Kategori : / PORTRELER | Okunma Sayısı: 222 |
İnsanın hayatında unutulmayacak insanlar vardır. Onlar ki size yaptıkları bir iyilikle, tavsiye ile veya hiç bir temasınız olmasa bile kişiliğiyle timsal olurlar ve hayatınızda önemli müspet kırılmalara vesile olurlar. Akit gazetemizin İcra Kurulu Başkanı muhterem Mustafa Karahasanoğlu hocam benim hayatımda böyle bir büyüğümdü. Onun kabulüyle 2015 yılının Ocak ayından beri Akit’te yazıyorum. Buna vesile olduğu için Allah ondan razı olsun.
Muhterem Mustafa hocamın sayesinde başlayan gazetecilik vesilesiyle fikirlerimi paylaşmamın yanı sıra nice güzel dostlar edindim. Ayrıca gazetede yazmak için araştırma yapmaya başlayınca bu araştırmaları daha formel bir hale getirmek için master ve doktora da yapmak nasip oldu. Dolayısıyla gazetede yazmasaydım akademik çalışmalar yapmayacaktım.
Rahmetli Mustafa Bey hakiki bir dava adamıydı. Çok sık görüşemesek de her görüşmede beni etkileyen bir anı bırakırdı. Bir gün büyük bir marketin tam sayfa reklam ilanı için ilgili marketin yetkilileriyle telefonda görüşüyordu. Reklamın içinde bir kola firmasının şişesi fazla büyüktü. Mustafa Bey bu şişenin küçültülmesini istiyordu. Çünkü kola firmasına karşı olmasının yanı sıra beğenmediği firmanın reklamının yapılmasından rahatsız olmuştu. Market yetkilileri küçültme yapmayacaklarını söyleyince o da reklamı yayınlamayacağını söylemişti. Şişe biraz daha küçülmedi diye büyük bir meblağı elinin tersiyle itmişti.
Yine gazetenin reklam sorumlusunun dediğine göre İslami kesime tavırlı olan büyük holdinglerin lehine haber yapılmasına müsaade etmiyordu. Oysaki o haberler sayesinde milyonlarca liralık reklam alınırdı ama Mustafa Bey prensiplerinden taviz vermiyordu. Çünkü derdi hiçbir zaman para olmadı. O bir dava adamıydı. On yıllarca rahmetli Erbakan’a yol arkadaşlığı yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidara gelmesiyle birlikte ona destek vermiş bir gazeteciydi. Erdoğan’ın samimiyetine inanıyordu. Basireti ve zekâsıyla kimin samimi kimin riyakâr olduğunu kolaylıkla anlıyordu. Bu sayede hep doğru tarafta doğru siyasetçilere destek verdi.
Rahmetli Mustafa Bey çok bedeller ödedi. Ancak bu bedeli şahsı için değil İslami kesim için ödedi. 28 Şubat sürecinde herkesin kendisinden tir tir korktuğu cuntacılara meydan okuyordu. Onların egolarına ve gasp ettikleri devlet gücüne manşetlerden cevap verip kibirlerini yerle bir ediyordu. O günlerde baş gösteren başörtüsü meselesi ve dindar insanlara yapılan kötü muamelelerde cephenin en önünde gazetesiyle karşılık veriyordu. Bu yüzden gazetesi basıldı, kurşunlandı, davalar açıldı ve fakat yılmadı.
Bugün aynı zulüm yeniden baş gösterse yine çekinmeden en ön safta mücadelesini verirdi. Çünkü cesurdu ve hakta kuvvet olduğuna, iman varsa imkanın olduğuna inanıyordu. Şimdi artık dar-ı imtihandan terhis oldu ve vazifesi bitti ama geride bıraktığı Akit Medya Grubu dimdik ayakta duruyor ve gerek ailesi gerekse de yetiştirdiği gazeteciler aynı vazifeyi ifa etmeye devam edeceklerdir.
Çünkü Akit Medya Grubu bir medya grubundan daha fazlası olup bir harekettir. Geçen 30 yılda sadakati yüksek, kemikleşmiş bir okur kitlesi oluşturdu. Gerek Akit okurları ve izleyicileri gerekse de muhafazakâr mahalle Akit’i yalnız bırakmayacaktır. Akit de onları yalnız bırakmayacaktır. Ne mutlu Mustafa hocaya ki arkasında böyle bir eser ve etki bıraktı. Geride bıraktığı bu hoş sada hiç eksilmesin.
Allah’ın rahmeti Mustafa hocamızın üstüne olsun. Biz ondan razıydık. Allah da ondan razı olsun.
Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.
Mustafa Karahasanoğlu
Yazar: İbrahim Karataş |
15-08-22 |
||
E mail: yeniakit.com | Tweet | ||