ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 2636
Yazar: C.Yakup ŞİMŞEK
DAĞILAN DİL

Türkçemiz dağıldı...
Evet, "dağılmak" deyince aklınıza ne geliyorsa hemen hepsi son 80 yılda Türkçemizin başına geldi. 
Nasıl mı?
Şöyle:
Asırlardır derli toplu, soylu soplu, usturuplu bir lisanken 1930'lardan îtibâren üstüne salınan ukalâ dümbeleği, kırlağan sürüsü resmî baltacılardan yediği darbelerle bu dilin gövdesi yaralandı, dalı budağı paralandı, filizleri kıyma gibi doğrandı.

Dağılıp gitti...

***

Yedi sekiz asırdan beri Türkçenin zengin terkîbine karışan, varlık sırrına erişen, derinlerine yerleşen, kökleriyle birleşen, sonra göğerip fidan olan, çınar gibi gürleşen binlerce kelime vardı. Osmanlı yıkılır yıkılmaz yeni devletin karârı, TDK'nın ısrârı ve Agopların ızrârıyla bu çınarlar, toprağından koparıldı, kökünden söküldü. Gövdelerine balta vuruldu, dalları kırıldı, yaprakları "yeni dil" rüzgârıyla savruldu.

Dağılıp gitti...

***

Türkçenin binlerce kelimesi -dilin tabiatına aykırı olarak- müthiş bir sür'atle, akılalmaz bir cür'etle, anlaşılmaz bir gayretle, korkunç bir nefretle ve bin bir hakaaretle âdetâ tekme tokat kovuldu. Bu dilin asırlardır derleyip derleyip, mühürleyip mühürleyip biriktirerek hazînesine kattığı binlerce söz bizzat TDK tarafından lügatlerden çıkartıldı. Kâfî gelmedi, bu kelimeler artık resmî metinlerden de ayıklandı. Bilhassa ders kitaplarında ve devletin yaptığı imtihanlarda hemen hiç kullanılmaz oldu. Binlerce kelimeye  "eski" yaftası vuruldu. Yeni nesiller bu kelimeleri neredeyse hiçbir yerde göremez, duyamaz, anlayamaz oldu.

Altın gibi sözlerle dolan hazîne kayboldu.

Bu hazîne nerede şimdi?

Dağılıp gitti...

***

Türkçeden kovulanların yerlerine sellemehüsselâm, kaanunsuz ve uygunsuz olarak -yine binlerce- nevzuhur kelime kondu: Dil Darbesi mahsûlü, dil mikrobu kapsülü, merdiven altı usûlü, TDK tezgâhı mâmûlü; öz Türkçe foyalı, Avrupa iğne oyalı ve kara boyalı... Bu "ikaame" kelimelerin çoğu öncekilerin yerini tam tutamadı veyâ bir değil beş-on yeri tutar oldu. Böylece bu dille anlama-anlatma-anlaşma yolları sarpa sardı. Türkçenin disiplini gittikçe kayboldu. Söylenen / yazılan sözler çoğu zaman belirsiz bir yönü işâret eder oldu. Dilimizin lâfız-mânâ bağları herkesin kafasında az çok kopup zayıfladı.

Düşünme-konuşma; dinleme-anlama; okuma-anlama arasındaki yollar şimdi dolaşık, çapraşık, karışık.  

Böylece, söz bu tarafa gitti, mânâ şu tarafa...

Dağılıp gitti...

Yazar: C.Yakup ŞİMŞEK
16-03-16
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
DAĞILAN DİL
Online Kişi: 21
Bu Gün: 373 || Bu Ay: 8.909 || Toplam Ziyaretçi: 2.220.228 || Toplam Tıklanma: 52.158.866