ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DARBE İZLERİ
Okunma Sayısı: 320
Yazar: Hüseyin Öztürk
28 ŞUBATI UNUTURSAK UNUTULURUZ-1

28 ŞUBATI UNUTURSAK UNUTULURUZ-1“Burası hiç kimsenin özel yaşam mekânı değildir lütfen bu hanıma haddini bildiriniz”. Bülent Ecevit.

O gün Ecevit’i alkışlayan siyasi ve medyacılara bir duyuru yapalım.

Ecevit adlı şahsın o gün, “Haddini bildirin” dediği Merve Kavakçı hanımefendi, şimdi Malezya Büyükelçisi.

28 Şubat 1997 faşist darbesinin üzerinden 25 yıl geçti. Bugün 25 yaşında ve altında olan gençlerimize o zulüm yıllarını ve Türkiye’nin halini nasıl anlatabilirsiniz?

Nasıl ve ne söylenirse söylensin, o günleri yaşayanlar kadar anlamaları mümkün değildir.

Çünkü R. Tayyip Erdoğan’ın direksiyona geçmesi ve milletimizin büyük teveccühü sayesinde refahın ve konforun içinde doğdular.

Devleti-milleti kendi emir erleri gibi gören ve sadece kendilerinin hükmedeceklerine iman etmiş siyasi kanatta CHP, ideolojik alanda solun tüm kesimleriyle, askeri kanattaki vesayetçiler, asla ne ekonomik ne siyasi ne de kültürel hiçbir hürriyete geçit vermediler.

Esasında 28 Şubat faşist darbesi, 14 Mayıs 1950’de, malum kesimin tarihe gömülmesinin öcünü tekraren milletten alma harekâtı idi.

İlk hareket 27 Mayıs 1960’da oldu ve CHP zihniyetinin askeri kanadı vesayetçi rejim, milleti devletinden koparmıştır.

Ardından, 27 Mayıs, 28 Şubat 1997 ve 15 Temmuz 2016’ya kadar olan darbe ve kalkışmalar; kendisini topraklarımıza, milletimize, devletimize, dinimize, bayrağımıza ait hisseden ve kabul eden halkımıza karşı yapılmıştır.

Elbet inanıyoruz ki, Türk Silah Kuvvetlerimiz milletimizin göz bebeği ve inanç değerlerimizde “Peygamber Ocağı’dır. Bu inanç şimdi artık daha güçlüdür.

Lakin geçmişte, yani 28 Şubat’tan önce de TSK’nın belli komuta kademesi, CHP zihniyetinin bağımlısı olmakta ısrar etmiş ve 28 Şubat’tan 2007’ye kadar bağımlılıklarını sürdürmüşlerdir.

Millet iradesine müdahale edebilmek için CHP ve temsilcisi sol kesimden destek almakla birlikte, devlet sırtından zengin olan ve halkımızın dini milli değerleriyle mücadele etmeyi kendilerine şart saymış kartel medyasının eşkıyalarından da destek alarak, millet iradesine ket vurmak istemişlerdir.

Yeri gelmişken şu soruyu soralım:

 -28 Şubat başta olmak üzere öncesinde ve sonrasında yapılan darbe ve kalkışmalar, milletimizden destek görmüş müdür? Hayır!

Bir ayrıntıyı gözden kaçırmayalım. 12 Eylül’de görülen halk desteği, “Bunların ne yapacağı ne edeceği belli olmaz” diye tedbiren belayı savmak içindi. Sonrası ne oldu?

Ezcümle:

Cumhuriyet tarihi boyunca, milli iradenin önünde durmak isteyenler hep kaybetmişlerdir.

28 Şubat, milli iradenin temelini oluşturan inanç değerlerine karşı açılmış üstü örtülü bir savaştı. Sonuç? Milli irade kazandı.

28 Şubat’ı unutursak unutuluruz derken, bugünü de asla unutmamalı.

28 Şubat mağdurlarıyla, 28 Şubat mimarlarının kucak kucağa, milli iradeye karşı ittifak etmeleri, o günlerden daha acı ve zavallı bir harekettir. Yazık!...

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Hüseyin Öztürk
01-03-22
E mail: yeniakit.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
28 ŞUBATI UNUTURSAK UNUTULURUZ-1
Online Kişi: 26
Bu Gün: 236 || Bu Ay: 4.790 || Toplam Ziyaretçi: 2.212.704 || Toplam Tıklanma: 52.081.846