ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 201
Yazar: Ömer Lekesiz
CHP her yaptığını "yaranmak" için yaptığından halkla kaynaşamıyor

CELALEYN TEFSİRİ'NE DÖNMEKHalk ile CHP arasındaki büyük uçurum

Günler hep değişiyor ama CHP’nin siyasi gündemdeki kodları hiç değişmiyor.

2018 cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında yazdığım “CHP neden halka yaranamıyor” başlıklı bir yazımı –zorunlu birkaç tashih dışında değiştirmeden– zikrettiğim olgunun bir örneği olarak paylaşmak istiyorum.

“Sadece Recep Tayyip Erdoğan’a olan bitimsiz kinleri nedeniyle, CHP adayını cumhurbaşkanı yapmak için kırk dereden su getirerek onu aklayıp paklamaya, romantik solculuk yakıştırmaları dahil, neredeyse saz çaldırıp oynatmaya tam teşebbüs halindeki kalemşörler, bunca gayretlerine rağmen bir arpa boyu olsun yol kat edemeyişlerinin kızgınlığını, kahırlı sorularıyla ifşa ediyorlar.

E daha ne yapsınmış CHP’nin adayı! Halkın dilini kullanıyormuş, halka temas etmede mahirmiş, mücadeleciymiş, iyi sallıyormuş, alttan almıyor ve altta kalmıyormuş, bir şeyi bin kere tekrar etmekten usanmıyormuş, üstelik ekibi de iyiymiş, apolet sökme çıkışları dahil riski çok seviyormuş, teröristleri koruma ve kollama, dün söylediklerini bugün yalanlama gibi konularda şaşırtmayı seviyormuş, CHP’nin genel başkanlığına layık bulunmadığı halde ülkenin cumhurbaşkanlığına asılmada kararlılık gösteriyormuş. Partisi de -haklarını yememek lazımmış- adayını iyi destekliyormuş. Bunların hepsi tamammış ama yine de CHP’nin adayı halka yaranamıyormuş. E daha n’apsınmış.

Bunları söylüyor ve böyle soruyorlar ama asıl cevabın kendi sorularında yattığını görmedikleri için, elleri hüsrandan, dilleri çukurdan kurtulmuyor.

Nedir sorularının içindeki cevap?

Şudur: CHP’nin adayı salt halka yaranmak için bunları yapması nedeniyle halka yaranamıyor.

Çünkü yaranmaya çalışmak samimiyetsizliğin karinesidir ve bunu da bizim halkımız CHP’nin hem geçmişinden hem de bugününden çok iyi bilir.

Bu nedenle CHP’nin aslına bakar; o asılda asla bir değişme olmayacağını bilir; CHP’yi CHP yapan zihniyetin halk düşmanlığından beslendiğini, hiçbir şeyden bilmezse tecavüze uğrayan kendi dilinden bilir. O CHP ki, halkı dilinden uzaklaştırırsa, dininden de uzaklaştıracağını bilerek, dede ile torunun gündelik iletişim dilini tahrip etmiştir.

Öte yandan halk, zulmün ve kanın uyumaması nedeniyle de bilir CHP’nin asıl zihniyetini.

Başında takke var diye karakollarda sorgulananları, şapkaya karşı çıkma potansiyeline sahip diye yargılanmaksızın yapılan infazları bilir.

CHP zihniyetinde, ümmetin bir karşılığının olmadığını da bilir.

Allah muhafaza –bugün Türkiyeyi– CHP yönetiyor olsaydı, Filistin / Kudüs meselesinde Türkiye Trump’ın koşulsuz destekçisi olurdu. CHP ve adayının Suriyeli mültecilere bugünkü bakışları, söz konusu meselelere yarın nasıl bakacaklarının somut delilidir.

Geçmişte verdiğim bir örneği, CHP’nin zikrettiğim konudaki değişmez ve değiştirilmesi teklif edilemez yapısını iyi yansıtıyor olması bakımından yeniden paylaşmalıyım:

Yıl 1937, aylardan Nisan’dır…

Çiçeği burnundaki Türkiye’nin, milli şef unvanlı Başvekili İsmet İnönü, Yugoslavya’ya resmi bir ziyarette bulunur.

Bosna-Hersek, Yugoslavya’ya bağlı ve yabancı devlet adamlarının, üç büyük dinin sembollerini bünyesinde toplayan Saraybosna’yı ziyaretleri teamül olarak sürmektedir.

İnönü de bu teamüle uyarak, gider Saraybosna’ya.

Hristiyanlarla Yahudilerin dini mekanlarını ziyaret ettikten sonra Gazi Hüsrev Camii-Külliyesi’ne yönelir.

Gelen Osmanlı paşası (ya da yeni emir) olduğundan Bosna-Hersek’te ne kadar Müslüman varsa alanları, caddeleri, sokakları doldurmuşlardır.

Tanıkların rivayetlerine göre, o izdihamda İnönü, beş dakikalık yolu, bir saatte ancak yürür.

Bosna-Hersekliler beklerler ki İnönü, Gazi Hüsrev Camii’nde secde ettikten sonra, eli kulağında bulunan Tito zulmüne dair Müslümanları koruyucu, kollayıcı birkaç kelam etsin, gündelik hayata ve geleceğe dair umut taşıyan birkaç cümle kursun.

Ama umdukları gibi çıkmaz. İnönü, zar zor girebildiği cami avlusundan geri döner ve arkasına bakmadan hışımla kaçar…

Kaçış o kaçış… Herkes arkasından bakakalır.

İşte bu bir CHP klasiğidir; CHP’yi CHP yapan zihniyetin formlarından sadece birisidir. O günkü ismin İnönü, bugünkü ismin falankes olması hiç farketmez; CHP’nin dünü bugünü, bugünü yarınıdır.
 
Bu nedenle, halk bilir ki, CHP, kazaen bile halkı sevemez, sadece sevmenin parodisini yapar. Çünkü, halkı diliyle, diniyle, kıyafetiyle… değiştirilmeye mahkum gericiler, yobazlar, çağdışı insanlar olarak görür ve tepelerine balyoz gibi inerek onları değiştirmeyi kendisine en temel vazife olarak seçmiştir.

Bu nedenle CHP adayı halka yaranmak için artistlik yapacak, halk da bu yaranmayı her zaman onun yüzüne çarpacaktır.

Bunda şaşıracak hiçbir yan ve yön yoktur.”

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ömer Lekesiz
17-03-23
E mail: yenisafak.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
CHP her yaptığını "yaranmak" için yaptığından halkla kaynaşamıyor
Online Kişi: 24
Bu Gün: 441 || Bu Ay: 9.045 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.514 || Toplam Tıklanma: 51.935.185