ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 215
Yazar: Ali Osman Aydın
CHP- LGBT Koalisyonuyla “O Biçim” Topluma Doğru!

CHP- LGBT Koalisyonuyla “O Biçim” Topluma Doğru!Şarkıcı Gülşen’den sonra, 25 yıldır tek bir şarkının ekmeğini yiyen Reyhan Karacada LGBT bayrağı açtı Yenikapı konserinde. LGBT’nin toplum içinde ve medya mecralarında görünürlüğü giderek artıyor. Eğlence dünyası zaten öteden beri bu tür oluşumların zıplama rampası işlevi görüyor. Oradan yayılan normalleştirici imajlar topluma inanılmaz hızla yayılıyorlar.

Fakat LGBT’nin toplumsal tabanını büyütmesinde, örgütlenmesinde, finans kaynaklarına erişiminde, söz konusu bireylerin “eğitilmesinde” en büyük hâmi CHP… Belediyelerinin finans ve insan kaynaklarını bu oluşum için seferber eden CHP’nin kamusal himayesi LGBT’nin güçlenmesinde ana etken.

Hemen yakın tarihe bakıldığında CHP’nin LGBT ile ilgili yasal düzenleme teklifleriyle TBMM’ye başvurduğu görülüyor. Şubat 2015’te TBMM’ye yaptığı İş Kanunu teklifiyle gündeme geliyor CHP. Kanun teklifiyle devletin, kamuda ve özel sektörde LGBT’lilere (lezbiyen, gay, biseksüel, trans) yönelik ayrımcılığa karşı etkili koruma getirmesi isteniyordu. Özel ve kamu istihdamında “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığın” ortadan kaldırılması gerektiğini söylüyordu “teklif”.

Fakat, İş, Ceza ve Devlet Memurları Kanununda değişiklikler talep eden teklifin asıl sürprizi TSK ile ilgili kısımdaydı. Çünkü teklifle Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nda değişiklikler yapılması öngörülüyordu. Yürürlükte olan disiplin kanununa göre eşcinsellik subay ve astsubayların ordudan atılma nedeniydi(hala öyle). Teklif bunun bir “ayrımcılık” olduğunu vurgulayarak, eşcinsellerin de ordu içinde “kimlikleriyle” var olmaları gerektiğini belirtiyordu. CHP gay generallerin komuta ettiği ponçik bir ordu hayal ediyordu…

TSK’nın kimyasını bozacak bir kanser hücresine benzeyen bu tehlikeli kanun teklifinin altında çocukların dini eğitim almasına “ortaçağ zihniyeti” diye saldıran Özgür Özel ve Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu gibi CHP’li on vekilin imzası vardı.

Yine 2015 senesi içinde CHP, LGBT’lilerin hak ve özgürlükleriyle ilgili yeni bir kanun teklifi için Meclis Başkanlığına başvurdu. Bu kez paravan olarak kullanılacak kanun teklifinin adı: ‘Sosyal Uyum ve Sosyal İçerme Kanun Teklifi’ydi.

İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu başvuruya ilişkin yaptığı açıklamada, "Engelliler, Romanlar, Kürtler, Aleviler, eşcinseller, translar, çalışan veya çalışmak isteyen her yaştan çocuklu çocuksuz kadınlar, mevsimlik tarım işçileri başta olmak üzere tüm dışlanan kesimlerden vatandaşlarımızı eşitsizliğe, yoksulluğa, dışlanmaya, ötekileştirilmeye karşı korumak üzere bu kanunu geliştirdik.” diyordu.

Hep olageldiği gibi “Toplumsal kimliğin tüm çeşitliliği içinde tanınması” denerek meselenin özellikle LGBT ile ilgili boyutu örtük bir biçimde vurgulanıyordu.
***
Mesela, Kılıçdaroğlu, Haber Global’de katıldığı bir yayında sunucunun, “LGBT Türk aile yapısını bozuyor mu?” sorusuna “Hayır efendim ilgisi yok. İlgisi yok yani. Niye aile yapısını bozsun, niye?” diye karşı soruyla cevap vererek sunucuyu susturuyordu.

Aynı Kılıçdaroğlu Aralık 2013’te yirmi ekşi sözlük yazarıyla bir araya geldiğinde “Yerel seçimlerde eşcinsel bir aday gösterir misiniz?” sorusuna, “Eşcinsel bir belediye başkanına toplum henüz hazır değil” diyerek cevap vermişti.

Peki “toplum buna hazır hale nasıl getirilecek?”

Kılıçdaroğlu iktidara gelmeleri halinde "Türkiye farklılıklarından ve özgürlüklerinden korkan değil, 'farklılıklarını ve özgürlüklerini kutlayan' bir ülke haline gelecek” diyerek LGBT ile ilgili yasal zemini oluşturacaklarını taahhüt etmişti.

Meselenin çerçevesini ise şöyle çizmişti CHP lideri : “Adil devlet, yurttaşların hak ve özgürlüklerini kısıtlamayacak. Yasalar ve diğer tüm düzenlemeler herhangi bir vatandaşın kimlik, etnik köken, din, engellilik, cinsel yönelim özellikleri nedeniyle dezavantajlı duruma düşürmeyecek şekilde hayata geçirilecek. Adil bir devlet evlatlarını ayırmaz. Başaracağız sevgili halkım, bu zincirleri kıracağız. Geçmişin yaralarını kapatmayı başaracağız.”

Toplumun eşcinsel bir belediye başkanına hazır olmadığını düşünen Kılıçdaroğlu “zincirleri kırmak” için şartların olgunlaşmasını beklemek yerine, LGBT tabanını genişletmek için çalışmalarına hız verdi. Bu anlamda yapılan en önemli işlerin başında CHP’li belediyelerde LGBT’li aktivistlerin kilit noktalarda görevlendirilmesi geliyor...

