DÂRÜLİSLÂM'IN SÂHİPSİZ OLMADIĞINI GÖSTERMEK

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : DÜNYADA NELER OLUYOR / İSLÂM ÂLEMİ

Okunma Sayısı: 1305

Yazar: Mustafa Yürekli

DÂRÜLİSLÂM'IN SÂHİPSİZ OLMADIĞINI GÖSTERMEK

DÂRÜLİSLÂM'IN SÂHİPSİZ OLMADIĞINI GÖSTERMEK Son zamanlarda Asya’da, özellikle Darülislam’dan peş peşe sıra dışı haberlerle irkiliyoruz. ABD ile Çin’in, ABD ile Rusya’nın azılı çekişmesine şahit oluyoruz. Zaman giderek daralmakta.. Herkes bir sonraki hedef için siper aramakta. Tüm bu küresel paylaşım savaşının ortasına doğrudan sürüklenmiş bir Türkiye’de yaşamak gerçekten çok zor: Nefes almakta zorlanış, izleri birbirinden ayırma telaşı.. Viraneye dönüşmüş Darülislam’ın dumanlı, kasvetli, kederli havasından önünü göremeyiş.

Küresel kaosta Darülislam’daki çatışmalar da uzuyor.. Devlerin savaştığı meydanda küçük olanlar ezilecektir. Onlarca devlete bölünmüş İslam milleti güvenliğini bir dünya gücüne teslim oluşta arasın isteniyor. Her küçük yapı için bir taraf seçmeye zorlanış var. Vaat edilen ise, “Yok olmamak!”.

Türkiye ise Darülislam’dan esen rüzgâra göre şekil almakta. Müslüman çığlıkların atıldığı bu meydan, artık kanlı uluslararası ilişkiler alanı. Sağır ve kör bir Türkiye istiyor, dünya güçleri. Bilinci kapalı ve iradesiz bir Türkiye..

Afrin harekatı, çocuğu babasının yanında açıktan dövmek şeklini aldı. Afrin harekatı, düşmana göz dağı vermenin yanında nefesini tutup dikkatle izleyen İslam milletini yanına alma fırsatına dönüşecekse, Türkiye, en az askeri harekat kadar, hatta daha fazla, harekatın dünya iletişim ağına yansımasına özen göstermelidir. Kuzey Suriye’nin batı köşesindeki Afrin’den PKK/PYD/YPG militanlarının hızlı bir şekilde sökülüp atılması hangi sonucu doğuracaktır? Afrin zaferinin erken gelmesi ya da gecikmesi süreçlerinde olaylar hangi yönden gelişecektir? Bütün sorular cesurca sorulmalı ve cevaplar doğru olmalıdır.

Küresel güçlerin fiilen dünya savaşı hazırlıkları, işbirlikçileri yüreklendirmekte, büyük bir pervasızlıkla öne çıkarmakta; İslam milletini de karıştırmakta ve Darülislam’ın sınırları zorlanmakta. Büyük pay alma hevesi kışkırtılarak koşulsuz teslim oluş hedefleniyor. Güç ve hâkimiyet hırsı, Darülislam’da her geçen gün nabzı yükselmektedir.

Taşeron örgütleri bir kenara itip, kuklacılar meydanda boy göstermeseler de artık kuklacıların da kuklaların da gösterinin parçası olduğu bir sürece tanıklık edilmektedir. ABD ve Avrupa devletleri, FETÖ terör örgütüyle ya da PKK/PYD/YPG örgütüyle yan yana anılmakta hiçbir sakınca görmüyor. Türkiye bu duruma sessiz kalmamakla birlikte karşı taraftan Rusya ile ilişkilerini tazelemekle meşgul. ABD ve Avrupa devletleri, Afrin harekatına sessiz kalmayı ne zamana kadar sürdürecektir? Türkiye’ye tepkileri ne olacaktır?

Suriye’nin bütünlüğünün korunması için ABD ve Avrupa işgalinden kurtarılması doğrultusunda hareket eden Türkiye, Suriye’ye dönük bu dış politikasını uygularken sözkonusu hedefe ters düşecek tek bir adım bile atmamalı. Ayrıca dosta düşmana karşı açık olup Suriye probleminin çözümüne Afrin harekatının muhtemel katkısı yüksek sesle ortaya konulmalı. Türkiye’de gözleri dört açmak demek, ağaca bakarken ormanı, ormana bakarken de ağacı gözönünden çıkarmamak demek.. Bütün çözümlemeler parça bütün ilişkisi içinde, son derece titiz ve içten yapılmalı değil mi?

ABD, Avrupa ülkeleri, Çin ve Rusya, Asya’yı, özellikle Darülislam’ı yeniden yapılandırmak istiyor. Batıcılıkla iğdiş edilmiş zihinler, dünya güçlerinin çizdiği Batıcı eksende bir yürüyüş dayatıyor: “Ekonomik kaygılardan başka sorunları olmayan bir Türkiye…” serabını koyuyorlar ufka. Türkiye’ye biçilen rol İslam milletini kendi kaderine terk etmek ve aleyhine meydana gelen durumları fiilen tanımaktır.

15 Temmuz başarısız darbe girişiminin ardından dünya güçlerinin Darülislam’daki yangına yeniden petrol sıkması ve her yerin yeniden alevlenmesi, İslam milletinin küresel bir planın içinde yer aldığını göstermektedir. Türkiye’nin son iki asırdır dayatılan Batıcı yürüyüşe bir son vermesi ve Darülislam’ın sahipsiz olmadığını göstermesi gerekmektedir. Aksi takdirde yangın Türkiye’ye sıçrayacaktır.

Türkiye’nin dış politikası; a)Türkiye Darülislam’daki öncülük rolünü ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya’nın ellerine bırakılmamalıdır; b) yarına çözüm olamayan anlık ya da günlük politikalar izlenmemelidir; c)Türkiye, İran ve Pakistan acilen ortak askeri güç oluşturup Filistin, Afganistan, Irak ve Suriye’den Rusya, ABD ve Avrupalı devletleri acilen çıkarmalıdır..

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.