ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 203
Yazar: Mustafa Yürekli
İSTİKAMET, MURAKABE, MÜDAHALE VE TEDBİR

İSTİKAMET, MURAKABE, MÜDAHALE VE TEDBİRBugün sosyal, ekonomik ve siyasal bütün teşkilatlarda, yönetimlerde aranması gereken en önemli özellik basirettir. Bu basiret kelimesi dağarcığımızdan çıktı çıkalı yönetim anlayışımız çökmüş durumda. Basiret kavramı kısaca tanımlanacak olursa ‘akılla görmek’ demektir. Basiret, ilmi bakış açısıyla görmektir; eldeki verilere, olguya kuramsal yaklaşımdır. Detaydan bütünü, bütünden detayı çıkarabilmek, uzaktakine yakından yakındakine uzaktan bakabilmek, olandan yola çıkarak olabilecekleri akılla görmektir. Öngörü, basirete dahildir. Batı literatüründeki vizyonla benzer anlamdadır. Ancak vizyon maalesef “bir hayal kurmak, iddialı hayaller” gibi anlamsız manalarda da kullanılmaktadır. Oysa basiret, bir teşkilata teorik ve pratik hakimiyet ve vukufiyyetten doğan kapsamlı, derinlemesine ve öngörülü bakıştır. Basiret, sorumlu uzman bakış açısıyla yaklaşımdır.

Basiret sayesinde doğru yönlendirme, dolayısıyla istikamet kazanma, istikameti koruma imkanı sağlanır. Teşkilatın (devlet işlerinin ya da işletmelerin) işlerinin yola girmesi yetmez; yoldan çıkmaması için de sürekli kontrol edilmesi, hatta yerinde, vaktinde, hızlı ve yeterli müdahale edilmesi gerekir. Basiret, teşkilatlarda karar mekanizmalarında yönlendirme olduğu kadar hızı ayarlama, yenileme ve hatadan kaçınmadır. Bu yüzden basiret olgusu, istikamet, murakabe, müdahale ve tedbir olgularına da bakmayı gerektirir.

1.STRATEJİDEN ÇOK İSTİKAMET ÖNEMLİ

İstikamet üç unsuru içinde barındıran bir kavramdır: a) Ayakta durmak; b) Bir amaca doğru ilerlemek; c) İlerlerken değerlerden taviz vermemek; ilkeli olmak, etik / yasal olmak. İstikamet, günümüzde strateji kavramıyla karıştırılmaktadır. Strateji bir istikamette ilerlerken önünüze çıkabilecek/çıkan sorunlar veya fırsatlar için kendi gücünü ve çevresel faktörleri dikkate alarak geliştirilen eylem kalıplarıdır. Muhtemelle muktedirliğin uyumu olarak da tarif edilir. Stratejiler, gerekçeleri ortadan kalktığında anlamsızlaşır. İstikameti olmayan, siyaseti tanımlanmamış teşkilatlar stratejik çalışmalarla sadece rakip olarak gördükleri unsurlarla sürekli mücadele içinde olurlar; strateji, tepkiseldir. İstikamet, belli bir siyaset ortaya koyar, hem yetkin, hem bağımsız ve hem de idealist bir tutumdur.

İstikamet kavramının stratejik plandan farkı vardır. Stratejik planlar herhangi bir siyaset ortaya koymadan, bütünü tanımadan, bütünün hukukunu gözetmeden sadece kurumun güçlü ve zayıf yönlerine dikkat çekerek hazırlanan planlardır. Bu da ana rekabette anlamsız bir sonuç oluşmasına sebep olmaktadır. Süreç içerisinde işbirliği yapılacak kişiler ve kurumlar rakip haline getirilmekte ve çatışma içine girilmektedir. Strateji, kurumun ve rakiplerin durumuna, koşullara göre sonuca gitme gözü karalığıdır.

