KADINLARIN ÇILGINLAŞMIŞ BOŞANMA ARZUSU

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / KADIN VE ÂİLE

Okunma Sayısı: 2250

Yazar: A. Muhsin Yılmazçoban

KADINLARIN ÇILGINLAŞMIŞ BOŞANMA ARZUSU

Denizli Barosu Başkan Yardımcısı Zehra Demirci açıklamıştı. Bir hukuk kadını olarak Demircinin konuyla ilgili verdiği bilgi ve tespiti çok önemli: “Denizli'de geçen yıl görülen bin 907 boşanma davasının yüzde 74'ünü kadınlar açtı. Eskiden de kadınlar evliliklerinde şiddet görüyor, çeşitli problemler yaşıyordu. Fakat bu kadar çok boşanma davası açılmıyordu. Günümüzde iş hayatında öne çıkan ve kendi parasını kazanan kadın, 'Ben tek başıma da yapabilirim. Sürekli dayak yiyeceğime, küfür işiteceğime kendi hayatımı kendim yeniden kurabilirim' diyor. Ekonomik özgürlüğü olan kadın 'ben artık bunları çekmem' diyerek, boşanma davasını daha rahat açıyor.''

Yukarıdaki haber ve hukuki veriler ülkede yaşanan boşanma olgusunu çarpıcı şekilde ve açıkça ortaya koyuyor. Kadının ve özellikle de çalışan kadının erkekle boşanma yarışında üç bir üstün olduğu görülüyor.

Kadının boşanması sihirli değnek etkisi midir?!

En küçük sorunlarda hemen boşanmadan yana tavır alan ve güzel geçebilecek yıllarını, olumsuz kodlamalarla en başta hayatı kendine zehir ederek geçiren kadın tipi, hızla yaygınlaşmaktadır. Bu tür zamane kadınlarına bazı bilimsel gerçekleri hatırlatmak istiyorum.

Evlilik problemlerinin sadece boşanma aracılığıyla, hayatlarına sihirli bir değnek değmişçesine çözülebileceği inancı karşısında, bilimsel tavsiyelerin zamanıdır diye düşünüyorum.

Öncelikle aile mutsuzluğunun ve sonrasındaki boşanmaların birçok sebebi vardır. Geçimsizlik, uyumsuzluk, ekonomik sıkıntı, iletişim sorunları ve cinsel ilişki sorunlarına kadar birçok unsur ailelerin dağılmasına yol açmaktadır.

Önceki yazılarımdan hatırlayanlar olacaktır: “Kapitalist tüketim kültürüyle biçimlendirilmiş modern zamanlarda, kadının kışkırtılarak ailenin ve kocasının önüne problem olarak çıkartılması, yüzeydeki bütün sorunların dibinde var olan (sorun üreten) asıl kaynaktır.

Bu noktada büyük önem taşıyan farklı bir boşanma olgusunu hatırlatmam gerekiyor. O da “boşanmalarda en çok mağdur olan tarafın kadın olduğu” gerçeği.

Kadının boşanma olgusundaki yaman çelişkisi…

Fakat boşanma dolayısıyla erkeğe göre çok daha fazla mağdur olan kadının boşanmak içinse erkeği üçe katlayan azmi ve çabası çok daha manidardır. Boşanma dolayısıyla büyük sorunlar ve problemler yaşayacak kadınlar, nasıl olur da boşanmak için en fazla can atan taraf olurlar!?

Kadın ayrıldığında yalnız kalacağını, yalnızlaşacağını ve eski günlerini arayacağını iyi hesap etmelidir. O yüzden de evliliğin devamı için her şeyi sonuna kadar denemelidir. Bu formüllerden sonuncusu da “geçici süre ayrı yaşamaktır”. Bunun sonucunda evlilik yürümüyorsa boşanmak da haktır.

Fakat boşanmış bir kadın erkeklerin cinsel ve ruhsal istismarına açık olabilmektedir. Bazı erkeklerin bu yöndeki sabıkası oldukça kabarıktır. Yeni bir evlilik vaadiyle, samimi olmadığı halde evlilik teklifiyle gönül avcılığı yapmak bazı evli erkeklerin bile metotlarından olmuştur.

Ayrıca yeniden evlenmek de kadının hakkıdır ve bunu da isteyecektir. Ancak bunun için de bilimsel olgulara ve gerçeklere uygun şekilde davranılmalıdır.

Asıl iletişim sorunu kendisiyle olandır..

Bunun için yeni bir evlilikte geçerli olacak başka bir toplumsal olguyu da bilmelidirler. O’da “Evliliklerdeki mutsuzlukların en önemli sebebi (genellikle bilinenin aksine) karşınızdakiyle (kocanızla) iletişim bozukluğundan değil; asıl ve daha çok kendinizle olan iletişimsizliğinizden kaynaklanmaktadır”. Bu ise başlıca bir yazı konusudur.

Bunları bilen ve düşünen kadının boşanmadan fersah fersah kaçması lazım değil mi? Benim de konferanslarda ve kişisel danışmanlıklar gibi çeşitli vesilelerle en çok karşıma çıkan istek “kocamdan boşanmak istiyorum” diyen kadınlardan gelmektedir.

Boşanmak isteyen kadın şimdiki zamana odaklıdır

Onlardan öncelikle rahat bir nefes almalarını ve sakinleşmelerini isterim. Sonrasındaysa sadece yaşanılan ana odaklanmamalarını bunun yanında geçmişe ve geleceğe de odaklanabilmelerinin önemini anlatırım. Evli kadınların evliliğin, şimdiki zamanın ve anın kıymetini bilmeleriyle kalmayıp bunu geleceğe taşımaları konusunda yoğun şekilde çabalamaları gerekiyor.

Erkek ve kadın arasında cinsiyet farklılığından kaynaklanan temel yapı ayrımı bulunmaktadır. “Kadınlar şimdiki zamana ayarlıyken erkekler geçmiş ve gelecek hesabına odaklı davranış ve tutumlar içindedirler. Bu aynı zamanda farklı bir yaratılış özelliğidir.

Kadın ve erkek aynı etten kemikten fakat çok farklı

Kadın ve erkek aynı etten kemikten olarak % 90 aynı fiziki altyapıya sahiptirler. Onların dışarıdan görülen fiziki ayrımları sadece % 10’dur. Ancak o küçücük farklılıklar erkek ve kadına öyle bir zenginlik ve güzellik katar ki iki ayrı cinsi tamamen birbirinden farklı kılan ilahi bir mucizeye şahitlik edersiniz.

Kadınlardan çok yoğun gelen boşanma isteklerine “geleceği de düşünerek akıllıca hareket edin” diyerek, sorunların kişilikten ve sevgi anlayışından kaynaklanan çok çeşitli yönlerine ait sosyal psikolojik analizlere koyuluruz.

Evet, ilişki ve iletişim sorunları incelenerek bilimsel katkılarla da giderilmelidir. Daha nitelikli ve mutlu bir ilişki için tembellikten kaçınarak didinmeli ve çabalamalıdır.

Kadınların bu yöndeki gayretlerine kocaları da yürekten destek vermeli ve üzerine düşenleri yapmalıdır.

Ancak her şeyden önce kadınlar, olumlu bir tutum takınmalı ve yukarıdaki olguları ihmal etmemelidir.

Boşanmalar konusuna devam etmek dileğiyle selam, sevgi ve muhabbetle…