Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar | Okunma Sayısı: 1250 |
15 Temmuz gecesi istiklaline canı pahasına sahip çıkan aziz millet her türlü tebcili hak ediyor. Şehitlerimize rahmet, gazilerimize şifa..
Bizim mahallede doğru söyleyen, kafa konforumuzu bozan pek sevilmez öteden beri. Duymak istediklerimizi söyleyen daha bir itibarlıdır. FETÖ potansiyel bir tehdit olarak başından beri içimizdeydi aslında. Ama siyaseti rahatsız etmediği için tehlikeli bulunmuyordu. FETÖ'nün itikadî arızalarına dikkat çekenler dışlanıyor; kıskançlıkla, hizipçilikle, bölücülükle, miyoplukla itham ediliyordu. Oysa bireyin de, cemaatin de güvenilirlik kriteri itikadıdır. Tarihe bakın, bozuk itikad devlete ne zaman sızmışsa fitne çıkmıştır. FETÖ'nün itikadî arızası açıktı. Ama bu durum önemsenmedi. (Çünkü "hizmet" ediyordu.) Ta ki niyetini açık edip iktidarla çatışana kadar. SONUÇ: Söyleme aldanıyoruz. Şaşmaz ölçü itikaden, amelen, siyaseten "yerlilik"tir. Bunlar FETÖ'de yoktu.
"Ehl-i Sünnet" dendiğinde "mezhepçilik" anlayanlar bu noktayı görmüyor. Ehl-i Sünnet yerliliktir; tarihe, kültüre, mirasa bağlılıktır. Bunlar FETÖ'de yoktu. Kim ne derse desin FETÖ itikadında da, usulünde de, hareket tarzında da yerli bir yapı değildi. Şimdi onun yerini doldurmakta olan bir kısım çevreler de aynı özellikte. Aynı delikten tekrar sokulmaya doğru kararlılıkla yürüyoruz...
Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.
Yazar: Ebubekir Sifil |
15-07-17 |
||
E mail: facebook.com | Tweet | ||