ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 1679
Yazar: Mustafa Çevik
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN İTİBARI

ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN İTİBARIEğitimciler Birliği Sendikası sadece özlük hakları temelli bir eğitim sendikacılığı ile yetinmeyip bir tür “misyon sendikacılığı” diyebileceğimiz çalışmalar da yürütüyor. Uzun süreden beri yayınladığı akademik yayınlar ve raporlar bu sendikal anlayışın bir göstergesidir. Bu çerçevede 2016 yılında Eğitime Bakış 2016: İzleme ve Değerlendirme Raporu yayınladı. 2017 yılında ise Yükseköğretime Bakış 2017: İzleme ve Değerlendirme Raporu’nu hazırladı. Son olarak Eğitime Bakış 2017: İzleme ve değerlendirme Raporu’nu yayınladı.

Raporda eğitimin çok kapsamlı bir değerlendirmesini yapmaktadır. Raporda yoğunlukla vurgulanan temalardan biri öğretmenin durumudur. Öğretmenin eğitimde başarının anahtarı olduğu anlayışı vurgulanmış. Bu noktanın önemi TIMSS ve PISA gibi uluslararası karşılaştırmalı çalışmalardan alınan verilerle desteklenmektedir.

Raporda öğretmenlerin öğrenci başarısının üzerindeki etkisi, müfredatın felsefesinin gelecek kuşaklara aktarılmasının ancak niteliği yüksek öğretmenlik sistemiyle mümkün olacağı vurgulanmıştır.

Bir eğitim sisteminin başarısı, kalitesi, özgünlüğü ve sürdürülebilirliği öğretmen eğitimi politikaları ile mümkün olabilir. Rapor kamuoyuna açıklanırken benim de davetli olduğum bir basın toplantısına akademisyenler, YÖK eski ve yeni yöneticileri ile MEB bürokratlarının davet edilmiş olması eğitimde çoklu işbirliğinin başarı şartı olarak görülmüş olmasını gösteriyor.

Eğitim çalışanları örgütleri, akademi, YÖK ve MEB işbirliği ve koordinasyonu ile ancak nitelikli bir öğretmenlik sistemi ve başarılı bir eğitim yakalanabilir. Başka yolu yok.

Kaliteli öğretmenlik sistemi kaliteli mühendislik, hukukçu, akademisyen ve doktorluk demektir aynı zamanda unutmamak gerekir.

Eğitim sisteminin temel taşı öğretmenlerdir. Ne kadar yatırım yaparsanız yapın, ne kadar nitelikli bir müfredat hazırlarsanız hazırlayın onu uygulayacak olan öğretmendir. Eğer öğretmenin eğitimi, zihniyeti ve mesleki yeterliği ihmal edilmiş ise başarı sansı sıfıra yakındır.

Öğretmenlik öyle bir meslektir ki ne kadar sıkı denetim yaparsanız yapınız öğretmen sınıfa girdiğinde kendi inisiyatifi ile baş başadır.

Zorla denetlemeniz, zorla bir standart tutturmanız oldukça zor ve maliyeti çok yüksek bir denetim sistemi gerektirir.

Elbette öğretmenlik sisteminin başarısı sadece sistem sorunu değildir. Öğretmenin sınıfta, okulda ve dışarıda saygınlığını zedeleyecek yasal ve ekonomik aksamaların da giderilmesi gerekmektedir.

Sınıfta öğretmenin itibarını güvence altına almayan bir eğitim sistemi aslında çocukların da itibarını güvence altına almayı ihmal etmiştir.

Eğitim fakülteleri ile okullar arasındaki iş birliği bir protokol ile kısa staj ve uygulamalar ile sınırlı olmamalıdır. Politika ve araştırma işbirliği içinde yürütülmesi gerekir. Eğitim fakültelerinde görev yapan akademisyenlerin büyük çoğunluğunun bir gün dahi öğretmenlik deneyimi yoktur. Okul ortamında çalışmayan bir akademisyenin eğitim sistemine dair yaptıkları araştırmaların havada ve işlevsiz kalması kaçınılmazdır.

Eğitim yönetimi, denetimi ve öğretmenlik sistemi son tahlilde bir meslek eğitimidir. Bu eğitime dair araştırmalar ve uygulamalar yerinde ve mutfağın içinden olmalıdır.

Her eğitim fakültesinin uygulama okulları olmalı. Araştırmalarını ve uygulamalarını orada yapmalı, projelerini orada denemelidir.

Öğretmenlik ve eğitim sistemi ile ilgili yapılan bir başka hata ise eğitim anlayışlarının ve yöntemlerinin çoğunlukla “ithal” olmasıdır.

Okul öncesi eğitim kurumlarında öğretilen kavramlar ve tabi olunan kuramlar çoğunlukla Avrupa merkezlidir. Yani özünde çocuk nasıl yetiştirilir sorusunun yanıtını Batılı değer ve toplum sisteminde aramak çok anlamlı görünmüyor.

Batı’da gençlik zaten alkol ve uyuşturucu gibi sorunlarla büyük bir kriz yaşamaktadır. Böyle bir sonucu ortaya çıkarmış eğitim sistemini bir tür ideal eğitim sistemi gibi sürekli transfer etmek yerelden bir şey üretememekten ileri gelmektedir.

Yazının tamamına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mustafa Çevik
02-01-18
E mail: milatgazetesi.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN İTİBARI
Online Kişi: 10
Bu Gün: 275 || Bu Ay: 8.089 || Toplam Ziyaretçi: 2.219.092 || Toplam Tıklanma: 52.153.970