Bu yüzden İslam yönetim düşüncesinde, bir teşkilatı yönetenlere, çok özel durumlar hariç strateji ve strateji geliştirme kavramları yerine, istikamet ve istikamet rehberi kavramlarının kullanılmasını önerilmektedir. İslam medeniyetinde aileden başlayarak devlete kadar bütün kurumlara, işletme sahiplerine, girişimcilere ve ker türlü yönetimin kurulu üyelerine istikamet üzere olma önerilmiş; istikametten şaşmama, iyi niyetli faaliyetlerde bulunan kurumların rekabet adına sosyal yapıya / devlete / sektöre zarar verebilecek kararlardan kaçınmaları tavsiye edilmiştir. Bu nedenle Türkiye’deki bütün sosyal, ekonomik, siyasi ve bürokratik teşkilatlara, büyümekte olan işletmeler için, siyasi partiler için, milli eğitim bakanlığı gibi teşkilatlar için strateji kavramı ile sınırlı olmayan farklı bir modele ihtiyaç var; yok etmeyi değil paylaşmayı esas alan istikamet paradigması ile proje yürütülmesi gerektiğini savunuyorum.

Siyaset de Batılılaşma sürecinde yitirilmiş kavramlardandır; siyaset, bütünün (teşkilat, müşteriler, tedarikçiler, paydaşlar vb.) hukukunu korumak ve bütünü oluşturan bileşenlerin beklentilerini belirli bir tatmin aralığında tutmak için, ihtiyaçları karşılamak için düzen (nizam) oluşturmaktır. Siyaset kavramının günümüzde sadece politikacı faaliyeti olarak algılanması doğru değildir. Tanım itibarıyla siyaset, tüm teşkilatlar için geçerli bir anahtar kavramdır ve üst düzey bir gerekliliktir. Çünkü siyaset içinde politikaları da barındırmaktadır. Basiret ve istikametin teşkilatlı bir yapıda süregelmesi için doğrultucu unsur olan politikalar; siyaset kavramının tanımı gereği bütünün hukukunu koruyucu şekilde geliştirilir.

2.MURAKABE, MÜDAHALE VE TEDBİR

İslam yönetim düşüncesinde murakabe, müdahale ve tedbir kavramları istikamet üzere olma bağlamında birbirini tamamlayan yönetim tasarruflarıdır. Bilinen tanımıyla murakabe, gözetim altında tutmak, kontrol kabiliyeti ve zamanında durumu okuyabilmek, tespit edilenler ile istikamet arasındaki açıklığın fark edilmesi, iradeyi oluşturan yönetimin erken teşhisidir. Yönetim, murakabe sonucu yapılacak bu teşhis ile teşkilata müdahale edebilir, istikamette düzenleme yapabilir, usûlleri düzenleyebilir veya yeni usûl ve esaslar belirleyebilir. Murakabe ise batı terminolojisinde kontrol ve audit kavramlarının her ikisini de kapsarken, müdahale kavramı yine batı terminolojisinde proaktif yaklaşım, düzeltici önleyici faaliyet kavramlarını içine almakla birlikte, istikamet üzere yapılmasından dolayı stratejik yönetim unsurlarını da kapsamaktadır.

Tedbir, sonunu düşünerek bugünden bazı faaliyetleri başlatmak/yapmak anlamındadır. Tedbir, strateji ile karıştırılmamalıdır. Tedbirde amaç doğabilecek sorunları önceden görüp bedel ödemek/ödetmek yerine (her iki durumda da büyük kaynak kaybı oluşur.) bugünden sulh ile işlerin yürüyebilmesi için gerekli faaliyetlerin yapılmasıdır. Ancak asıl soru şudur: İstikamet olmadan ilerisi neresidir?

Teşkilatlarda irade kademesinde, karar alma süreçlerinde, murakabe, müdahale ve tedbir istikamete hizmet ederler. İşleri istikamet üzere götürmek ise ikinci kademe olan temsilin de görevidir. Temsil, karar meşruiyeti ve standartları da gelecek yazıda ele alacağım.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mustafa Yürekli
03-09-23
E mail: haber7.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
İSTİKAMET, MURAKABE, MÜDAHALE VE TEDBİR
Online Kişi: 19
Bu Gün: 152 || Bu Ay: 10.399 || Toplam Ziyaretçi: 2.223.795 || Toplam Tıklanma: 52.195.732