ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / ÇARPIK VAZİYETLER
Okunma Sayısı: 1648
Yazar: Ahmet Gülümseyen
HAYIR, YASEMİN ADAR İLK BAYAN DÜNYA ŞAMPİYONUMUZ DEĞİL

HAYIR, YASEMİN ADAR İLK KADIN DÜNYA ŞAMPİYONUMUZ DEĞİLDünya Şampiyonu bayan güreşçi ve kraliçelerimiz!...

Bayan / kadın güreşini yazmak her ne hikmet ise, mübarek Cuma gününe denk geliyor. ‘Af’ yolunda, Cuma günümüzün bereketinden feyiz alma düşüncesinden olsa gerek. Tekrar diriltileceğimiz hesap/mahşer günü, bildiklerimizin altında kalıp ve ezilmemek için, sorgulamayalım da ne yapalım? Peki, bunu yaparken şahit olduklarımızı, hangi adalet ve merhamet veya gaflet ve delalet kefesine koymak gerekiyor. Nasıl olur da, Anadolu’muzun iyi niyet taşıyan, kendi içimizde yetişen Müslüman Türk kadınına reva görülen rezalete duyarsız ve sessiz kalabiliriz! Yıl 1932, Keriman Halis Dünya Kraliçesi. Tarih 2017, Yasemin Adar Dünya Şampiyonu. Aradaki tek fark Keriman’ın güzellik ve Yasemin’in spor/güreş dalında birinci olması. Dini ve milli değerleri ayaklar altına sererek, adeta paspasa dönüşen uygulamanın özünde,  haçlı zihniyetin bir icadı olan bayanın / kadının açık kıyafetlerle podyuma/mindere çıkarılması ve ‘sözde’ güreştirilmesi var. Uygulama dün podyumda, bugün ise minderde oluyor…

CUMHURİYET’İN GÜZEL BACAK YARIŞMASI

Gazetemizin değerli yazarı, kıymetli Ahmet Anapalı kardeşimizin Cumhuriyet gazetesinin düzenlediğini kastederek kaleme aldığı ‘Türkiye’de Güzel Bacak Yarışması Yapıldı mı?’ başlıklı yazısı, tarihte yer alan ‘çirkinliğin/rezaletin’ boyutunu ortaya koymaya yetiyor; ‘…26 Aralık 1930 tarihinde yine Cumhuriyet gazetesi haberine yaptığı bir yarışma için ‘Güzellik Kraliçeliği milli vazifedir. Eğer 1931 kraliçeliği güzel olmazsa kabahat münevver Türk kadınındır...’ Anapalı, 1913 doğumlu Keriman Halis’i 1932 yılında Dünya Kraliçesi seçen jüri üyelerinin tarih arşivlerine düşen görüşlerini yazısına taşımış; ‘…Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa’nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünya üzerinde hakimiyetini sürdüren İslamiyet artık bitmiştir… Bir zamanlar Fransa’da oynanan dansa müdahalede bulunan Kanuni Sultan Süleyman’ın torunu işte mayo ve sütyen ile önümüzde. Kendilerini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik. Müslümanların geleceğinin böyle olması temennisiyle Türk güzelini dünya güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa’nın zaferi için kaldırıyoruz…’

YASEMİN ADAR İLK DÜNYA ŞAMPİYONU DEĞİL Kİ!..

Yıl 2017. Yasemin Adar, Fransa’nın Başkenti Paris’te yapılan Dünya Güreş Şampiyonasında birincilik kürsüsünde yer aldı. Ay-yıldızlı formayla Milli Takım sporcusu diye mindere çıkarılan Yasemin Adar’ın şampiyonluğuna ‘ilk’ denilmesine katılmıyorum. Keriman Halis’in, haçlı zihniyet tarafından 1932 yılında Dünya Kraliçesi seçilmesinden sonra, Yasemin Adar’ın Dünya Şampiyonluğuna ilk demek ‘çelişki’ olur. Bu süreç geçmişin bir devamı. Açın bakın cumhuriyetin ilanını takip eden süreçte, geleneksel sporları yok sayıp (okçuluk, aba güreşi, atlı cirit v.s.)  modern sporların gölgesinde bırakıp, zamanla da kaybolma gerçeği. ‘Modern’ adı altındaki uygulamanın ise tek nedeni şanlı tarihimizde edep ve hayâyla kazanılan zaferlerin izlerini silebilmek. Kabullenmek gerek, Türk kadınını İslami değerlerinden uzaklaştırarak, mayo ve taytla yarı çıplak mindere çıkarıp güreştirmek, havuza sokup yüzdürmek, piste çıkarıp koşturmak. Ne diyelim, anlayışınızın yansıması olan rezaletinizle ‘gurur’ duyun…

REZALETİN ÖZÜ; DİNİ VE MİLLİ YIKIM!..

Yasemin Adar, Elif veya Jale ve diğerleri. Herkesin özel hayatı kendini bağlar, bizi ilgilendirmez. Bizim çeyrek asra yakın zamandır mücadelemiz, bayan / kadın güreşi adı altında insanların saf, temiz, iyi niyetleriyle duygularıyla alay edilmesi. Bu yetmezmiş gibi bağımsızlığın zafer ve simgesi olan ay-yıldız taşıyan kıyafetle çıkıp, minderde bayan bayana / kadın kadına güreştirilmesi. Sonrasında ise şanlı Türk Bayrağıyla objektiflere poz verilmesi. Spor başarısı diye tanımlanan ve kişiler üzerinden uygulamaya koyulan bu ‘rezalet’, sonrasında meyvelerini vermeye devam ediyor. Dün Keriman Halis’e yapılanların bir benzeri, bugün Yasemin Adar’lara yapılıyor. Aradaki tek fark, değişen isimler. Benzerlik gösteren ise, ülkemizin dini ve milli değerlerin üzerinden yıkıma uğratılması!..

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ahmet Gülümseyen
25-08-17
E mail: yeniakit.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
HAYIR, YASEMİN ADAR İLK BAYAN DÜNYA ŞAMPİYONUMUZ DEĞİL
Online Kişi: 17
Bu Gün: 105 || Bu Ay: 8.641 || Toplam Ziyaretçi: 2.219.776 || Toplam Tıklanma: 52.156.263