ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 583
Yazar: Yusuf Kaplan
HİKÂYE AYNI: KÜFÜR, KARŞIMIZDA YİNE BİRLEŞTİ

HİKÂYE AYNI: KÜFÜR, KARŞIMIZDA YİNE BİRLEŞTİBakın, Haçlıların çocukları ve uşakları Türkiye’ye karşı nasıl da birleşti!

Türkiye, Barış Pınarı Harekâtı’nı başlattı ve bir ânda bütün Batı dünyası ve medyası PKK’yı, YPG’yi kutsamaya, Türkiye’ye ateş kusmaya başladı!

Şaşırdık mı?

Elbette ki, hayır!

Ama Türkiye’nin yakın tarihinde belki de Abdülhamid’in ardından ilk defa bu kadar aşağılandığını, Türkiye’ye karşı ürpertici (evet, ürpertici!) bir karalama kampanyası başlatıldığını gördük ve not ettik bunu!

YÜZYILLIK PROJE: “İSLÂM’DAN UZAKLAŞTIR VE BİRBİRİNE KIRDIR!”

Bütün Haçlıların çocukları ve kendilerine göbekten bağlı uşakları Türkiye’ye karşı nasıl da birleşti!

Türkiye küresel sistemin lordları tarafından hedef tahtasına yatırılıyorsa, bu, çok hayâtî bir şeyi gösterir: Türkiye’nin gerçekleştirdiği operasyon, küresel sistemin lordlarının oyunlarını bozacak, hatta tezgâhlarını başlarına yıkacak ölçekte hayâtî önemi haiz bir operasyondur bu, demektir

İki asırdır, bu ülke bizim elimizde değil; bu ülkenin kaptanı biz değiliz. Birileri bu ülkeyi, kendi istedikleri bir yere sürüklüyorlar: O yüzden bu ülkede uygulanan proje, önce Türkiye’nin, münhasıran da devletin, sonra da toplumun İslâm’dan uzaklaştırılmasıdır!

Bunun için önce Osmanlı’nın içerden ve dışardan geliştirilen saldırılarla durdurulması gerekiyordu.

Osmanlı, durduruldu sonunda.

İlk bakışta, haklı olarak “suçu neden sadede dış güçlerde arıyorsunuz?” diyebilecek olanlara söylenecek tek şey şudur: Batılıların bütün dünyayı, bütün kıtaları işgal edip sömürgeleştirmelerinden, dünyanın bütün medeniyetlerinin köklerini kazıyıp tarihten silmelerinden itibaren iç güç diye bir şeyden sözetmek imkânsız artık!

“İç güç” dediğimiz, zihnen işgal edilmiş, sömürgeleştirilmiş, celladına aşık edilmiş tasmalı çekirgelerdir! Neresi “iç”, neresi “güç”tür bunun? Batılıların uydusu kukla rejimler ve oligarklar, bunlar!

Halklarına iki asırdır nefes aldırmayan, köle ruhlu uydular!

Bunun son örnekleri bazı Arap ülkelerinin sözümona liderleri oldu: Mahmut Abbas’tan Suud Prensi Selman’a, BAE emirinden Suriye ve Mısır’ın diktatörlerine kadar satılık, uzaktan kumanda edilen türedi tipler!

TÜRKİYE, DÜNYANIN RUHU, MAZLUMLARIN UMUDU, BATILILARIN KÂBUSU

Osmanlı dağıldı, bütün İslâm dünyası, imamesi kopan bir tespihin paramparça olması gibi darmadağın oldu.

Dahası, Osmanlı gitti, dünyadan ruh çekildi.

Osmanlı dünyanın ruhuydu. Bunu, Ahmet Cevdet Paşa, “Osmanlı, insanlığın en son adası” diyerek veciz bir şekilde ifade etmişti.

Osmanlı durdurulunca bu işin bittiğine, önlerindeki takoz’un “temizlendiğine” hükmettiler Batılılar!

Ama bekledikleri olmadı; tam tersi oldu! Türkiye, çilesini doldurdu, toparlandı ve yeniden mazlumların umudu hâline geldi yüzyıl sonra!

İşte bu, Batılıların çıldırtmaya yetti!

Batılılar, AB kapılarında yarım asırdan fazla bir süredir bekletip duruyorlar Türkiye’yi! Dalga geçiyorlar bizimle: En döküntü ülkeler bile AB’ye alındı ama Türkiye’yle dalga geçildi sadece!

Gerçek şu: Türkiye’nin amacı AB’ye girmek değil, AB’nin amacı da Türkiye’ye almak değil. Türkiye zaman kazanmak istiyor, AB zamanla Türkiye’nin İslâm’la ilişkilerinin yavaş yavaş yok olmasını bekliyor: Türkiye, din değiştirsin, ertesi gün alırlar Türkiye’yi! Bundan zırnık kadar şüphesi olan varsa, bilin ki, o kişi ya salaktır ya da asalak!

Fakat Batılıların korktukları başlarına gelmek üzere: Türkiye, içerde yaşanan berbat sekülerleşme sürecine rağmen Türkiye, bütün stratejilerini medeniyet haritası üzerinden belirliyor ve hayata geçiriyor!

İşte Batılıları ürküten, Batılılara kâbus gördükten nokta tam da bu nokta!

BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞÜREMEYECEKLER!

Bu nokta, Barış Pınarı Harekâtı nedeniyle bir kez daha gün ışığına çıktı bütün çıplaklığıyla: Bütün Batılı ülkeler Türkiye’ye karşı aynı safta birleşti. Batılıların uyduları ve ipleri bizzat kendi ellerinde olan köle ruhlu bazı Arap ülkelerinin de Türkiye’ye karşı Batılıların yanında kuyruğa girmeleri hiç de şaşırtıcı değil. Bunu şaşırtıcı bulan ahmaklara şaşırmak lazım.

Batılı emperyalistlerin yüzyıllık hedeflerinin merkezinde Türkiye var: Osmanlı hangi gerekçelerle durdurulduysa, Türkiye de aynı gerekçelerle kuşatılıyor ve darbelere maruz kalıyor!

Barış Pınarı Harekâtı, Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra gerçekleştirdiğimiz en büyük askerî harekât.

O yüzden toplumun bütün kesimlerini muazzam bir şekilde birleştirdi.

Biz bu topraklarda Kürtlerle, Kürt kardeşlerimizle değil emperyalistlerle ve uydularıyla kavgalıyız! Biz bu topraklarda bin yıl önce Haçlılara karşı birlikte mücadele ettik, Haçlıları defettik ve bu toprakları bin yıl birlikte vatan hâline getirdik: Aynı hedefe kilitlendik: İslâm’ın bayrağını yere düşürmeme asil hedefiydi bu!

Şimdiyse Haçlıların çocukları, bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar ama aslâ başaramayacaklar!

Kürt kardeşlerimiz, Haçlıların çocuklarının uydusu gibi hareket eden İslâm düşmanı türedi tiplere, teröristlere aslâ itibar etmeyecekler!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Yusuf Kaplan
14-10-19
E mail: yenisafak.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
HİKÂYE AYNI: KÜFÜR, KARŞIMIZDA YİNE BİRLEŞTİ
Online Kişi: 19
Bu Gün: 26 || Bu Ay: 8.562 || Toplam Ziyaretçi: 2.219.672 || Toplam Tıklanma: 52.155.754