ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : EDEBİYAT / UNUTULMAYANLAR
Okunma Sayısı: 3533
Yazar: Atilla Mülayim
OĞLU EMİN'İN GÖZÜNDEN MEHMED ÂKİF

Hangi dönemi anlatırsa anlatsın hatıratlar insan ilişkilerini ve dönemi sarih bir şekilde okumak, anlamak ve anlamlandırmak için birincil kaynaklar kadar önemli hazinedir. Bu hazineler ne kadar geç yayınlanırsa yayınlansın – ki hatıratlar işlevi gereği biraz da geç yayınlanır – her daim tarihsel süreçte görevini ifa eder.

İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif ile ilgili kaynaklar da gün geçtikçe zenginleşmektedir. Büyük şairin oğlu Emin’in babası ile ilgili hatırları Kurtuba yayınları tarafından yayımlandı. Babam Mehmet Akif (İstiklal Harbi Hatıraları) kitabının yayıncısı Yusuf Turan Günaydın kitaba nefis bir giriş yazısı yazarken önemli eklerle kitabı zenginleştirmiş.

Yusuf Turan gazete köşelerinde unutulup tarihin tozlu raflarına kaldırılacak olan metinleri titizlikle toplayıp bir araya getirmiş.

Dava Adamı ve Aile Babası Akif

Emin Akif (1905 – 1967) Mehmet Akif’in üç oğlundan ortanca olanı. Akif Emin’i neredeyse yanından hiç ayırmamış. Gittiği yerlere onu da götürmüş. Mısır’a Ankara’ya Kastamonu’ya Akif Emin olmadan gitmemiş.

Mehmet Akif’in arkadaşlarına yazdığı mektuplara bakılacak olursa (ki bu mektupları da Yusuf Turan Günaydın bir araya getirmiş ve Ebabil yayınlarından yayımlamıştır.) Emin, babasına epey zorluk yaşatmış. Emin haylaz bir çocukmuş. Mehmet Akif arkadaşlarından sık sık bu konuda yardım istemiş. Emin’in okulla arası pek iyi olmadığı için çeşitli vesilelerle okuldan kaçıp çarşıda pazarda gezip serserilik yaparmış. Akif mektuplarında arkadaşlarından Emin’e göz kulak olmasını istemiştir: “Annesini hiç dinlemiyor, siz bu konuda yardımcı olursanız, oğlumu azarlayıp ceza verebilir, hatta gerekirse dövebilirsiniz.”

Mehmet Akif dava adamı olarak birçok faaliyette bulunurken ailesini de ihmal etmemiştir. Akif çocuklarının eğitimi ile ilgilenip onlara yol gösterirken onlara hayat yolunda ne yapmaları gerektiğini anlatır. Akif’in ilgisi o derece ileridir ki, vücut gelişiminden, yüzmeye, bisiklete binmekten, at binmeye, güreş yapmaya kadar çok çeşitli ilgi alanları hakkında bilgiler vermiştir.

İstiklal Harbi’nde Akif ve Oğlu

Emin Ersoy’un hayatında önemli kırılmalar, hayal kırıklıkları yaşanmıştır. Askerliğini Kırklareli’nde er olarak yapan Emin Ersoy, koğuşta arkadaşlarına Kuran – ı Kerim okuyup tefsir ettiği gerekçesiyle Divan-ı Harbe gönderilir. Bu olay Emin’in ruh dünyasında büyük tahribata yol açar.

Reşat Ekrem Koçu’ya itibar edecek olursak bu hadiseden sonra Emin kendini içkiye verir, perişan bir hayat sürmeye başlar. Sabahçı kahvelerinde ve hamamlarda barınır. Yalın ayak dolaşır; şarap, ispirto, esrar parası için hamallık yapar. 1933’de İstanbul zabıtası tarafından bir esrarkeş olarak yakalanır ve akıl hastanesine gönderilir. Bir müddet cezaevinde kalır. Bir baba dostu tarafından Bursa Atatürk Çiftliği’nde Kâhya olarak yerleştirilip, iş bulunur ve hayatının bir kısmını burada geçirir.  Evlenip düzenli bir aile hayat yaşamaya başlar. Ancak bu güzel günlerde vahim bir olayla kesintiye uğrar. Karısının ölümü üzerine hayatta adeta kimsesiz kalır. Bu kez adeta intihar kastıyla kendini içkiye ve esrara verir. Bir kamyonet karasörü içinde yatmaya başlar ve 24 Ocak 1967’de bir çöp konteynırı içinde ölü olarak bulunur.

Emin Ersoy’un hatıratında Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal savaşına katılmak üzere Anadolu’ya geçerken yaşadıkları birinci ağızdan anlatılır. Buna göre Akif Karacaahmet Mezarlığı’nda Ali Şükrü Bey’le buluşup Geyve yakınlarında bir köyde Kuşçubaşı Eşref’le bir araya gelir ve Eskişehir üzerinden Ankara’ya geçer.

Hatıratta Mehmet Akif ve Eşref Edip’in Anadolu’da halkı İstiklal mücadelesine katılması için yaptıkları çalışmalar Emin Ersoy’un gözünden anlatılır. Akif’in Nasrullah Camii’nde yaptığı belagat dolu nefis konuşması, üzeri küllenmiş umutları yeniden diriltmesi ve milletin bu mücadeleye desteği yine Emin’in ilk elden bilgileriyle aktarılmaktadır. Akif üzerine düşen vazifeleri eksiksiz yapan bir mücahittir.

Emin Ersoy’un hatıratında yeni bilgiler aramaktan çok köşemize kurulup, olayları ilk ağızdan okumanın keyfine varmalı.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Atilla Mülayim
14-01-11
E mail: haberkültür.net
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
OĞLU EMİN'İN GÖZÜNDEN MEHMED ÂKİF
Online Kişi: 29
Bu Gün: 2 || Bu Ay: 5.992 || Toplam Ziyaretçi: 2.214.853 || Toplam Tıklanma: 52.114.816