ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : EDEBİYAT / UNUTULMAYANLAR
Okunma Sayısı: 1784
Yazar: Mustafa Onur
OLCAY YAZICI UNUTULMADI

Her şair geçip giderken bir söz bırakır arkasında. Kalırsa bir iz kalır onlardan. Gitmeden önce gelişine dair ülfetli bir mesaj gibidir, koca ömrün belki de özetidir bu. Okursunuz, elinizi başınıza götürür pencere kenarında bir müddet düşünürsünüz. Ve usta bir kaşif telaşıyla bulursunuz mesajın içerisindeki sırrı. Bu adam bunun için gelmiştir. Ve gidişine de bu yüzden böyle bir geliş nasip edilmiştir. Necip Fazıl gibi, Zarifoğlu gibi, Beyazıt gibi…

Ben onlardan birisini tanımıştım yıllar evvel. Kocaman sözleri, ağızda durmayan kayganlıkta düşünceleri, kimsenin söyleyemeyeceği şiirleri vardı. Okudukça, “Bunu ben yazmalıydım” minvalinde dürtülere sürükleyen dörtlükleri… Olcay Yazıcı’dan bahsediyorum. Minik parmaklı bir Dev’den..

“Ben bu adamın şiirlerine hastayım” dediğimde, “O şairin boyu küçük be oğlum” demişti hocam lisedeyken. Küçük boylu adamların şiirleri küçük mü olur a hoca. İşte koskoca bir devri aydınlatıyor kalem ucunda tuttuğu fenerle. Kafamda hep öyle kalmış nedense. Nasip ya, yıllar sonra radyo programı yaptığım binada, çok değerli ve sevgili Mahmut (Bıyıklı) Ağabeyimin yanında bir adam. Yanıma doğru yaklaşıyorlar. Elini uzatıyor Mahmut Ağabeyim “Can dostum, nasılsın” diyor güzel yüzüyle. “Elhamdülillah” diyorum gözlerim yanındaki Dev’de. “Olcay Yazıcı” diyor gözlerini kırpmadan, elini öpüyorum Dev’in hiç sarsılmadan. Ve ben o gün bir kez daha anlıyorum gölgeleri büyük adamların yüceliğine yüreğimizin yetmediğini.

Gül dağına giden derviş

15 Ocak’ta Türkiye Yazarlar Birliğinin düzenlemiş olduğu buluşmada, Olcay Yazıcı’nın dostları ona dair şiirler okudu, anılar paylaştı. İyi bir kompozisyondu, çünkü anlamak gerekirdi Dev Şair’i. Her konuşma, her anlatım geçmişlere sürükledi bizi. Oralarda gezinip ellerinden tuttuk Dev Şair’in. Yazdığı şiirlerin sancılarına tanık olduk, iş ararken yürüyen ayaklarında bir tarihin yorulduğunu gördük. Parasızlıkla dönülen ev yolunda, sıcak bir ekmeğin kokusunu da aldık. Çok çabuk dönemedik bu taraflara. Aslında dönmekte istemedik. Orada, o dev şairin parmaklarında gezinip durmak istedik.

Kendi ellerimin arasında bir dize, bir sır arıyordum güne dair. Alnımın yaftasına çivi gibi çakılmıştı, hazırlanmış afişin slogan dizeleri :

"Çatallı yol ağzında şaşırıp kaldım derviş
Söyle hangi patika gül dağına gidermiş?"

Sanırım, bir hayat felsefesi edinmek için hafızaya çakılacak en ülfetli cümleydi.

Güldağı’na varabilmeni en çok ben istiyorum abi. Parmaklarınla bizi oraya götürecek olduğun için.. Mekanın cennet olsun…

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mustafa Onur
17-01-11
E mail: haberkültür.net
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
OLCAY YAZICI UNUTULMADI
Online Kişi: 23
Bu Gün: 506 || Bu Ay: 9.110 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.607 || Toplam Tıklanma: 51.936.873