ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 1227
Yazar: Altan Çetin
MAÂRİF VEKÂLETİMİZE MÂRÛZÂT

MAÂRİF VEKÂLETİMİZE MÂRÛZÂTÜlkemizin son günlerde en tartışmalı ve zor konularından Milli Eğitim meselesinde yeni bakanımızın çalışmaları ve açıklamaları zaman zaman kamuoyuna aksediyor. Sayın Bakan Prof. Dr. Ziya Selçuk başkanlığındaki çalışmalara aydın sorumluluğu ile bazı konuları katkı babında sunmanın faydadan hali olmayacağı düşüncesindeyiz.

Türkiye'de eğitimin önemli meselelerinden biri öğretmen eğitimidir. Bu bakımdan Eğitim Fakültelerinin bir üniversitenin içindeki bir birim olmaktan çıkıp MEB'e bağlı Öğretmen Eğitimi Akademileri kurulması ya da mevcutların bu şekilde dönüştürülmesi, doğrudan bakanlık ya da YÖK yönetiminde birimlere dönüştürülmesi düşünülmelidir. Bu cümleden ülkemizde ihtisas üniversiteciliğinin yaygınlaştırılmaya çalışıldığı zamanımızda Eğitim Üniversiteleri tesisi ile işi müstakil eğitim olan; öğretmen yetiştirmek ve bu konularda çalışmalar yapmak olan müstakil üniversiteler kurulmalıdır. Ülkemizde eğitimin sorunları çözülmek isteniyorsa öncelikle eğitimcinin yetiştiği ortamın ıslahı gerekir. Bu üniversitelerde eğitim konusunda uzmanlaşan bölümler yanında saha eğitimcisi yetiştirmek üzere bölümler alan bilgisi ve eğitim bilgisi oranları bölüme göre düzenlenerek maksada uygun öğretmen veya eğitim uzmanı yetişmesi sağlanmalıdır. Bu üniversitelerin Eğitim Uzmanlığı bölümünden mezun olanlar MEB de bürokratlık ve her okulda en az bir müdür yardımcısı bunlardan olmak üzere MEB teşkilatında istihdamları da teori ve pratiğin birlikteliği açısından faydalı olabilir.

Eğitim Fakülteleri ya da akademileri ya da üniversitelerinin 5. Sınıfındaki öğrencilerin öğretmenlik uygulaması faaliyetleri belirli saatlerle sınırlı olmayıp intern doktorlar gibi MEB tarafından belirlenecek görev tanımı ile her fakülte ya da üniversitenin uygulama okullarından tam gün buradaki öğretmenlerin derslerine katılma, öğrencilere yardımcı eğitim verme gibi konularda çalışmaları faydalı olabilecektir. Her teorik öğrenim erbabı bilir pratik bir tecrübe sürecine muhtaçtır. Bu bakımdan bu öğrenciler stajyer öğretmen sıfatıyla okullarda çalışmalıdırlar. Ayrıca her üniversitenin kaynakları ile kurduğu ve sorumlu olduğu eğitim ve uygulama okulları olmalıdır. Turizm Fakültelerinin bile uygulama okulları varken Eğitim Fakülteleri ya da Üniversitelerinin Uygulama okulları olmaması eksikliktir. Kurulacak Eğitim Üniversitelerine bağlı Uygulama Okullarındaki eğitim modeliyle stajyer öğretmenler tüm yurt okullarından bir senelik eğitimlerini tamamlayabilirler.

Okulundan mezun olup MEB bünyesinde istihdam edilen öğretmenler ilk olarak Yardımcı Öğretmen sıfatıyla 5 senelik bir dönemde mesleki deneyimlerini geçirdikten sonra Öğretmen statüsüne yükselerek 10 yıllık bir süreyi doldurduktan sonra Kıdemli Öğretmen sıfatıyla meslek hayatlarına devam etmeleri şeklindeki bir kariyer düzeni tecrübe ile ilerleyen bir tanım ve özlük hakkı durumunu sağlayarak eğitici kalitesini arttırmak noktasından faydalı olabilecektir. Ayrıca okullardaki Müdür ve Yardımcıları da biri öğretmen kadrosundan olabilmek şartıyla diğer ikisinin imkanlar nispetinde kıdemli öğretmenlerden olması okulların yönetimini tecrübeli ellere teslim açısından önemli olacaktır.

MEB öğretmen yetiştirme mantığı liyakat, sorumluluk ve tecrübe odaklı olarak bu kavramlar etrafında oluşacak ilkeler bağlamında gelişmelidir. Düşünen adam yetiştirmek için ilke: Nakleden değil düşündüren öğretmen olmalıdır.

Türk Milli Eğitiminin meseleleri elbette buradaki birkaç satırla çözülemez. Ülkesi için düşünen her mesul bireyin yaptığı ve yapacağı üzere akla takılanları maruzat olarak takdim etmek istedik. Nurettin Topçu'nun “Kendimiz için yepyeni bir maarif sistemi kurarak işe başlamak zorundayız. Bu maarifin ilkokulundan üniversitesine kadar bütün basamaklarında bin yıllık millet iradesiyle bin dört yüz yıllık millet karakteri yaşatılırsa bizim olacaktır.” perspektifi de bu cümleden dikkatten kaçırılmamalıdır. Tercüme mevzuat ve eğitim programlarıyla yerli ve milli insan yetiştirmek muhaldir. Berayı malumat ve alakalılarının ilgisine takdimdir. Vesselam…

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Altan Çetin
08-09-18
E mail: yenisoz
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
MAÂRİF VEKÂLETİMİZE MÂRÛZÂT
Online Kişi: 27
Bu Gün: 29 || Bu Ay: 5.419 || Toplam Ziyaretçi: 2.213.883 || Toplam Tıklanma: 52.105.407