ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / RAMAZAN- ORUÇ- İNSAN
Okunma Sayısı: 2779
Yazar: Ahmet Selim
RAMAZAN, ORUÇ, İBADET, BAYRAM...

Meselelerin özüne bakmak

Daha Ramazan'ın yarısına bile gelmeden, bayram seyahati hazırlıkları başlamıştı. Taşıma kapasitelerinin dolduğu haberleri çıkmıştı gazetelerde. Belki de bayram tatili bir biçimde uzatılır...
Asıl söylemek istediğim şu... Acaba bu tatilin yolculuklarında kaç kişi hayatını kaybedecek? Geçmiş yıllar göz önüne alınırsa iki yüzü bulur. Yine aşırı hız, hatalı sollama vs. gibi sebeplerle... Zaten bu Ramazan'ı şehitler vererek geçirdik. Trafik kurbanları da yadırganmaz.
Hâlbuki Ramazan Bayramı, Ramazan şuuru ile kutlanmalıdır. Müslüman itidal sahibidir, feraset nasibine sahiptir; değil mi?
Şunu anlayamadık. Aç durmak çok zor değildir; insan alışır buna. Ama "yeteri kadar yemek" çok zordur; çünkü her defasında nefs araya girer, her defasında bir irade kararı gerekir. Nüfusun yüzde ellisi "obez", yani şişman! Bir hormonal hastalık falan yoksa, bu nefsani bir şey. İyice doyacaksın, bastıra bastıra yiyeceksin! "(İyice) doymadan kalkınız" ölçüsü ağır gelir... "5 vakit namaz ile 2 ay oruç" seçeneği verilse, herkes (genellikle) 2 ay orucu seçer. Çünkü 5 vakit namaz, sürekli bir irade sınavıdır.
Ramazan'da bile kilo alıyoruz. Adeta aç kaldığımız saatleri telafi etme arzusuna kapılıyoruz. Hâlbuki tıbbın tavsiyesi bile bu değil. Bünyem icabı ben iftarda çok yemekten rahatsız olurum, iftara davet edilmeyi de bundan dolayı arzu etmem. Çocukluğumdan beri ben iftarda bir kahvaltı edip çay içerim; daha sonra biraz daha yerim. Sahurda da çok yeyip yatarsam uyuyamam. Tekrar edeyim: Tıbben de bu normal bir haldir. Öyle tatlılar, tuzlular, etliler, zeytinyağlılar, sucuklar, şunlar-bunlar; bana göre böyle iftar-sahur sofrası olmaz. Böyleleri kendilerinin farkında değil ki. Bir iftar sonrasında herkesin tansiyonunu ve şekerini bir ölçseler!
Aslında Ramazan, bir itidal ve tefekkür eğitiminin mevsimidir. Daha hafif ve daha sakin ol, daha iyi düşünürsün, daha rahat derinleşirsin. Ramazan'da aslolan, sofra bereketi değil, gönül ve tefekkür bereketidir.
Bir siyaset adamı şöyle demiş: "Bizim insanımıza (vatan için şu uçuruma atla) dersen, atlar. Ama (her gün vatan için yarım saat çalış) dersen yapmaz!"
Sorumluluk bilinci, "itidal ve irade" terbiyesi zor meselelerdir. Kanallardaki vaazlarda ben bu bahisleri hiç görmedim. Hep sofra bereketi anlatılıyor. Cennetin ilahi rızaya kavuşulan yer olduğu hakikati ihmal edilerek, hep köşklerden söz ediliyor. Tefekküre kapı açan izahlar yapılmıyor. Sorumluluk bilincinin ve itidal faziletinin üzerinde durulmuyor.
Namazın fazileti, başlayış ve bitiş arasındaki hal ile sınırlı olarak değil; hayatın bütününe kattıkları ve kazandırdıkları ile anlaşılmak ve anlatılmak gerekir. Namaz, kalbî ve iradî bir istikamet ayarı teminatıdır; korunmayı ve gelişme sürekliliğini pekiştiren bir ibadettir. Yemek içmek nasıl yaşamak için ise, ibadet ve İslâm'ı yaşamak içindir; kendi kendinin gayesi değildir... Hep atıfta bulunuyorum ama çok hoş sözleri vardı. Rahmetli babacığım derdi ki "Beş vakit namaz kılmayan, manen âkil bâliğ olmuş sayılmaz!" "Doğru dürüst kılınan namaz, aynı zamanda dünya içindir de. İnsana akıl fikir kazandırır!"
Eskiden "hâcet-i asliye" farklıydı. Doktor parası, "kira-su-elektrik..." masrafları yoktu. Eğitim harcamaları da öyleydi... "Yemek yedirmek" o şartlarda çok önemliydi. Şimdi bir fakire bir öğün yemek yedirmek, eskisi kadar önemli değildir. Şimdi bir zenginin bir patronun ideali, işçisini ev sahibi etmeye yardımcı olmaktır. Misal olarak söylüyorum... Bir delikanlı hapse düşmüştü. Genç, çok güzel, faziletli bir eşi vardı. Her ay ona 6-7 yerden gizlice aylık gönderilirdi. İyi bildiğim bir olaydır. Kadın çalışmak zorunda kalmadı, namusuyla evde oturup çocuğuna baktı 5 yıl. Etrafına, insanlara, olan bitene bakacaksın. "Sorumluluk bilinci" bu demek. Zekât asgari icaptır. Hep asgariyle yetinirsen asgari Müslüman olursun. Yahut asgari insan. Aslolan, ibadetleri mütevazı bir sorumluluk bilinci istikrarı içinde yapmak ve hayatımızı bir ibadet bütünü haline getirerek tekâmül etmektir. Ramazan şuuruyla kutlanacak Ramazan bayramları diliyorum Rabb'imden.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ahmet Selim
20-08-12
E mail: zaman.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
RAMAZAN, ORUÇ, İBADET, BAYRAM...
Online Kişi: 23
Bu Gün: 126 || Bu Ay: 6.638 || Toplam Ziyaretçi: 2.216.200 || Toplam Tıklanma: 52.124.253