ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 755
Yazar: Ufuk Coşkun
EĞİTİM BİR İSTİKLÂL MESELESİDİR

EĞİTİM BİR İSTİKLÂL MESELESİDİRBiz, FETÖ gibi küresel ölçekte Evangelist bir projenin işe önce eğitimden başladığını atladık. Nasıl oldu bu?

Anlatalım;

1950 tarihli, TBMM, Dışişleri Komisyon raporu Esias No. 1/731, Karar No. 14 meclis tutanaklarına bir bakalım. O gün orada ABD ile bir eğitim kültür anlaşması imzalanmış. Der ki; “Komisyon yukarda mezkûr eğitim işleri için programlar hazırlayacak ve bu hususta Amerikan Eğitim müesseseleriyle iş birliği yapacaktır.”

Merak edenler tutanağı okuyabilir. O gün eğitimi kendi elimizle ABD’nin hizmetine sunduk. Üstelik kendi paramızla kendimizi bağımlı hale getiriyorduk!

Projenin mimarı; dönemin ABD başkanı Truman’ın meşhur doktrinini “eğitim ve kültür” alanında projelendiren kişi olan senatör William Fulbright’tı. 1946-1953 yılları arasında ABD Senatörü olarak görev yapan William Fulbright, daha çok Amerikan karşıtlığı yüksek ve yer altı kaynakları zengin olan Latin Amerika ülkelerine dönük projeleri ile bilinen sömürgeci bir isim.

Bugün projenin başında kızı Harriet Fulbright bulunmaktadır. 2015 yılında Amerika dışındaki ilk Fulbright Enstitüsü’nün açılışına katılmak üzere Türkiye’ye gelen Bayan Fulbright, Hürriyet’e verdiği röportajda “Türkiye’nin anahtar bir ülke olduğunu biliyorum” diyerek eğitimin önemine dikkat çekmişti.

Bu anlaşma, Bir CIA-Evangelist projesi olan FETÖ’nün eğitim dünyasına açılan bir kapısıydı. FETÖ'yü ABD'ye yerleştiren ve yeşil kart almasında yardımcı olan CIA ajanı Graham Füller aynı zamanda FETÖ'nün MEB'e çöreklenmesinde de aktif rol oynayan bir ajandı.

O tarihten sonra, elli yıldır, aynı toprağın, aynı iklimin, aynı kültürün çocukları, ölüm bayraklarıyla donatılan devrimci ideolojilerin, üniforma manyağı kafası kırık meczup ideologların tuzağına düşürüldü. Gençler, terör örgütleri arasında önceden ödenmiş bir bedel karşılığında transfer aracına dönüştürüldü.

Eski Türkiye rejimi ise sağdan soldan çalıp çırptığı marşlar, kanun, yönetmelik ve yaşam biçimleriyle bu toprağın evlatlarının kimyasını bozdu. Mensubiyet duyguları körelen, zayıf bırakılan, idrak ayarları bozulan Türk gençliği elli yıldır terör örgütlerinin kucağına itildi/itiliyor.

Eğitim sistemi elli yıldır, çocuklarımızın yaşam kadar önemli ve değerli en temel insan haklarından biri olan düşünme, düşüncelerini kontrol etme, yönlendirme ve tercihte bulunma haklarını ellerinden almıştır. Yapay korkular üreterek insanları birbirinden uzaklaştırmış, zihinleri tasnif etmiştir.

Bir yazımda da ifade etmiştim; Bugün bize eğitim diye yutturulan şey bilmediğini bilmeyen, kavrayış yetersizliği, tekerleme ezberleyen, soyut düşünceden uzak, otomatiğe bağlanmış fast-food bir eğitim ve obez beyinler… Sonuç kravat aydınları, taklit, batıya karşı oluşta bile batıcı, miskin bir hayat, zevk ve zihin kayması ve ihanet… İşin hazin tarafı ne biliyor musunuz? Bunu milletin paralarıyla bedavaya getirmeye çalışıyoruz!

Hep diyorum, herkesten toplanan vergilerle finanse edilen eğitimden en çok CHP zihniyeti istifade ediyor. Bu adaletsizlik giderilmelidir.

Benim önerim; eğitim anlayışının artık sıfırlanması ve yeni baştan bir eğitim sisteminin tesis edilmesi gerekmektedir. Gelinen noktada artık buraya/bize ait eşref-i mahlûkat temelinde yeni bir eğitim anlayışının oluşturulması elzemdir.

Çocukların merakını tetikleyen, klasik, eski okul anlayışından tamamen farklı, yeni eğitim modelleri üzerine de artık kafa yormaya başlamalıyız. Her şeyden evvel FETÖ’nün kökünü kazımak zorundayız.

Netice itibariyle bu ülkede her kesimden vatansever insanı bir arada tutabilecek bir ortak akıl inşa etmenin yegâne yolu eğitimden geçmektedir. Bu sahada ciddi bir istiklal mücadelesi vermek zorundayız.

Bu öyle makam mevki kovalamakla, yan gelip yatmakla olacak iş değil, karıncalar gibi çalışmak ve üretmek zorundayız. Bakınız bugün 15 Temmuz destanını bile yazabilen tek bir adamımız çıkmadıysa oturup bunu sorgulamak zorundayız.

Çünkü bu hepimizin meselesi… Unutmayın, bizi bir arada tutacak olan ortak ahlak, ortak akıl, ortak idrak, ortak şuur ancak eğitim ile tesis edilecektir.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ufuk Coşkun
24-04-19
E mail: milatgazetesi.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
EĞİTİM BİR İSTİKLÂL MESELESİDİR
Online Kişi: 21
Bu Gün: 561 || Bu Ay: 9.784 || Toplam Ziyaretçi: 2.201.587 || Toplam Tıklanma: 51.945.858