ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 1011
Yazar: Hüseyin Akın
EĞİTİMİN TEK AKTÖRÜ ÖĞRETMEN

EĞİTİMİN TEK AKTÖRÜ ÖĞRETMENEğitim ve öğretimin en önemli aktörünün öğretmenler olduğu konusunda kimsenin bir itirazı olduğunu sanmıyorum. Eğitim teknolojileri ne kadar gelişirse gelişsin öğrenci algı seviyesi, derslik imkânları ne denli dünün aleyhine, bugünün lehine gibi gözükürse gözüksün, öğrenciye canlı enerjiyi verecek olan öğretmenin dokunuşundan başkası değildir.

Öğretmenin dokunuşu değiştirici ve de geliştirici olduğu kadar fıtrata rücu ettiricidir de. Bilgi aktarıcılığı, sınav koordinatörlüğü ya da ölçme değerlendirme gibi işlemler öğretmenlik mesleğinin sadece görünen taraftarıdır. Öğretmenin asıl marifeti görünmeyende gizlidir. O, zamanla kendini gösteren tesir ve büyülü nefhadır. Bir ilacın hasta üzerinde zamanında tesirlerini göstermesi gibi ruh üfüren öğretmen de öğrenci üzerinde belli bir müddet sonra etki edip iz bırakır.

Bugün eğitim ve okul sorunlarını konuşurken üzerinden zıplayarak geçtiğimiz sorun öğretmen sorunudur. Nedense bunun üzerinde öyle gerektiği kadar durulmaz. Elbette sorunun öğretmenden kaynaklandığını söylemiyorum. Aksine öğretmen bütün eğitim sorunlarının kaynağı gibi gösterilmektedir. Çünkü diğer problemleri sorgulayabilecek başka bir muhatap yoktur. Öğretmen ne kadar az sıkıntı ile karşılaşırsa öğrencisine de bu sıkıntısını o denli az yansıtır. Öğretmenin şahsi ve mesleki itibarı korunmalıdır. Bu sadece kanunlarla elde ettiği özlük hakları ile sınırlı olmamalı memleket coğrafyasında kapladığı yer itibariyle de ağırlığı korunmalıdır.

Eğitimde profesyonellik serbest piyasa ekonomisinin normları ve endüstri mantığı ile değil talim ve terbiye esasları ile temin edilebilir ancak. Okul yönetimi konusunda birtakım problemler varsa şayet,  bunların belli bir kısmı kifayetsiz muhteris idareciler yüzündendir. Fakat problemin kahir ekseriyeti okulların ödeneksizliği, okul yönetimine dâhil olan çok başlılık (demokratik olma adına), eğitimden anlamayan kişilerin (aile birlikleri) okulun işleyişine müdahil olmaları, öğrenci ve veli merkezli yaklaşım gibi hususlara dayanmaktadır. Dışarıdan iktisat ya da işletme bitirmiş bir kişinin okulda idareci yapılması gibi bir düşünce meseleyi daha içinden çıkılmaz hale getirebilir. Eğitim yönetimi bölümlerinden mezun kişilerin bu göreve getirilmeleri daha makuldür. Gömleğin düğmelenmesinde yanlışlık vardır, zira ilk düğme yanlış iliklenmiştir.

Eğitim ve öğretim yanlış iliklenmelerden oluşan bir düğümlenmeyle karşı karşıyadır bugün.

Düştüğümüz yerden kalkmak istiyorsak, bu yer öğretmenin bulunduğu yerdir. Öğretmen yetiştiren fakültelerin puanlarından başlamak üzere öğretmenin model kişiliği, formasyonu, motivasyonu üzerinde çok yönlü olarak düşünmemiz gerekiyor.

Kutsallık türküleri söylemek yerine öğretmenin yerini ve haysiyetini koruyalım yeter.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Hüseyin Akın
10-08-18
E mail: milligazete.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
EĞİTİMİN TEK AKTÖRÜ ÖĞRETMEN
Online Kişi: 17
Bu Gün: 513 || Bu Ay: 8.326 || Toplam Ziyaretçi: 2.219.404 || Toplam Tıklanma: 52.154.959