HALEB'E DÖNÜŞ

Halep, 12 Aralık 2016'da Rus ve İran destekli Esed ordusu tarafından düşürülmüştü. Üzüntümüz hadsizdi. 30 Kasım 2024'te geri alındı.

ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
"Her kim selefin bilmediği bir amel icad ederse, Peygamber'in risalete ihanet ettiğini iddia etmiş olur. Çünkü din tamamlanmıştır (Maide, 3) O gün din olmayan şey bugün de din değildir."
İmam Mâlik
Kategori : / PORTRELER
Okunma Sayısı: 16
Yazar: Bilal Can
15 MADDEDE D. MEHMET DOĞAN

1. Dilden edebiyata, yakın tarihten şehir kültürüne, siyasetten felsefeye değin geniş bir yelpazeye yayılan eserleri ve görüşleriyle son dönem Türk düşünce yapısına yapmış olduğu katkılarıyla emek veren D. Mehmet Doğan, Anadolu İrfanı'nın vücut bulmuş halidir.

2. Türkiye Yazarlar Birliği adıyla kurmuş olduğu vakıf, bir okul, bir kale, bir savunma, bilinçlenme ve bilinçlendirme ocağıdır. Ocağıdır diyoruz, çünkü "ocak", D. Mehmet Doğan'ın hazırlamış olduğu devasa eser olan Doğan Büyük Türkçe Sözlük'te: "1.İçinde ateş yakılan yer, ateş yeri. 2. Ateş meydana getiren cihaz: Havagazı ocağı. 3.Baca. 4.Kireç, taş veya herhangi bir maden çıkarılan yer: Maden kömürü ocağı. 4.Bir çeşit, sebze yetiştirmek için düzenlenmiş bahçe parçası: Domates Ocağı. 5.Bir şeyin çok bulunduğu, bir şeyin kaynağı olan yer: Pehlivan ocağı, ilim ocağı. 6.Aynı gâye etrafında toplanan kimselerce meydana getirilen teşkilat ve bu teşkilatın toplanma yeri: Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı. 7.Mesken, ev, yurt: Baba Ocağı. 9.Bir kabile halkı. 10.Aynı ocakta ısınan, aynı kazandan yemek yiyen kişilerin meydana getirdiği topluluk: Yeniçeri ocağı, Bostancı ocağı. 11.Müessese, kuruluş. 12. Belli bir hastalığa bakmayı, okumayı soydan tevârüs eden aile. 13.Yılın birinci ayı, il ay, sonkânun, kânunusani. 14.Seramik fırını. 15.Kahvehânelerde çay, kahve gibi şeylerin pişirildiği yer. 16.Küçük kâhvehâne şeklinde geçer.

3. Yazarlığa Nurettin Topçu'nun yönetimindeki Hareket Dergisi'nde başlayan D.Mehmet Doğan, 1947 yılında Ankara, Kalecik'te doğdu. Babası Sait Doğan, annesi Safiye Doğan'dır. Kalecik Cumhuriyet İlkokulunda eğitim hayatına başlayan Doğan, Ankara Cebeci Ortaokulu ve Ankara Gazi Lisesi'ni tamamlamıştır. Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın ve Yayın Yüksek Okulu (Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi) Radyo-Televizyon Uzmanlık Bölümünü tamamladı.

4. Meslek hayatına Türk Tarih Kurumu'nda dökümantalist olarak başladı. 1975-1978 tarihinde Dergâh Yayınları'nda yayın yönetmeliği, TRT'de genel müdür danışmanlığı, Kültür Bakanlığı Sinema Daire'sinde sözleşmeli film yapımcısı ve senaryo yazarlığı gibi görevlerde bulundu. 1978 yılında bir grup yazarla Türkiye'de kültür nöbeti tutmak için Türkiye Yazarlar Birliği'ni kurdu, ilk genel başkanı oldu, dokuz dönem genel başkanlığını yaptı. Mehmed Âkif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı'nın kurulmasına öncülük etti, 1991 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı'nı kurdu. 1996-2005 yılları arasında TBMM tarafından Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeliğine seçildi.

