ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 837
Yazar: Gökhan Yılmaz
OKULLARDA TAŞ DEVRİNE DÖNMELİYİZ

OKULLARDA TAŞ DEVRİNE DÖNMELİYİZHer konuda olduğu gibi eğitim konusunda da zamanın ihtiyaçları dikkate alınır ve sistem çağın ihtiyaçlarına göre dizayn edilir. Bu durum belli bir yere kadar gereklilik gibi görünse de, günümüzde birçok sorunu da beraberinde getirmeye başladı.

Şöyle ki; sanayi devrimi ile birlikte, kalifiye işçi/eleman ihtiyacını karşılayabilmek adına klasik eğitim sistemi modernize edilmiş ve başta ara eleman ihtiyacını karşılayacak, teknik donanıma sahip, iş sürecini sorunsuz bir şekilde yürütebilecek insanları yetiştirmek üzere yeni modellemeler geliştirilmiştir.

Zaman içerisinde öğretim modellerinde çeşitli arayışlar ortaya çıktı elbette. Öğrenciyi merkeze alan birçok yaklaşım benimsendi. Hemen hepsi de “öğretimin” nasıl olacağına yönelikti, zira “Eğitim” süreç boyunca gerçekleşmesi beklenen kültürleme olarak tanımlanıyor.

Yakın zamana kadar eğitimle alakalı en büyük sıkıntının fiziki şartlarla alakalı olduğuna dair birçok yazı okuduk, birçokları da çeşitli konuşmalarında buna değindi. Evet, fiziki şartların ve kalabalık sınıfların olumlu ya da olumsuz etkilerinden söz etmek mümkün.

Benim değineceğim konu bu değil. Bugün Türkiye’yi sırtlayan kadroların birçoğu bu kalabalık sınıflardan, fiziki şartları yetersiz okullardan mezun oldu. Demek ki sadece fiziki şartları düzelterek olumlu bir sonuç beklemenin pek bir anlamı yok.

Bu, şu demek değil:Bırakın çocuklar kalabalık sınıflarda okusun. Her sırada 5 öğrenci otursun.!

Dikkat! Demek istediğim öze dokunmadan sadece şekli meselelerde oyalanmak her zaman olduğu gibi yine zaman kaybettirecek.

Demek istediğim; bundan sonraki süreçteki en önemli hedefimiz, doğumdan itibaren neredeyse her anını sanal bir ortamda yaşayan çocukları okullarda gerçeklikle temas ettirmeye çalışmak olmalı.

Henüz birkaç aylıkken dokunmatik ekranla tanışan, “Agu” dediği anda anne-baba vasıtasıyla sosyal medya fenomeni olma yolunda adım atan, aklı erdiğinde Youtuber, instagirl/boy olmaya namzet çocuklar geliyor. Bu fenomenlik durumu o kadar ileri boyuta taşındı ki, İngiltere'de yaşayan GraceBeverley isimli bir genç kadın, İnstagram’a yeterli vakit ayıramadığı için başarılı eğitim hayatını bırakarak bütün vaktini fenomen olmak için ayırmaya başladı.

Kısa sürede çok yüksek paralar kazanma imkanı sağlayan internet ortamı birçokları için oldukça cazip bir alan.

Doğumdan kısa bir süre sonra “dokunmatik” ile tanışan ve çevrenin de etkisiyle çok kısa sürede internetin ve sözüm ona “sosyal” medyanın gücünü keşfeden ve çocuklarını bu yönde teşvik eden aileleri bunu bir gereklilik olarak görmeye başladı.

Aile teşviki ile girilen bu yolda, fenomen olabilmek ve kısa zamanda çok para kazanabilmek, hatta belki çok hit aldığı için duygusal tatmin yaşayabilmek adına, teşhircilikte bir beis görmeyen, yine fenomen olabilmek adına abuk-sabuk kılıklarla hit almaya çalışan çocuklarımızı, dokunmatikten, tabletten, internetten uzak tutabileceğimiz, gerçekliğe dokundurabileceğimiz, gerçek anlamıyla sosyalleştirebileceğimiz tek alan okullarımız kaldı.

Teklifim şu: “Çocuğumu aradığım anda ulaşmalıyım! Ondan haber almadan yapamam! Bu onun özgürlüğü!” gibi bahaneleri bir yana bırakıp, en azından okullarda ders günü bitinceye kadar çocukları sanallıktan uzak tutup, gerçekliğe dokunmalarını sağlayalım.  Kedi videoları seyredip keyifleneceğine gerçek bir kedinin şirin halleri ile büyülensinler. Kediye dokunarak, onun pütürlü dilini parmaklarında hissederek, ondaki o şefkate muhtaç hali gözlemleyerek öğrensinler.

Belki bu sayede, yakın dönemde hızla kaybettiğimiz, empati, sevgi, şefkat vb duyguları kaybetmeden kazanmış oluruz.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Gökhan Yılmaz
21-07-18
E mail: dirilispostasi.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
OKULLARDA TAŞ DEVRİNE DÖNMELİYİZ
Online Kişi: 20
Bu Gün: 252 || Bu Ay: 7.606 || Toplam Ziyaretçi: 2.218.138 || Toplam Tıklanma: 52.144.860