Özellikle 2014 yerel seçimlerinde bir çok LGBT aktivisti meclis üyeliğine aday gösterildi CHP tarafından. Seçimlerden sonra Sedef Çakmak, Beşiktaş Belediye Meclisinde Türkiye’nin ilk lezbiyen meclis üyesi olarak göreve başladı. Bir başka aktivist Boysan Yakar ise Şişli Belediyesinde başkan danışmanı olarak görev yapıyordu.

Yerel yönetimlerde yapılan çalışmalar önemli çünkü yerel yönetimlerin idare ettiği kreşler var. Bu kreşlerde çocuklara toplumsal cinsiyet eşitliği ve LGBT’ye dair diğer konularda eğitimler veriliyor. Lezbiyen meclis üyesi Sedef Çakmak’ın söylediğine bakılırsa çocuk oyunları yoluyla algı çalışmaları yapılıyor ve kreş çağındaki taze zihinler devlet kaynakları kullanılarak dönüştürülüyor. Anaokulu çocuklarına LGBT içerikli eğitim veren CHP’nin yine anaokulu çocuklarının Diyanetin açtığı kurslarda din eğitimi almasına “orta çağ zihniyeti” diye saldırmasının böyle kirli bir arka planı var.
***
CHP’li belediyelerin LGBT ile ilgili hizmetleri bununla sınırlı değil. Hemen tüm CHP’li belediyelerde “Toplumsal Eşitlik Birimleri” oluşturuluyor. Bu “birimlerin” asıl işlevini şöyle özetliyorlar: “Toplumsal eşitliği gerçekleştirmeye, toplumsal eşitlik yaklaşımını yerel yönetim anlayışına yerleştirmeye yönelik olarak dezavantajlı grupların karar alma süreçlerine ve karar mekanizmalarına katılımını artırıcı çalışmalar yürütmek…”

7-8 Nisan 2016 tarihlerinde Şişli Belediyesinin ev sahipliğinde düzenlenen “Eşitliğin Yerelden İnşası” adlı çalıştayın sonuç bildirgesinde, “Eşitlik Birimlerinin’ teşkilat şeması içerisinde plan, bütçe, denetim süreçlerine müdahil olacak ve belediyenin makro politikasına etki edebilecek şekilde konumlandırılması” gerektiği vurgulanıyor. Net bir şekilde anlaşılacağı gibi CHP, LGBT’li bireyleri; yerel yönetimlerin nasıl idare edileceği, kamu kaynaklarının nerelere tahsis edileceği gibi çok temel ve çok hayati konularda söz sahibi hale getirmek istiyor.

Şişli Belediyesi başta olmak üzere bazı CHP’li belediyelerin Semt Polikliniklerinde “LGBTdostu” olarak lanse edilen, ücretsiz jinekolojik muayene hizmeti veriliyor. LGBT dostu jinekoloji hizmeti şu demek: Doktor hastaya “evli misiniz?” gibi “ötekileştirici” sorular sormak yerine “aktif cinsel hayatınız var mı” diye soruyor! Böylelikle trans kadınlar cinsiyet değişim ameliyatlarının ardından gerekli kontrolleri ayrımcılığa uğrama kaygısı olmadan gerçekleştirebiliyor veya hormon testlerini yaptırıp tavsiye alabiliyor.
***
Mesela İBB Başkanı İmamoğlu hazırlanan bir kitapçığın ön sözünde : “Biz yeşil, adil ve yaratıcı bir İstanbul vizyonu için söz verdik. Eşitlik kavramı bu vizyonun esasını oluşturur.” diyor. Kitapçığın ilk cümlesi ise şu: “Yerel Eşitlik Eylem Planları, toplumsal cinsiyet eşitliğini odağa alan planlardır.” İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşitlik Birimi LGBTİ+ Çalışma Grubu ise, düzenlediği ilk toplantıda; İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden ücretsiz HIV (AIDS) test merkezi açmasını talep ediyor.

CHP, “dezavantajlı, ayrımcılık, eşitlik, ötekileştirme, adalet, özgürlük” gibi kavramları paravan olarak kullanarak geleneksel direnişin katılıklarını eritip, toplum düzenini içe doğru çökertmeye çalışıyor. Bu, yüz yıl önce başlanan toplumsal dönüşüm projesinin en köklü, en büyük adımı çünkü toplumun temel sütunu olan aileyi hedef alıyor. CHP hep olduğu gibi küresel kültür endüstrisinin taşeronluğunda başrolü oynuyor. Onur yürüyüşlerine kurumsal destek veren en büyük siyasi yapı CHP. Bu parti, İsviçre çakısı kadar yapay transseksüellerden ve seks oyuncağı halinde gezen bireylerden oluşan, ailenin tarih olduğu, kirli bir toplum inşa etmeye çalışıyor. Daha fazla tatmin arayışıyla bir cinsel kimlikten diğerine geçen, hazzı saplantı haline getirmiş, akışkan ve cinsel yönden belirsiz kimlikleri çoğaltmak istiyor.

Karşılarındaki insanları “çağdışı, yobaz, geri kafalı, ilkel, gelenekçi, farklılıklara saygısız” diye yaftalayarak cinsiyetçi faşist projelerini hayata geçirmeye çalışan bu harekete ve türevlerine karşı; yaftalamalara aldırmadan uyanık ve organize olmak gerekiyor.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ali Osman Aydın
23-08-22
E mail: yeniakit.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
CHP- LGBT Koalisyonuyla “O Biçim” Topluma Doğru!
Online Kişi: 21
Bu Gün: 485 || Bu Ay: 9.089 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.578 || Toplam Tıklanma: 51.936.412