5. Hareket, Yeni Devir, Zaman, Yörünge, Vakit, Akit, Vahdet ve Karar gibi gazetelerde ve dergilerde yazılar yazan Doğan'ın ilk kitabı Batılılaşma İhaneti (1975), ülke genelinde büyük ilgiyle karşılaşmıştır. Söz varlığı, Türkçe hassasiyeti, dil karşısında yılmaz bir kale olan Doğan Büyük Türkçe Sözlük isimli eserinin ilk baskısını 1981 yılında yayınlamıştır. Doğan, Dergâh Yayınları'ndayken Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi'ni planlamış, ilk ciltlerin yayınını yönetmiştir. Bu Ansiklopediyi daha sonra Mustafa Kutlu tamamen devralmış ve nihayete erdirmiştir. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu bünyesinde çıkan üç ciltlik Türk Aile Ansiklopedisi'nin yayın yönetmenliği yönetti. Diğer eserleri; Tarih ve Toplum (1977), Dil Kültür Yabancılaşma (1984), Halka Karşı Demokrasi (1988), Camideki Şair- Mehmed Âkif (1989), Darbeler Müdahaleler ve Siyasî Sistem (1990), Bir Savaş Sonrası İdeolojisi: Kemalizm (1994), Kültürel Savaş ve Savaş Kültür (1992), İletişim veya Dehşet Çağı (1993), Kitaplık Kılavuzu (1996), Türkistan-Türkiye Gergefinde İran (1996) gibi 17 müstakil eser ile birlikte 4 sözlüğü mevcuttur.

6. Doğan'a göre dil bizi inşa eden bir maneviyat simgesidir. Dil bizi var eden temel bir unsurdur: dile, alfabeye yönelik yapılan saldırılara yönelik şu ifadeyi kullanır: "Binlerce yıllık mirasın taşıyıcısı alfabemize, büyük şaheserleriyle ifade gücünü ortaya koymuş dilimize müdahale edildi; bu, inancımızın tarifini, düşüncemizin duraklatılmasını ve idrakimizin karartılmasını hedefleyen bir yıkımdı".

7. Doğan'ın dil konusundaki ciddiyetinin vücut bulmuş hali sözlük çalışmasıdır. Ortaya koyduğu sözlük bir itirazın da sonucudur. Türk Dil Kurumu'nun 1945 yılında yayınlanan ilk sözlüğünde 20 bin kelime bile yoktu 110 binlik söz varlığına ulaşan Doğan Büyük Türkçe Sözlük 1981'de ilk baskısını yapmış, bu devasa sözlük günümüzde 26. Baskıya ulaştı, son olarak genişletilmiş baskısıyla kelimelerin Osmanlıca yazılışları eklenerek Türk edebiyatının beş yüz müellifinden seçilen cümleler ve mısralarla zengin bir muhtevaya sahip.

8. Tam mânasıyla bir millî mutabakat metni olarak gördüğü İstiklal Marşı'nı anlatırken şu ifadeleri kullanır: "İstiklâl Marşı" öyle bir metindir ki, Türkiye'yi teşkil eden halkın bütününün benimseyeceği unsurlar ihtiva eder. Aslında Mehmed Âkif böyle bir sonuç da gözetmemiş O düşündüğü, inandığı gibi yazmıştır. Bilhassa, 1924'ten sonra uygulanan politikalar bu ülkenin halkının inanç ve değerlerinin geniş ölçüde dışlanması anlamına geliyordu. O yüzden geniş halk kitleleri bilhassa kendini inanç boyutu ile tanımlayanlar ülkeye bağlılıklarını İstiklâl Marşı ile ifade etmişlerdir. Kendilerini Anayasa ve kanun metinlerinde değil, İstiklâl Marşı'nın metninde bulmuşlardır".

9. Mustafa Kutlu, D. Mehmet Doğan hakkında "Kendini Yazan Şarkı" başlığıyla yayınladığı yazısında şunları yazar: "Çok Mehmet Doğan var ama onun adı D. Mehmet Doğan. Nedir bu "D"? Deli mi, dâhi mi, derin mi, dost mu? Saçmalamayın, kendisine sorun. Bana sorarsanız "El-muzaffer dâima" derim. İkimiz de 68 kuşağından idik, yani 47'li. O da benim gibi fukara-yı ümmetten. Ben dulkarı yetimi, o bir Terzioğlu. Hepimiz gemileri yakmış, "dâva"yı omuzlamıştır. Kaptan köşkünde Ezel Erverdi vardı, bunu kimse yadırgamazdı". Kutlu, D. Mehmet Doğan'ın kurucusu olduğu Türkiye Yazarlar Birliği'nin 1 numaralı üyesidir. Beşir Ayvazoğlu'na göre isminin başındaki "D" harfi mebzul miktarda bulunan Mehmet Doğanlarla karıştırılmamak için kullandığını, bir unvanın yahut ikinci bir ismin kısaltılması olmadığını ifade eder.

