı ittifak oluşturmak, Afganistan'da askeri varlığını koruyarak nükleer güç sahibi rakipleri arasında girmek…

Yeni stratejinin en somut uygulaması da Suriye ve Irakta gerçekleşecekti.

Amerikan kurmayları, drone saldırıları, havadan bombardıman devam ederken sadece bunlara dayanarak sonuç almayacağının farkında elbette. Havadan bombalamaya dayalı bir strateji benimsenmişse bunun kara gücünün kim olacağı sorusu akla gelmeli.

Tam bu noktada askeri stratejiyi bir kenara bırakıp neo-conların İslamofobik yaklaşımdan beslenen stratejisine karşın liberal Obama'nın askeri stratejisini belirleyen söylem analizini yapmak gerekiyor.

Neo-con İslamofobik söylemin yerini alan Liberal İslamofobi sahada çok farklı sonuçlar vermiyor. İslam ülkeleri ile Amerika arası düşmanlıktan ziyade ortaklıklara dayalı yaklaşıma vurgu yaparken neden IŞİD üzerinden yeni bir İslamcı terör söylemi icat etti? Ya da neden İŞİD gibi bir yapının adeta elini kolunu sallayarak alan hakimiyeti kurmasına en hafif tabirle göz yumuldu? IŞİD bir yana, Suriye'deki muhalifleri başta destekler görünüp cesaretlendirerek, daha sonara Rusya'nın insafına bırakması nasıl açıklanabilir?

IŞİD'in medyatik görüntüsü ile meşrulaştırılan, 'beyaz adam misyonu'nu ele alan siyah adamın “Liberal İslamofobi'si devreye girmiştir. Neo-conların İslam dünyasını adam etmek, demokrasi, özgürlük ve refah getirmek üzere başlattığı haçlı seferini eleştirerek yola çıkan beyaz adamın siyah maskesi... Muhalifler fazla İslamcı, Baas ne de olsa daha seküler; IŞİD çağdışı, seküler Kürtler uygarlığa daha yakın... Amerika'nın sömürücü, işgalci imajını kısıtlı sahada Ruslara bırakmak da el çabukluğu.

Büyük devletlerin büyük stratejileri hükümetlerle değişmez, ancak argümanları ve üslubu değişebilir. Neo-con İslamofibisi yerine Obama'nın liberal İslamofobisi böyle devreye girer.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Akif Emre
13-02-16
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
OBAMA TARZI İSLÂMOFOBİ
Online Kişi: 18
Bu Gün: 39 || Bu Ay: 6.551 || Toplam Ziyaretçi: 2.215.993 || Toplam Tıklanma: 52.122.553