ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 382
Yazar: Ali Osman Aydın
Militan Öğretmenlerin Çocuk Teşhirine Dikkat!

Militan Öğretmenlerin Çocuk Teşhirine Dikkat!Türkiye’deki bütün tartışmalarımız temelde hep aynı kapıya çıkıyor. Yaşam tarzına… Asıl kavgamız bu! 100 yıldan fazladır yaşam tarzı konusunda savaşan bir ülke Türkiye. Kemalistler iktidarı ellerine geçirdikleri ilk günden beri, bürokrasinin bütün silahlarını kullanarak yaşam tarzlarını topluma dayattılar. Bugünkü Türkiye, gönüllü bir tercihin değil, kanun yoluyla kurulmuş bir baskı düzeninin sonucu.

İşte size 2022 yılından bir yaşam tarzı kavgası. Merve Çakır Gök… Bir anne. Kızını 19 Mayıs etkinliklerine hazırlıyorlar. Seçilen etek bir karış! Anne, eteğin kısalığından rahatsız olurken öğretmen çocuğa tembihte bulunuyor: “Külotlu çorap giymek yok!” Merve Hanım çocuğunu etkinliklere göndermediği gibi rahatsızlığını sosyal medyada da paylaştı. İyiki de paylaştı.

Öfkeli laikler, seküler saldırganlar, macera arayan ateistler, dogmatik Kemalistler; yani o bildik muhalefet, anneye demediklerini bırakmadılar. Bu memleketteki her insanın üzerinde söz hakları varmış, insanlar çocuklarını onların seküler dinlerine göre yetiştirmek, giyindirmek zorundaymış gibi tavır sergilediler hep olduğu gibi. Böyle düşündükleri için de, en iyi bildikleri şeyi yaptılar, aralıksız hakaret ettiler.

Militan Öğretmenler Nasıl Kamufle Oluyorlar?

Meselenin başka bir noktasına konsantre olmak gerekiyor. Devlet okullarına çöreklenmiş, asıl amacı eğitimden çok eğlence olan, öğrencilerin zihinlerini bulandırmaya çalışan bazı öğretmenler var. Bunların bir kısmı müzik öğretmeni. Çok büyük bir kısmı da Atatürkçü… Zaten yaşam tarzı dediğimiz anda saldırıyı kimin yaptığını sormak saçma. Her zaman ve daima fail aynı.

Orta Çağ misyonerlerine benzeyen bu öğretmenlerin kutsal addettikleri görevleri şu: Bulunan her fırsatta bir müzikli etkinlik düzenlenecek, o etkinlikte öğrencilere basbaya müstehcen kıyafetler giydirilecek ve eğlencede muhakkak dans olacak!!!

Maalesef dişe dokunur bir tepki görmedikleri için bu senaryolarını gerçekleştiriyorlar. Düşünün, bir müzik öğretmeni, yüzlerce muhafazakar velinin çocuğunu utanç verici danslar yapmaya mecbur edebiliyor. Kimse ses çıkarmıyor! Ne müdür, ne de veli! Sanki herkes Kemalistlerin görünmez militanlarınca rehin alınmış gibi. Herkes etkinliği “başıma bir şey gelmesin” temkinliliğiyle sessizce izleyip gidiyor… Yeni nesil bu öğretmenlerin eseri oluyor.

Velilerin Ödevi Nedir?

Merve Hanım gibi hiç değilse son kertede ses çıkaran çok az veli var. Normalde böyle bir etkinlik daha planlanırken velilerin “one münit” demeleri gerekir. Bu işten sorumlu İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri var… Gerekli gereksiz her şeyi şikayet etmeyi bilen veliler neden o öğretmenleri resmen şikayet etmezler anlamıyorum. Eş dost sohbetinde Sütçü İmam’ı anlatmak zevkli, peki ya senin çocuğuna filan etkinlikte giydirilen mini etek ne olacak? Ya ateizm propagandası yapılması??? Bunu yapan öğretmene bir çift lafınız yok mu?

İşin bir başka boyutu da şu: Bu giyim kuşam standardı, yapılan o yetişkin dansları müfredatta yok! Yani tamamen etkinliği organize eden öğretmenin ve okul aile birliği üyelerinin göz zevkine göre düzenleniyor etkinlikler. Adamlar kuşlar kadar özgürler.

Kemalist öğretmenler yaşam tarzlarını çocuklara her vesileyi fırsat bilip dayatıyorlar. Peki muhafazakar veliler yaşam tarzlarını neden savunmuyorlar? Mücadeleyi önce siyasilere havale etmek, sonrada onları günah keçisi ilan etmek rahatlatıcı galiba. Politikaya bulaşmış, siyasete angaje olmuş, mesleğini partizanlığa kurban etmiş öğretmenler var. Çocukların zihinlerini paramparça edip sokağa salıyorlar. Onlara karşı uyanık olmak, öncelikle velinin görevi. Bazı şeyler nasıl mı düzelecek? Herkes çocuğuna sahip çı-ka-cak! Başka yolu yok!

Formülü hatırlatalım: Takip et, değerlendir ve müdahale et… Süreci takip et, olup biteni değerlendir, şikayet ederek müdahil ol. Bu yol izlenmeli.

Özlem Doğan’ın Örnek Girişimi

Milat Gazetesi yazarı Özlem Doğan bu yolu izleyenlere iyi bir örnek. Doğan dikkatli gözlemiyle, Tarlabaşı Yaşam Merkezi adlı gençleri cinsel anlamda dönüştürmeyi amaçlayan fesat yuvasının faaliyetlerini ortaya çıkardı. Onun sayesinde öğrendik ki birileri bu ülke çocuklarının cinsel kimliklerini tahrip etmek ve onları kendi kültürlerine, ülkelerine düşman etmek için hummalı bir şekilde çalışıyor.

Bu kirli şebeke, bu ülkedeki her normal insanın doğal düşmanı olan bu örgüt; memleketin her yanında, müslüman mahallelerin yanı başında erkek çocuklara etek giydirip makyaj yaptırma ve kızları erkekleştirme işini harıl harıl yürütüyormuş. Hem de yurt dışından akan dolarlarla… Bu rezil tezgah Özlem Doğan’ın sorumluluk duygusu, gayreti ve elbette cesaretiyle mahkemeye taşındı. Duruşmaya gidemesek de süreci yakından takip edeceğiz. Yazının girişinde yaşam tarzını savunmanın herkesin görevi olduğunu söylemiştik.

İşte bazıları bu görevi Doğan’ın yaptığı gibi yüz ağartacak şekilde, örnek bir şekilde yapıyor. Hepimiz toplumun meselelerine Doğan gibi sorumluluk duygusuyla baksak eminim virüsler bünyemizde bu kadar rahat hareket edemezler.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ali Osman Aydın
20-05-22
E mail: yeniakit.com
 
 
Yorumlar: 1
İ Tuncer
Kavgasız olmaz.
Tarih : 20-05-22

Allah razı olsun. Mücadele şart. Yan gelip yatmak ve sadece konuşmakla hiçbir meselemiz hallolmayacak. Herkes üzerine düşeni her yerde her zaman yapmalı.

 
Militan Öğretmenlerin Çocuk Teşhirine Dikkat!
Online Kişi: 24
Bu Gün: 549 || Bu Ay: 9.153 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.677 || Toplam Tıklanma: 51.937.974