ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / KADIN VE ÂİLE
Okunma Sayısı: 4484
Yazar: Ebubekir Gülüm
BOŞANAN TÜRKİYE! (Büyük felâket geliyorum diyor)

Bugün bu köşeye, Türkiye'de fazla dikkati çekmeyen ancak gelecek için alarm sinyali veren acı bir tabloyu taşımak istiyoruz. Konu aslında çok önemli. Fakat ne medyada ne de kamuoyunda yeterince ilgi görmüyor.

Belki de sevimsiz, nahoş bir durum olduğundandır. Birçoğunun, böyle bir sorundan haberi bile yok. Ama gerçekleri görmemek, doğruları bilmemek sadece sorunun katmerleşerek artmasına neden oluyor.

Bahsettiğimiz problem, 'Boşanma vakaları'ndaki patlama.

Vaka deyince, sorunu biraz hafifletiyor galiba. Çünkü karşımızda duran tam bir toplumsal 'felaket'.

Aslında en az fakirlik, yoksulluk veya işsizlik kadar ciddi bir sosyal sorun. Çünkü sıcak yuvalar, bir biri ardına dağılıyor. Ailelerde, büyük depremler yaşanıyor. Genci, yaşlısı demeden insanlar soluğu mahkeme kapılarında alıyor.

Sanki bir cinnet hali gibi.

Toplumun temeli olan ailenin içine sanki dinamit yerleştirilmiş gibi. Her gün sırayla bir ocakta patlıyor. Bencillik, açgözlülük ve lüks hayranlığı maneviyatsızlıkla birleşince sıcak yuvalar, yaşanamaz hale gelen soğuk hapishanelere dönüşmüş.

Fedakarlık ve sencillik unutulunca, tahammülsüzlük almış başını gitmiş. Toplumu bir bina, aileyi de temeli kabul edersek; temel her geçen gün içten içe çürüyor. Maalesef binanın dış boyasıyla uğraşanların, bundan haberi yok.

Durumun ciddiyetini ortaya koymak için rakamlara bakalım.

Her ay enflasyon rakamlarını hesaplayan TÜİK, sağolsun 2003'ten beri evlenme ve boşanma istatistiklerini kayda geçiriyor. Üç ayda bir de, kamuoyu ile paylaşıyor.

Yazık ki grafik eğrisi, 2003'ten bu yana hep yukarıya doğru çıkmış. 2010 yılı ise, zirve yaptığı yıl. Peki geçtiğimiz yıl, kaç çiftin yuvası dağılmış?

Tam 116 bin 369.

Gerçekten inanması güç bir rakam.  Neredeyse, KKTC nüfusunun yarısı. Birçok ada ülkesinin toplam nüfusundan fazla. Tonga, Amerikan Virjin Adaları, Mikronezya, Kiribati, Jersey, Greneda, Seyşeller, Aruba, Dominika. Listeyi uzatmak mümkün.

Vehametin boyutunu, anlatmak için bir örnek daha verelim. Avrupa'nın ortasındaki küçük prensliklerden, Lihtenştayn'ın toplum nüfusu sadece 34 bin 230.

Neticede, geleceğimiz ellerimizin arasından kayıp gidiyor. Kimse farkında değil. Araba uçurumun kenarında. Ön tekerler, boşluğa sallanmış. Son bir ümit, kurtarıcı bekliyor.

İyi de insanlar, niye boşanıyor? Sosyete gibi, 'sen yoluna ben yoluma' diye laylaylom nedenlerle, böyle bir ciddi yol ayrımına gelmiyorlar herhalde. Saf ve temiz sevgilerle, büyüklerin dualarıyla kurulan mutlu aile yuvaları, gerçekte niye dağılıyor?

Bunun da cevabı var. 2009'da çiftlerin yüzde 95'i, yani ezici bir oranı geçimsizlik nedeniyle yollarını ayırmış. Tahmin edebileceğiniz gibi, geçimsizliğin de en büyük nedeni, fakirlik ve yoksulluk. Ayrıca sayısı az da olsa zina, cana kast, cürüm ve haysiyetsizlik, terk, akıl hastalığı ile diğer nedenler var.

Problemi anlamak, çözmenin yarısı derler. Bu çarpıcı sonuç, tedaviye nerden başlanması gerektiğine ışık da tutuyor. Tabii ki çözmek isteyene.

Önemli bir ayrıntıya daha dikkat çekmek istiyoruz. Boşanma olayları, genellikle evliliğin ilk yıllarında ve özellikle gençler arasında yaygın. Boşananların yüzde 48'i, 20-34 yaş grubunda olanlar. Yani genç nesil, hayatının baharında bu büyük felaketle karşılaşıyor.

İlginç bir tespit daha var. Genç yaşta olan kadınlar, erkeklere göre daha çok boşanıyor. Hem de ezici bir oranla. Toplamda 20-34 yaş grubunda boşanan kadın oranı, yüzde 54. Aynı yaş grubunda olan erkeklerin oranı ise, yüzde 42.

Görüldüğü gibi, medya propagandası, batılı yaşam tarzına özenti, kadının ekonomik özgülüğünü elde etmesi gibi birçok sebep, 'yuvayı yapan dişi kuşu' olumsuz etkiliyor.

Neticeye gelirsek. Batı medeniyeti, ailenin yok olmasına engel olmadığı için çöküşe geçti. Aynı felaket şimdi bizim kapımızda. Acilen tedbir almak zorundayız.

Milli Şairimiz Mehmet Akif'in sözleriyle noktalayalım:
 

"Tarîhi tekerrür diye târîf ediyorlar
Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?"

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ebubekir Gülüm
10-05-11
E mail: milligazete.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
BOŞANAN TÜRKİYE! (Büyük felâket geliyorum diyor)
Online Kişi: 15
Bu Gün: 195 || Bu Ay: 6.707 || Toplam Ziyaretçi: 2.216.337 || Toplam Tıklanma: 52.126.107