Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar | Okunma Sayısı: 1221 |
Büyük insanların övgüye ihtiyacı yoktur.
Onlar övgü istemezler.
Din, mâneviyat, tasavvuf büyüklerini övmeye bizim ihtiyacımız vardır.
Onlar bu övgülerden hoşlanmaz.
İnsanların en büyüğü Resulullah Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellemdir. O “Ben, Âdemoğullarının seyyidiyim. Bunu fahr etmek için söylemiyorum” buyurmuşlardır.
Bütün övgüler, hamdler, senalar, sipaslar, yüceltmeler Allahü Teala hazretlerine mahsustur. O’nun bunlara ihtiyacı yoktur; bizim O’nu övmeye ihtiyacımız çoktur.
İslam ahlakında meddahlık (övücülük) memduh (iyi) değildir, mezmumdur (kötü bir huydur).
Resulullah Efendimiz “Meddahların suratlarına toprak saçınız” buyurmuşlardır.
İslam ahlakı yağcılığı, yalakalığı, dalkavukluğu hoş görmez.
İslamda iyi, salih, râşid, muttaqi idarecilere hayır dua edilir.
İdareciler geminin kaptanı gibidir, onlara bela okunmaz, beddua edilmez. Hataları varsa ıslahlarına dua edilir.
İyi idareciler nefslerini beğenmez.
Nefsini kötülemeden iyi olunmaz.
Ben iyiyim diyen, iyi olmaktan çıkar.
Âlim ârif aydın bilge kişiler, makam kapmak, yağlı kemik elde etmek, câize almak için kimseyi övmezler.
İslam orta dindir. Aşırı övgü ifrattır, aşırı yergi tefrittir. Ortada, itidal çizgisinde kalmak en doğrusudur.
Osmanlı Padişahları geçerken, münadiler, “Mağrur olma Padişahım, senden büyük Allah var!..” diye bağırırmış. Bu münadilerin parasını Padişah verirmiş.
Nefs-i emmaresini hor görmek büyük fazilettir.
Nefsini aklamak fazilet değildir, redaettir.
***
İki zümre övgü istemez. Birinciler büyük, faziletli, yüksek insanlardır.
İkinciler büyük ve faziletli olmayan, fakat övgü istemenin yanlış bir şey olduğunu bilenlerdir.
Bendeniz ikinci sınıftanım.
NOT: Dostluk ve Buğzda Ölçü başlıklı yazının bir kısmıdır.
Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.
Yazar: M. Şevket Eygi |
16-02-18 |
||
E mail: habervaktim.com | Tweet | ||