10. 7 Ağustos 1978 tarihinde kuruculuğunu yaptığı Yazarlar Birliği, 1985'te Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye adına taşımaya hak kazanan 1991 yılında ise Kamu yararına çalışan kuruluş, Türkiye'nin en saygın sivil toplum kuruluşlarından biridir. Benim de ödül aldığım (2021 yılında yılın şehir kitabı ödülü alan kitabım "Zaman İçinde Mekân" isimli eser ile) Türkiye Yazarlar Birliği, Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri ilk defa 1980 yılında verilmeye başlanmış, bu tarihten sonra düzenli olarak her yıl kültür, sanat, düşünce alanında öne çıkan eserleri ve çalışmaları gündeme taşımıştır. Türkiye Yazarlar Birliği, gerek yurt içinde gerekse de yurt dışında sayısız programa ve faaliyete imza atarak "kültür nöbeti"ni sürdürmektedir.

11. Kendisi ve çalışmaları hakkında; Osman Özbahçe'nin hazırladığı Mehmet Doğan'a Armağan, Fahri Tuna'nın Editörlüğünü üstlendiği 28 D. Mehmet Doğan eseri, Adem Karafilik & Vedat Güneş'in hazırladığı Dostların Dilinden D. Mehmet Doğan, TYB İstanbul Şubesi tarafından Fatma Gülşen Koçak'ın çalışmasıyla Türk Dünyasının Bilgesi D. Mehmet Doğan isimli eserler kapsamlı çalışmalar olarak dikkat çekmektedir. Bu eserler haricinde D. Mehmet Doğan'ın düşünceleri, dil hassasiyeti, Mehmet Akif – İstiklal Marşı ile ilgili görüşleri ve önerileri sayısız çalışmaya ilham olmuş, eserler ortaya konulmuştur.

12. "Neden Klasiklerimiz Yok?" eserinde Türk klasiklerinin toplumun ortak hafızasının inşa etmek için önemli olduğunu asırlar içerisinde nesilden nesile aktarılarak oluştuğunu ifade eder. Soruya verdiği cevabı ise iki cepheden ele alır. İlki medeniyet dairemizin değişmesiyle birlikte ortaya çıkan zihinsel değişim ve akabinde kimliğimize uymayan eserlerle tanışma ikincisi ise kendi kimliğimizi inşa eden –kurucu metinlerin- eğitim sisteminde yeterince yer edinmeyişi. Kök metinlerin, kurucu bir unsur taşıdığını, bu metinlere yönelerek kendi kimliğimizi elde edip koruyacağımızı ifade eder Doğan.

13. Türk Dünyası'nın bilge isimlerindendir D. Mehmet Doğan. Ahmet Yesevi'den Anadolu'ya yapılan gönül akınlarının çağımızdaki vücut bulmuş isimlerindendir. Derviş meşrepliği ve aksiyoner kişiliği ile dil bilincinin herkese aşılanması hususunda büyük bir dikkate sahip, azimle çalışan, üretmekten geri durmayan bir "kültür ve dil bekçisi"dir.

14. Safahat ve İstiklâl Marşı şairi Mehmed Âkif Ersoy'un sürekli olarak anılması, Ankara'da Millî Mücadele sırasında ikamet ettiği Taceddin Dergâhı'nın korunması için çaba sarf etti. Taceddin Dergâhı etrafındaki kanunsuz ve ruhsatsız yapıların yıkılarak bölgenin İstiklâl Marşı Bahçesi/parkı haline getirilmesi için proje hazırladı. Milletin milli mutabakat metni olan İstiklâl Marşı'nın TBMM tarafından kabul edildiği 12 Martın millî gün şeklinde kutlanması için çaba harcadı ve bunu başardı. Son istirihatgâhı da çok sevdiği Taceddin Dergâhı oldu.

15. Türkiye Yazarlar Birliği'nin genel başkanı olan Prof. Dr. Musa Kasım Arıcan, 11 Ağustos 2024 yılında vefat eden D. Mehmet Doğan hakkında yazdığı yazısında şunları aktarır: "D. Mehmet Doğan'ı "filozofça yaşayan" bir mütefekkir yapan şey, bilgi birikiminden önce duruşuydu. O, kendisine emanet edilen fikri, medeniyet ahlâkını taşımakla kalmadı; onu yaşayan, yaşatan ve her nesle aktarmayı görev bilen bir ahlâkın timsali oldu. Onda ne gösteriş vardı, ne iddia. Onun iddiası sessizliğin içindeki direnişti; tevazunun içindeki vakar, sıradanlık içinde saklı olan yücelikti. Büyük laflar etmeden büyük işler yapmanın mümkün olduğunu gösterdi".

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Bilal Can
13-11-25
E mail: kitaphaber.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
15 MADDEDE D. MEHMET DOĞAN
Online Kişi: 32
Bu Gün: 814 || Bu Ay: 45.395 || Toplam Ziyaretçi: 2.645.749 || Toplam Tıklanma: 56.905.031