ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 4196
Yazar: Emre Aköz
SOL BİR PARTİ DÎNÎ İNANÇLA KURULUR MU? (Alevîlerin sol bir parti kurma teşebbüsü hakkında)

 

Mizah dergilerinin bazı klişeleri vardır: Örneğin zenginleri göbekli erkekler olarak çizerler. Halbuki çağ değişmiştir: Günümüzün zenginleri; sürekli spor yapan, kilo almamaya özen gösteren, tütünden uzak duran insanlar olmuştur artık.
Ancak çizgilerdeki betonlaşmış anlatım biçimleri sürer gider.

***
Siyasi ideolojiler alanında da böyle klişeler var. Yine mizahtan gidersek:
Örneğin CHP yanlısı Akbaba dergisinin Kemalist çizerlerinin 1960 ve 70'lerde yaptığı 'dinci' tiplemesi...

Başında takke, sırtında cübbe, belinde kuşak, elinde tespih olan, ayağı takunyalı ve kapkara sakallı bir adamdır bu. (İlginçtir, Akbaba çizgilerinde dinci tip de hep göbeklidir. Buna karşılık Atatürkçü tip asla göbekli gösterilmez.)

***
O tarz çizgilere ve ardındaki ideolojik söyleme baktığımızda, 'dinci'nin bir Sünni olduğunu fark ederiz.

 
Yani dinci daima Sünni'dir. Başka dinde, mezhep ya da inançta olanlara 'dinci' denmez. (İran devriminden sonra bir de molla tiplemesi çıktı ama 'dinci' değişmedi, hep Sünni kaldı.)


Ben 'dinci' kelimesini pek kullanmam. İslamcı derim, muhafazakâr, dindar, mütedeyyin filan derim ama dinci hoşuma gitmez.

 
Yine de dinci, çok yakın tarihe kadar, benim için dahi bir Sünni idi. (Belki de çocuklukta yerleşen o klişeler yüzünden.)


Sonra bir olay bu algıyı değiştirdi.

***
Temmuz ayındaki bir yazıda, eski bir Yargıtay savcısının söylediklerinden hareketle, "Yüksek yargıda, bir mezhep çoğunluğu mu var" diye sormuştum.

Aniden bir saldırıyla karşılaştım. Dört bir yandan "Vay Alevilere hakaret ettin" mesajları yağıyordu.

Önce olaya "gerçek" açısından baktım. Böyle bir niyetim var mıydı? Elbette ki hayır!

Acaba istemeden de olsa, yazıdan böyle bir anlam çıkabilir miydi? Hatalarımı çekinmeden yüzüme vuran aklıselim sahibi arkadaşlara okuttum: "Hakaretin, 'h'si dahi yok" dediler.

Böylece durum aydınlandı: Bir kampanya ile karşı karşıyaydım.

Kampanyanın iki amacı vardı: 1) Yüksek Yargı hakkında bu tip soruların ortaya atılmasını engellemek. 2) Böylece bir gövde gösterisi yapmak; "Bakın nasıl da güçlüyüz" havası yaratmak.

***
İlginç bir deneyimdi: Gönderilen mesajlar ve medyaya verilen demeçlerden başka, dört bir taraftan gazeteciler yazılar döşendiler.

Şaşırtıcı olan şuydu: Kamuoyunun solcu, demokrat ya da Atatürkçü/Kemalist diye tanıdığı kimi şahısların, aslında 'Alevici' olduğu ortaya çıktı.

 
"İslam'ın bir mezhebi mi? İslam dışı bir din, bir inanç sistemi mi?.." Aleviliğin ne olduğu konusunda Aleviler arasında da bir mutabakat olmadığını biliyoruz.
Ama neticede ortada, 'nas' (dogmaları) ve 'kutsal'larıyla dini bir düşünce biçimi ve ruh hali var.

***

Yazının tamamını bu linkten okuyabilirsiniz.

 

NOT: Vurgular bize âittir.


Yazar: Emre Aköz
04-12-09
E mail: Mail Adresi Yok
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
SOL BİR PARTİ DÎNÎ İNANÇLA KURULUR MU? (Alevîlerin sol bir parti kurma teşebbüsü hakkında)
Online Kişi: 23
Bu Gün: 118 || Bu Ay: 5.508 || Toplam Ziyaretçi: 2.214.009 || Toplam Tıklanma: 52.106.513