ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 297
Yazar: Ali Erkan Kavaklı
MEB öğrencileri zombileştirmekten vazgeçmeli

MEB öğrencileri zombileştirmekten vazgeçmeliKaraman’da bir lisede öğrencilerle başarı üzerine sohbet ettim, başarının temel prensiplerini anlattım. Dedim ki:

“Okul sizi hayata hazırlar, okul bitince ne olacağınıza karar vermelisiniz. Hedef belirleyin, program yapın, verimli ders çalışın, en az bir dersten en iyi olma yarışına girin, iyi arkadaş seçin, iyi bir insan olmak için çalışın.

İyi insan olabilmek inançlı ve ahlaklı olmak lazım, inancınızı yitirmeyin! Cennete iyi insanlar gider. Sınavlara hazırlandığınız kadar cennete gitmek için de çalışın!

Bir kitap yazarsız, bir resim ressamsız, bir bina mimarsız, bir köy muhtarsız olmaz. Bizi ve kâinatı yaratan bir yaratıcı var, o bizi çok seviyor. Bir mektup göndererek bizi cennete davet ediyor. Kur’an okuyarak cennete gitme hazırlığı yapın!

Kendinizi önemseyin, deha yeteneğine sahip olduğunuzu unutmayın. Hasan Hans’ı geçmeli; Emine Elizabet’i, Havva Eva’yı, Meryem Marya’yı, Yusuf Josef’i, İbrahim Abraham’ı, Yakup Yokop’u geçmeli ki Türkiye gelişmiş ülkelerle yarışabilsin.”

Konuşmadan sonra bir grup öğrenci yanıma geldi, içlerinden biri şöyle dedi:

Her şeye Allah’ı karıştırmak yanlış. Bilim kendi dinamiği içinde gelişir. Dogmatik fikirler ilerlemeye engeldir.”

Delikanlıyı dinledim ve onu düşündürmek için şöyle dedim:

“Bir harf yazarsız bir kitap kâtipsiz olmaz. İnsan DNA’sında 3 milyar harfle yazılan 25 milyon kitaplık bilgi var. Yazarı yok mu? Her şey maddeden ibaret değildir. Metafizik âlem var, madde kadar mana da önemli.”

-Madde olmayan ne var?

-Yer çekimi mesela. Çekim gücü madde değildir.

Elimden kalemi bıraktım, yere düştü.

-Madde olmayan çekim gücü, kalemi yere serdi, dedim.

-Bu kendiliğinden oldu?

Cebimden not defteri çıkardım, bir kâğıt koparıp delikanlıya kalemle birlikte verdim. 

-Bunlara emret, kendiliklerinden bir cümle yazsınlar.

Delikanlı kalem ve kâğıdı aldı, eli ayağına dolaştı, ne yapacağını şaşırdı.

Yanındaki arkadaşı, ver şunları, ben yazayım, dedi.

-Oğlum, emret bunlar yazsın, diyor şeklinde fısıldadı.

Öğrencilerin şaşkınlığını bir süre seyrettikten sonra gülümsedim:

-Kendiliğinden bir şey olmaz. Yunus Emre, bir testiyi çeşmenin yanına koy, kırk yıl dursa dolası değil, der. Testiyi kurnanın altına koyacak ve suyu dolduracak bilinçli bir el lazım. Bilinç metafiziktir, madde değil.

Delikanlı bir adım geri çekildi, derin bir soluk aldı:

-Ben Allah’a inanıyorum zaten, deyiverdi.

-Tebrik ederim, kafayı çalıştırdın. İçinde bulunduğumuz bina birket veya tuğlalardan oluşur. Diyelim ki bu binada 1 milyon tuğla var. Bu kadar tuğlayı bir arsaya yığsak usta olmaksızın tuğlalar kendiliklerinden bina oluşturamaz. İnsan vücudunda 100 trilyon hücre var, üstelik tuğla gibi cansız değil, canlı varlık bunlar. Trilyonlarca hücreden insanı inşa eden bir yaratıcının olması akıl ve mantık gereğidir.

Öğrenciler, yaratıcıya inandıklarını söylediler ve vedalaştık.

Fen bilgisi ders kitaplarındaki ateist bakış açısını eleştiren bir yazı kaleme aldım. Kitap ve yazar ismi verdim, yazarların akıl ve bilim dışı bir dil kullandıklarını dile getirdim.

Fener, ampul, florasan, el lambası insanlar tarafından yapılır; Güneş, Ay, yıldızlar, şimşek ve ışık böceğikendiliğinden olur.” (Fen Bilimleri 3, s.129)

Dünya’nın dolanma hareketi sonucunda mevsimler oluşur.” (Fen Bilimleri 4, s.41)

Duvarda, tavanda hatta camda gezebilen kertenkelenin cama bile kolayca tırmanmasını sağlayan ayak tabanları yaprak benzeri bir yapıyla kaplıdır. Bu yapı, halı gibi milyonlarca tüyle kaplıdır, her bir tüyün ucunda da yüzlerce saçak bulunur. Kertenkelenin duvarda, tavanda kolayca gezmesini inceleyen mühendis Robert Full, araştırmaları sonucunda öğrendiklerini teknolojiye aktararak robotlar tasarlamaktadır.” (Fen Bilimleri 4, s.13)

Örneklerden sonra sordum:

Robotu tasarlayan var da insana ilham kaynağı olan kertenkeleyi tasarlayan yok mu? Bu kitabı yazanlar bu mantıksızlığı neden yaparlar, neden eseri yaratıcısını anmadan anlatırlar?”

Yazarlardan biri mail attı, inançlı olduğunu, eşinin 28 Şubat mağduru olduğunu, adımı vererek kendisini inançsız gösterip rencide ettiğimi belirtti, özür dilememi istedi.

Memnuniyetle ama bir şartla.” dedim. “İnançlı insanlarla kavgam yok. Bilimi ateizme alet edenlerle mücadele ediyorum. Yazdığınız kitap bir milyon basıldı, bir milyon öğrenciye ateist dünya görüşünü telkin ettiniz. Onlardan özür dile, bu bakış açısı benim inancımı ve dünya görüşümü yansıtmıyor, sizi yanılttığım için özür dilerim, de. Yazıyı gönder. Özür dileyerek yazıyı yayınlayacağım.”

Yazar, özür yazısı göndermedi.

Öğrenci inandığı gibi düşünmüyor, yazar inandığı gibi yazmıyor. 

Milli Eğitim Bakanlığı çocuklarımızı, öğretmenlerimizi, yazarlarımızı, insanımızı zombileştiren bu ateist ideolojisinden bir an evvel vazgeçmeli.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ali Erkan Kavaklı
04-11-22
E mail: yeniakit.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
MEB öğrencileri zombileştirmekten vazgeçmeli
Online Kişi: 19
Bu Gün: 179 || Bu Ay: 8.715 || Toplam Ziyaretçi: 2.219.877 || Toplam Tıklanma: 52.156.853